II. SEZON: BÖLÜM 1

62 7 3
                                    

4 buçuk ay sonra...

"Siyah gölgenin Gizem olması bana hiç olağan gelmiyor abi,"

Sıkıntıyla sandalyeye yaslandım. Aylardır düşündüğüm tek şey bu konuydu.

"Ben de Gizem olduğuna inanmıyorum ki zaten. O böyle bir şeye cesaret edemez. Bu sadece Ece'yi rahatlatmak için söylediğim bi yalan,o kadar."

Sanırım garsona masa için de bir ücret ödemem gerekecekti,çünkü ahşap masa saatlerdir anahtarım tarafından deşilmekteydi.

"Buraya kadar tamamız,Gizem değil. O zaman kim abi bu siyah gölge?!"

Kim olacak?!

"Var benim aklımda bir isim,ama emin olmadan bir adım atamam. O zaman Ece'nin vereceği tepki büyük olur. Zaten şu an umurumda olan tek şey o, bir an önce iyileşip ayağa kalkması."

Alper de sandalyesine yaslandı ve soran gözlerle bana baktı.

"Kim senin aklındaki?"

Tek solukta söyledim ibne herifin ismini.

"Toprak!"

"Toprak mı?! Ciddi misin sen?!"

Elimde çevirip durduğum anahtarı masaya bıraktım ve şaşkınlıkla karışık bir hayal kırıklığıyla doğruldum.

"Ne demek ciddi misin? Bu herif Ece'nin hayatına gökten iner gibi düşüverdi! Adam daha tanışmalarının ilk haftasında Ece'ye yakınlaşmaya başladı! Kartı ilk onun bulması,karakola Ece'yle birlikte gitmesi ve ısrarla bana söylememesini istemesi de cabası! Bak ben buraya yazıyorum,siyah gölge kesinlikle Toprak!"

Başını olumsuzca sallayarak gözlerini başka tarafa çevirdi.

"Sen iyice paronayak oldun kanka. Adam zaten ilk önce Esin'in arabasına çarpmış,orada tanışmışlar. Sonra Ece'nin karşı komşusu olduğunu öğrenmiş falan. Ya bir de Toprak iyi birine benziyor,karakterli adam! Ece'yle ne alıp veremediği olacak? Sen biraz kıskandın bence."

Sinir vücudumu yavaşça ele geçirirken çenemi germekle yetindim.

"Bunları sana o adam mı anlattı?"

Dünyanın en normal şeyiymiş gibi buna kafa salladı.

"Lan gerizekalı mısın sen Alper?! Adam sana ayaküstü milyon tane yalan uyduruyor, sen de aval aval hepsine inanıyorsun! Ece'nin babası kalp krizi geçirdiğinde bu adam da oradaydı,adamla merdivenlerde çarpıştık. Sonra Ece annesinin binasında falan görmüş onu, adamla çarpışınca telefonumu parçaladın diye Ece'ye kızmış. Aradan biraz zaman geçince de Ece,Toprak'ın karşı daireye taşındığını öğrenmiş. Sence bunların hepsi tesadüf mü?!"

Tabii ki de tesadüf değildi. Bu adam bunların hepsini kasıtlı olarak yapıyordu.

"Kanka biraz rahat ol ya, boşver. Ece de iyileşmek üzere, sen kafanı böyle şeylere yorma. Dört aydır çekmediğimiz çile kalmadı,kendimi küçük Emrah kadar gariban hissediyorum."

Gülmeye benzer bir ses çıkardım.

"Hem sen boku yedin kanka,"

Göz ucuyla tip tip baktım.
"Ne zırvalıyorsun gene Alper?"

"Kanka şimdi Ece iyileşmek üzere,güzel,hoş. Ama işin asıl zor noktasına henü gelmediniz."

Başımı sorar gibi alayla salladım.

"Ece'in babaannesi, Mübeccel Nine!"

"Müb ney?!" diye sordum yarı açık ağzımla.

Keyifle sırıttı.
"Mübeccel!"

ARABAMDAKİ YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin