Yorumlar bekleniyor. (:
Oğuz şehre tekrar döndüğünde ve aylardır uğramadığı evine girdiğinde hissettiği gerginlikten ölecekti. Anahtarlarını girişteki konsola bıraktı. Ayakkabılarını çıkarıp başındaki bereyi de eline alarak doğrudan mutfağa ilerledi. Hava buz gibiydi. O yüzden hemen kahve makinesini çalıştırarak kendine sıcak bir kahve hazırladı. Sabahın neredeyse dördü olduğu düşünülürse uykusuz olması gerekirdi ama kardeşi Sena arayana kadar uyuduğu için çoktan uykusunu almıştı.
Demek Havin evlenmeye karar vermişti.
Bu haber genç adamı o kadar sarsmıştı ki, gecenin bir yarısı kalkıp şehre gelmişti. Temelli olarak. Bunu neden yaptığını düşündükçe terliyordu.
Kahveyi içip bitirince fincanı bulaşık tezgahına koydu ve üzerindekileri çıkarıp kısa bir duş aldıktan sonra birkaç saatliğine uyumak için yatağına uzandı.
*
Gözlerini açtığında kendisini yatağında değil, çok tanıdık, ona eskiden iyi gelen ama artık uğramadığı bir sahil kafesinde buldu. Her zamanki masalarında oturmuş ve yine her zamanki kahvesini içiyordu. Şaşırarak etrafına bakındığında ona doğru gelen Nisa'yı görünce kaskatı kesildi. Anın gerçek olup olmadığını anlamak için kolunu çimdikledi ve panikleyerek Nisa'ya baktı.
Nisa yüzünde tatlı bir gülümsemeyle kendisine doğru geliyordu ve Oğuz'u gördüğüne çok mutlu olmuş gibiydi. Oğuz ise şaşkındı. Bunu beklemiyordu. O uzun zamandır rüyalarına girmiyordu. Onu o kadar çok özlemişti ki.
Hala çok güzel görünüyordu. Minyon, sevecen, tatlı. Nisa sessiz birisiydi. Onun sessizliğinde bir huzur vardı. Oğuz çoğu zaman onu konuşturmaya çalışır ve güzel sesini duymak istediğini söyleyerek onun yanaklarını kızartırdı. Tanıştıkları ilk zamanlar Nisa çok utangaçtı. Ama Oğuz'un kabuğunu kırmayı başarmıştı. Uysaldı, tatlıydı, iyiydi. Sessizdi ve Oğuz'u tamamlıyordu. Oğuz onu çok sevmişti.
Şimdi onu görünce kalbinin acıdığını hissetti. Sanki paramparça olmuş cam kırıkları canına batıyormuş gibi hissediyordu.
Bugün Havin ile eski arkadaşı arasında yüzük takılacaktı. Oğuz bunu düşündükçe aklını kaybedecek gibi oluyordu.
Ama şimdi bu rüyanın içindeydi ve Nisa ona doğru geliyordu. Genç adam sendeleyerek ayağa kalktı ve onu karşılamak için bir iki adım atmıştı ki, durdu. Nisa ona yaklaştı ve kollarını beline dolayarak Oğuz'a sarıldı. Kokusu. Onun kokusu burun deliklerine doldu. Yumuşak saçları tenine değdi.
Onu hissetmeyeli çok zaman olmuş gibiydi. Kaskatı olmuş kollarını onun beline doladı ve huzurla ona sarıldı. Nisa. Onu sarsan ilk kadın. Sıcaklığı, sevecenliği, utangaçlığıyla hayatında yer edinmiş sonra da çekip gitmişti.
"Oğuz..."
Sesinin yine aynı olduğunu duyunca hüzünlendi. Sesini bile özlemişti.
"Nisa.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçme Benden | TAMAMLANDI
RomanceOğuz ölen karısı Nisa'nın organlarını bağışladığı ailenin, kendisi ile ısrarla görüşmek istemesi karşısında nihayet pes eder ve onları evine davet eder. Yalnız tek bir şart koşmuştur; Karısının gözlerini ve kalbini taşıyan kızlarının gelmesini istem...