39. Bölüm

59 11 10
                                    

Bütün gece WhatsApp'ta konuşmaktan uyuyamamıştım fakat buna rağmen aklımda bir gram uykuya yer yoktu.

"Kız Ece,kalk da bir alışveriştir,bir sinemadır,bir yemektir,bir aktivite yapalım! Yaşadığımı hissetmiyorum,iki saattir televizyonun karşısında çekirdek çitliyoruz! Gına geldi yeminle!"

Ağzımda kalan çekirdek kabuğunu yere doğru üfledim ve avcumu nispet edercesine çekirdek kasesine daldırdım.

"Ne alışverişi Lâl?! Seninle bir yere çıkılmaz,vallahi başım belaya girer!"

"Ayy, ama dün gece ne romantikmiş?! Keşke ben de orada olsaymışım! Ece,sen saf mısın?! Madem çocuğu  seviyordun; ne yemeye başkasıyla dans etmesine izin verdin?!"

Dün Ozan'la ayrıldıktan sonra direkt yatağıma gidip uyumuştum. Bu yüzden de Lâl'le konuşmaya fırsatımız olmamıştı. Sabah kahvaltısı  boyunca da konuşmaktan ve yemek yemekten çok yüzüğümü izlemişti.

Anında savunmaya geçtim.

"Ama o zaman itiraz etmeye hakkım yoktu ki?! Sonuçta biz o zaman onunla sevgili değildik. Hem o da bile bile başka bir kızla dans etti,hatta dans etmeyi de aşıp kızın üstüne yapıştı! Ahh,o kızı evire çevire tokatlamak vardı!"

Sinirim doz aşımı sınırında tepiniyordu.

"Haklısın tabii. O değil de, dün gerizekalı Esin yüzünden taş gibi çocuk elden gitti! Dün tam çocuğun numarasını telefonuma kaydedecektim; Esin yanıma gelip üzerime yığıldı. Sonra benim çocuk ortadan kayboldu! Ahh,bir de yakışıklıydı ki,analar neler doğuruyor ya rabbim!" dedi dalgın bakışlarla.

Ah! Lâl'in yakışıklı çocuk koleksiyonu!

"Aman Lâl. Piyasadaki yakışıklı çocuk oranı atmosferdeki azot miktarından daha fazla! Dert ettiğin şeye bak!" dedim gözlerimi televizyondan ayırmadan.

Kafatasıma çarpan cisim ile aniden sağıma döndüm.
"Ne be?!"

"Sus,valla ağzına kürekle vururum! Buldun tabii gamzeli çocuğu, başn bağlı artık, böyle rahat rahat konuşuyorsun!"

Yaaa! N'apsam ki? Ozan'ı mı arasam?
Hayır,aramamalıyım. Zaten dün gece de neden saatlerce onunla mesajlaştıysam!

"Lâl,çok ayıp! Dizi izliyorum şurada!"

Cıkcıklayarak arkasına yaslandı ve diziyi takip etmeye koyuldu.

Fakat sustu mu? Tabii ki hayır! İki dakika sonra, ertelenmiş alarmın sinir bozuculuğu ile yeniden ötmeye başladı.
"Yok,bu böyle olmayacak! Zaten hava çok sıcak,evde tıkıldık kaldık! Ben Esin'i arayacağım!"

Altıma topladığım ayaklarımı jet hızı ile halıya bıraktım ve sürünerek Lâl'in oturduğu kanepeye ilerledim.

"Lâl,Esin'i aramak falan yok!"

Bıkkın gözlerini tavana dikti.
"Gene mi aynı mesele? Aş şunu artık kızım! Bir hata yapmış,sonra da pişman olmuş. Ne bu böyle, ortaokul çocuğu musunuz?!"

"Ama Lâl! Anlamıyorsun! O benim şu hayatta en güvendiğim insandı! Böylesine önemli bir şeyi bana söylememekle o mevkiiyi kaybetti!"

"Ya affet işte Ece,ne olacak sanki?"
Umursamaz tavırları iyice sinirimi bozmuştu.
"Kusura bakma ama,ben senin kadar geniş olamıyorum!"

Çekirdek kasemi yerden alıp eski yerime döndüm. Motora bağlamış bir şekilde çekirdek çitlemeye devam ettim.

Dizi o kadar heyecanlı geliyordu ki. Normalde dizileri maraton ve bayıcı bulan ben,bu sefer resmen televizyonun içine düşmüştüm.

ARABAMDAKİ YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin