Bölüm 20 : Neden?

32.5K 2.6K 129
                                    

İyi okumalarınız olsun. (: 

O gittikten sonra kapının orada bir hayalet gibi beş dakika daha bekledi ve sonra üzerindeki elbiseyi çıkarmak için yukarıya çıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O gittikten sonra kapının orada bir hayalet gibi beş dakika daha bekledi ve sonra üzerindeki elbiseyi çıkarmak için yukarıya çıktı. Sanki çok sevdiği birisi ölmüş gibi hissediyordu. Kalbinde yoğun bir acı vardı. Ve elinden bir şey gelmiyordu. En acısı da buydu. Onun söyledikleri zihninde yankılanmaya devam ederken elbisesini çıkardı ve geceliğini giydi. 

Bu acıdan nasıl kurtulabilirdi?

Oğuz kendisine kapılmıştı. Ama kapıldığı kişi Havin miydi yoksa onun yerine koyduğu Nisa mı? Peki kendi kalbi Oğuz'u nasıl seviyordu? Nisa daha önce onu sevdiği için mi Havin de onu seviyordu? Kalbi bir kez ona bağlandı diye? 

Ama bu çok saçmaydı. Kalp sadece bir organdı. Ona bazı şeyleri beyin hissettiriyordu. Kalp sadece vücuda kan pompalayan bir organdı o kadar. Havin, Oğuz'u o olduğu için seviyordu. Nisa sevmiş diye değil. 

Ama Oğuz'un kafası karışıktı. Eşi ile kendisi arasında kalmıştı. 

Havin ilişkiler hakkında hiçbir şey bilmiyordu ama bildiği tek bir şey vardı ki o da şuydu: Kalbinde başka bir kadın olan bir adamla mutlu olamazdı. Ona inanamazdı. Ona güvenemezdi. Adam ne kadar kendisini sevdiğini söylerse söylesin, Havin ona nasıl inanabilirdi? 

Zaten Oğuz ikilemde olduğunu, arada kaldığını söylemişti. "Sana olan hislerimin gerçekten sana olup olmadığını kendime sordum ve verecek bir cevap bulamadım."demişti. Bu cümle o kadar çok şeyi özetliyordu ki, Havin ağlamak istiyordu. Ağlıyordu da. 

Ona olan duygularını kabullendiğinden beri göğsünde büyük bir ağırlık vardı.

"Ne yapacağım ben?"diye fısıldadı. "Ne yapacağım ben?"

Sırma'yı arasa iyi olacaktı çünkü Oğuz'un dediği gibi yalnız kalmamalıydı. Beden sağlığı için değil, ruh sağlığı için. 

Arkadaşını arayarak yanına gelebilir mi diye sordu. Onun hala kulüpte olduğunu, eğlencesini bozduğunu biliyordu ama tek başına bu acının altından kalkamıyordu. Kafası o kadar karışıktı ki ne düşüneceğini de bilmiyordu.

Sırma yarım saat sonra geleceğini söyleyerek telefonu kapattı ve söz verdiği gibi yarım saat sonra geldi. Havin kapıyı açarken elinde bir peçete ile burnunu siliyordu. Onun dağılmış halini gören Sırma homurdanarak, "Yine ne yaptı?" diye çıkıştı.

Havin kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. "Dürüst olmaktan başka hiçbir şey.."diye hıçkırdı ve arkadaşına sıkı sıkı sarıldı. 

O kadar içli ağlıyordu ki, Sırma ona bir şey olacağından korkarak onu sakinleştiren sözcükler söylemeye çalıştı. Ama Havin hiç susmuyordu. 

Sanki içi parçalanmış gibi hissediyordu. Oğuz sonsuza kadar içindeki yaşam enerjisini söküp almış gibiydi. 

Bu acıya nasıl alışacak mıydı? Bu acı bir gün geçecek miydi? 

Vazgeçme Benden | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin