Selamlar... bölümü yayımlayabilmek gerçekten çok güzel. Aynı anda üç hikayeyi yetiştirmekte zorlanıyorum. Şimdi okullar da tatil oluyor, hiç zaman bulamayacağımdan korkuyorum. İnşallah sıkıntı yaşamam...bilgisayar fazla kişinin elinden geçince çökmenin eşiğine geliyor. Her neyse... yorumlarınızı bekliyorum. Allah'a emanet olun güzel insanlar.. (:
SIRMA
Karşılıklı durmuşken, nasıl bu hale geldiğimizi anlayamayarak ona bakakaldım. O da benim gibi derin nefesler alırken elleri hala ellerimi başımızın üzerinde kenetlemişti. Kalbim durmak üzereydi. Şaşkınlık. Heyecan. Onun gösterdiği bu davranış karşısında gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.
"Neden bu kadar inatçısın?" diye yüzüme soluduğunda nefesini bir kez daha yüzümde hissettim.
Ne diyeceğimi bilemeyerek ona baktım. Göğsüm aldığım hızlı nefeslerle inip kalkıyordu.
Titreyerek ellerimi ellerinin arasında kıpırdattım. "Bırak beni."
Çakmak çakmak olan gözlerinde gördüğüm ateşle irkildim. Bedenini bedenime daha da yaslayarak beni kapıyla arasında sıkıştırdığında derin bir nefes daha aldım. "Ne yapıyorsun Aslan?"
Tek kaşını kaldırarak, "Seninle konuşacağız." diye fısıldadı. "Dik başlılığını bir kenara bıraktığın zaman.."
Sinirlendim. "Dik başlı falan değilim." Aslında evet öyleydim. "Haksızlığa gelemiyorum o kadar."
Yüzünü yüzüme eğerek, "Sana haksızlık mı ediyorum?" diye mırıldandı.
Beni deli ediyordu. Vücudunun baskısı, sıcaklığı , parfümünün etkileyici kokusu, parfümden ayrı teninin kokusu, hepsi bütün dengemi altüst ediyordu. Nefes almamak için dirensem bu sefer ben iyi hissetmiyordum. Ama yanımdaydı. Bedenimdeydi. Bacaklarım titriyordu.
Gözlerinin içine yakından bakarak, "Bırak beni." diye tekrarladım.
Gözleri dudaklarıma odaklandı. Bakışları ağır ağın bütün yüzümü süzdü ve sonra yeniden gözlerime baktı. Ah nasıl da yakışıklıydı.
"Bıraktığım zaman gidecek misin?"
"Evet."
"O zaman bırakmasam iyi olur." diye sırıttı ve sonra yüzü ciddi bir hal aldı. "Birisiyle buluşacak mısın?"
Şoke oldum. Bunu neden sorduğunu merak ederek gözlerimi kıstım ve ona sert olmasını umduğum bir bakış attım. "Sizi ilgilendirmez."
"İlgilendirir."
Tek kaşımı kaldırarak ona alaycı bir bakışla baktım. "İlgilendirmez. Şimdi beni bırakın yoksa eski usul yöntemi uygulamak zorunda kalacağım."
Bu sefer tek kaşını kaldırma sırası ondaydı. "Eski usul yöntem mi?"
Ona başımı salladım ancak ne olduğunu söylemedim. "Aslan Bey?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçme Benden | TAMAMLANDI
RomanceOğuz ölen karısı Nisa'nın organlarını bağışladığı ailenin, kendisi ile ısrarla görüşmek istemesi karşısında nihayet pes eder ve onları evine davet eder. Yalnız tek bir şart koşmuştur; Karısının gözlerini ve kalbini taşıyan kızlarının gelmesini istem...