Selamlar... bu hikayeye sık sık bölüm gönderemiyorum kusura bakmayın. Malum devam eden öncelikli iki hikayem var. Buna rağmen okumaya devam ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Sırma ile Aslan'ı çok sevdiniz biliyorum ama benim favorim Havin ile Oğuz. Onlar için çok güzel şeyler planlıyorum. Biraz ağlayacağız. (:Yorumlarınızı bekliyorum efendim. Kısa zamanda görüşmek üzere diyeyim. Allah'a emanet olun..
Havin şaşkınlıkla Oğuz'a bakakaldı. Yanlış mı duymuştu yoksa gerçekten de az önce akşam yemeği mi teklif etmişti? Ondan nefret eden ve karşı karşıya geldikleri her an birbirlerine hiç de güzel davranmayan iki insan olarak, birlikte yemeğe çıkmak ne kadar doğruydu?
"Anlamıyorum. Ne yemeği yiyeceğiz?" Onun karşısında hala iç çamaşırı ile durduğu için utanmış olması gerekirdi ama Oğuz da onun bu haline alışmış gibi duruyordu. Gözleri arada bir bacaklarına kayıyordu ama çoğunlukla Havin'in gözlerinden gözlerini ayırmıyordu.
Genç adam boğazını temizleyerek, "Akşam yemeği." dedi. "Müsait olduğun bir akşam. Ne dersin?"
Kesinlikle iyi bir fikir değildi. Başını iki yana sallayarak, "Gerçekten anlamıyorum." dedi. "Amacınız nedir? Neden birlikte yemek yiyeceğiz?"
Oğuz rahatsız bir şekilde kıpırdandı. "Seninle konuşmak istediğim bir konu var."
Havin ona tek kaşını kaldırarak baktı. Kendisi ile konuşmak istediği ne gibi bir konu olabilirdi? "Buyurun, konuşalım? Bunun için akşam yemeğine çıkmaya gerek yok. Sizi dinliyorum."
Oğuz onu şöyle bir süzünce Havin kıpırdanarak, "Şey üzerime bir şey alıp geliyorum. Bekleyin." dedi ve odasına doğru yöneldi. Ancak genç adam onu durdurdu.
"Ayaküstü konuşulacak bir konu değil."
Konunun ne olduğunu çok merak etmesine rağmen yine de onunla bir akşam yemeği yemek istemiyordu. Bu yüzden başını iki yana sallayarak, "Kusura bakmayın."dedi. "Teklifinizi reddetmek zorundayım."
Merdivenlerden ses gelmeye başlayınca sözünü kesti ve gelen kişiyi beklediler. Sena, merdivenlerin başında göründüğünde genç kadın odasına geçmeden evvel Oğuz'a son bir kez baktı. "İyi günler."
Oğuz reddedildiği için pek de memnun görünmüyordu. Sena ikisine bakarak ağabeyine döndü. "Oğuz?"
Havin odasına girmeden önce son kez Oğuz'a baktığında onun kendisine baktığını gördü.Genç adamın bakışlarındaki kararlılık tüylerinin ürpermesine neden oldu. Kapıyı kapatmadan önce iki kaşını da kaldırarak ona gözlerini devirdi ve kapıyı kapattı.
"Ne yapmaya çalışıyor bu adam ya?"
Kendini yatağının üzerine bıraktı. Merdivenleri indiklerini duyabiliyordu. Sena bu evde olduğu müddetçe Oğuz da bu eve gelip gitmeye devam edecekti. Havin kadını evine almıştı bir kere. Ona bir aylık bir söz vermişti ve bu sözden dönmeyecekti. Oğuz böyle gelip gitmeye devam ederse ne yapacağını da bilmiyordu. Onun kendisi ile ne konuşacağını da merak etmesine rağmen yine de onu reddetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçme Benden | TAMAMLANDI
Roman d'amourOğuz ölen karısı Nisa'nın organlarını bağışladığı ailenin, kendisi ile ısrarla görüşmek istemesi karşısında nihayet pes eder ve onları evine davet eder. Yalnız tek bir şart koşmuştur; Karısının gözlerini ve kalbini taşıyan kızlarının gelmesini istem...