1. Bölüm

1.2K 40 37
                                    

X: merhûme hakkınızı helal eder misiniz?
herkes: helal olsun.
X: helal eder misiniz?
herkes: helal olsun.
X: helal eder misiniz?
herkes: helal olsun.
Cemre: Eylül... kardeşim hadi gel..
X: merhumu götürebiliriz.
Eylül: hayır! HAYIR!!! GÖTÜRMEYİN ONU!!!!! GÖTÜRMEYİN!!!!!
tabuta yapışır. ağlar.
Eylül: yapmayın! YAPMAYIN!!!! 😭😭😭GÖTÜRMEYİN ONU LÜTFEN!!!! HAYIR!!!!
yere çöker ve ağlar. tabutu götürürler.
Eylül: nolur götürmeyin onu... 😭😭😭 nolur...
cenazeden sonra herkes dağılır, Eylül mezarın yanında diz çöküp, ağlar. elini mezarın üzerine götürür.
Eylül: keşke o gün hiç gelmeseydi... keşke sen gitmeseydin... keşke herşey bambaşka olsaydı... keşke...
bir noktaya bakar ve aklına gelir.
2 yıl bundan önce.
Naciye: KIZ!!!!
Eylül: he! noldu?
Naciye: birde ne olduğunu soruyor! beyinsiz! kalk hadi! bugün büyük gün!
Eylül: ama daha saat 5...
Naciye: ne varmış bunda?! kalk hadi!!! bugün misafirlerimiz var! sonunda senden de bir fayda çıkar bize!
Eylül zar zor kalkar ve banyoya gidip, ayağını yüzünü yıkar. aşağıya indiğinde Avni masada oturmuştu.
Eylül: şey... günaydın...
Avni: kes sesini de otur şuraya!
Eylül titreyerek oturur. çok korkuyordu. çayı alır ve bir yudum alır.
Avni: bugün seni evlendireceğiz.
Eylülün çay boğazında kalır. öksürür.
Eylül: öhöm öhöm!!! ne?!! 😧 n... nasıl yani?
Avni: bildiğin evleneceksin. burda anlamayacak ne var?
Eylül: ama ben daha 17 yaşındayım. nasıl evlendirirsiniz?! benim sevgilim var! ben Serkanı seviyorum!
Naciye: kes! Serkan hiçbir şey bunun yanında! yakışıklı, akıllı, zeki! Serkanda ne var, he ne var?!
Eylül korkar. ağlar.
Eylül: ama benim daha okulum var... nasıl yaparsınız? 😭😭😭
Naciye: çok konuşmada kalk üstünü başını giy. birazdan seni almaya gelecekler.
Eylül: bu kadar erken siz beni nasıl evlendirirsiniz?!!!! hemde sevmediğim biriyle!!!
Avni: KES SESİNİ!!!!!!!!!!!
Eylül titrer.
Avni: ÇIK YUKARI VE BİRŞEYLER GİY!!!!!!! HADİ!!!!!!!!!
Eylül ağlayarak yukarı çıkar ve odasına gelip, yatağa oturur.
Eylül: yapamazlar.... 😭😭 beni sevmediğim birine vermezler... hayır...
hemen telefonu alır ve Serkanı arar.
~konuşma~
Serkan: efendim sevgilim.
Eylül: Serkan... 😭
Serkan: Eylül, sen ağlıyor musun?
Eylül: Serkan beni evlendiriyorlar 😭😭😭
Serkan: ne? ne demek evlendiriyorlar? nasıl olur bu?
Eylül: bilmiyorum. hatta kiminle evleneceğimi bile bilmiyorum.. Serkan, ya benden çok büyük birsiyle evlendirirlerse? 😭😭😭
Serkan: tamam, ağlama. olmaz öyle şey. ben.. ben seni vermem.
Naciye gelir odaya. Eylülün birisiyle konuştuğunu görür. Eylül çok korkar. Naciye telefonu Eylülün elinden alır ve kapatır.
Naciye: kız biz sana giyin demedik mi?! sen hala o çocukla mu konuşuyorsun. anla! o çocuğun sana hiçbir faydası olmayacak! evlenip, karı olacaksın! şimdi önce git ve banyo yap. sonra birlikte gelinlik seçmeye gideceğiz.
odadan çıkar. Eylül yine ağlar. banyoya gider ve duş alır. duşta oturur ve ayaklarını kendine çekip ağlar. gözyaşlarını su aparır. ama Eylül durduramıyordu kendini. yine ve yine ağlıyordu. aklına kaçmak planı gelir. banyodan çıkar ve birşeyler giyip odasına geçer. kapıyı kitler ve nasıl kaçacağını düşünür.
Eylül: acaba camdan mı çıksam?
camı açar ve aşağı bakar. çokta yüksek değildi.
Eylül: çok şanslıyım...
camdan çıkar ve kaçar. nereye kaçtığını bilemez. hiç bilmekte istemiyordu. yeter ki kaçsın. uzaklaşsın oradan.
Eylül: başkasının olmaktansa, açlıktan, susuzluktan ölmeyi yeyelerim.
kaçarken arkasına sürekli bakar. kimse yoktu. ama aniden birisine çarpar.
Eylül: ahh! yavaş olsa....
gördüğü kişi karşısında şok olur.
Eylül: hayır.. olamaz.. bu mümkün değil...
😭
karşısında Avni duruyordu. sinirle bakar Eylüle.
Eylül: b-baba...
Avni Eylülün saçından tutar ve eve sürükler.
Eylül: BABA NOLUR YAPMA!!!! BABA NOLUR YAPMA!!!! BIRAK YALVARIRIM!!!!!
Avni: BIRAK HE, BIRAK?!!!! KIZIM SEN İLK ANINDA ANLAMIYOR MUSUN?!!! EĞER ANLAMIYORSAN BEN SANA YİNE SÖYLEYİM!!!!!!!!!!
Eylülün kulakına yaklaşır ve bağırır.
Avni: SEN EV-LE-NE-CEK-SİN!!!!!!!!! ANLA BUNU ARTIK!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Eylül ağlar. gerçi bağırır.
Eylül: YA SEN NASIL BİR BABASIN YA?!!!!! SEN KENDİ ÖZ BE ÖZ KIZINI NASIL VERİRSİN BİRİSİNE?!!!!! NASIL YAPARSIN BUNU?!!!!!!!!
Avni: ANLAMIYOR MUSUN?!!!!!! BUNU YAPMAK ZORUNDAYIZ!!!!!!!!!!!!!!
Eylül: YA NİYE YA, NİYE?!!!!!
Avni: ÇÜNKÜ PARAMIZ YOK!!!!!!!! AÇ, SEFİL DURUMDAYIZ!!!!!!!! KARNIMIZI DOYURACAK BEŞ PARAMIZ YOK!!!!!!!!! BENDE ONLARLA ANLAŞMA YAPTIM!!!!!!!!!!!
Flashback:
Korkut: LAN EĞER PARAN YOKSA, NE DİYE OYNUYORSUN BUNU?!!!!! KAYBEDECEĞİNİ BİLE BİLE NİYE OYNUYORSUN?!!!!
Avni: (korkarak) efendim.... paramız yok.... karnımızı zor duyuruyoruz..... bende...
Korkut onun sözünü keser.
Korkut: sende para kazanmayı poker oynayarak tercih ettin dimi?
Avni: kazanacağım sandım.... ama...
Korkut: ama salak olduğun için kazanamadın. peki ya borcunu nasıl ödeyeceksin? 500.000 TL konusu var ortada. nasıl ödeyeceksin bu fakirlikle? böbreğini mi satacaksın?
güler. Avni korkar ve titrer.
Korkut: bak. benim bir tane oğlum var. 20 yaşında ama evlenmedi hala. evlenmek istiyor ama işte hiç kimse onu sevmiyor, garibim. seninde kızın var. gel bunları evlendirelim ve ben senin borcunu kapatıyorum. ne dersin?
Avni tedirgin olur.
Avni: efendim, benim kızım daha çok küçük. 17 yaşında. okulu bitirmedi daha. hem biz birbirlerini sevmeyen gençleri nasıl evlendiririz?
Korkut: onu bu işe girmeden önce düşünecektin. seç; ya düğün, ya da canın.
Avni o kadar korkar ki hiçbir şey söyleyemez.
Avni: ben.... ben bilemiyorum...
Korkut: YA CANIN YA KIZIN!!!!
Avni yutkunur ve çaresizce söyler.
Avni: kızım...
Flashback Son.
Eylül şoktaydı. büyük şoktaydı. ona yıllarca ,,baba" demişti. küçükken onun boynuna atlamıştı. onun masallarını dinlemişti, ağlarken o Eylüle yardımcı olup, çıkış yolunu söylüyordu. ama şimdi aynı insan onu çöp gibi atmış dışarı. gözyaşları yüzünden süzülürken, Avninin gözlerinin içine bakıyordu.
Eylül: (ağlayarak) sen... sen beni para için mi sattın? 😭 bu mu senin babalığın? böyle mi bana baba olacaktın? 😭
Avni başını eğmişti ve hiçbir söylemiyordu.
Eylül: hiç mi canın acımadı? hiç mi vicdanın sızlamadı? hiç mi yüreğin savrulmadı? hiç mi?.. 😭😭😭
Avni hala susuyordu.
Eylül: BİRŞEY SÖYLE!!!! HİÇ Mİ ACIMADIN BANA BABA?!!!
ağlar. o kadar kötü durumdaydı ki, söz yetmez Eylülün hissettiklerini anlatmaya.
Eylül: Allah senin gibi babanın belasını versin... boyun eğmeyeceğim... evlenmeyeceğim...
Avni başını kaldırır ve sinirli bakar.
Eylül: duyuyor musun beni?!!! EVLENMEYEĞİM!!!!!
Avni Eylülün saçından tutar ve eve sokar. Naciye karşılar onları.
Naciye: n'oluyo?
Avni Eylülü yere atar.
Avni: yolda buldum. kaçmak istemiş.
Naciye Eylüle döner ve sinirli bir şekilde bakıp, ona yaklaşır ve yanına eğilir.
Naciye: kız sana kaçış yok demedim mi? kaçamazsın! bu gece evlenip o çocuğun olacaksın! bunu kafana sok!
Avni: olan biten herşeyi anlattım. neden bunu onlara verdiğimi, neden hiç acımadığımı.
Eylül: (ağlayarak) acımayacaksın tabi. çünkü sen beni hiçbir şeyimsin! sen benim babam değilsin!
Avni Eylüle yaklaşır ve saçından tutup yüzünü kendine çevirir.
Avni: ne kadar konuşursan konuş. bu iş bu gece olacak!
Naciyeye döner.
Avni: Naciye, al bunu, gidin mağazaya ve ne gerekiyorsa alın. eğer direnirse,  hemen beni arıyorsun.
Eylüle başını çevirir.
Avni: ben ne yapacağımı iyi biliyorum.
Akşam.
Eylül giyer üstünü. ruh gibi duruyordu yerinde. konuşmuyordu, sesini çıkartmıyordu. kızlar onu hazırlayıp odadan çıkarlar. bir kaç dakika sonra odaya uzun boylu, yakışıklı, sarışın, mavi gözlü bir çocuk girer. Eylül hiç ona bakmaz. çocuk Eylüle yaklaşır.
çocuk: şey... ben...
Eylül arkasını döner ama çocuğun yüzüne hiç bakmaz.
çocuk: yüzüme niye bakmıyorsun?
Eylül hala bakmaz.
çocuk: neyse... şimdiden söylüyorum, ben seninle hiç evlenmek istemiyorum tamam mı?
Eylül çocuğa bakar. şaşırmıştı.
Eylül: nasıl yani? seni de mi zorla evlendiriyorlar?
çocuk: aynen. istemiyorum ama zorla yaptıracaklar. eğer yapmazsak, ikimizin de sonu gelecek. bu yüzden yapmaz zorundayız.
Eylül: benim hiç kimseye borcum yok. evlenmeyeceğim.
kanepeye oturur.
çocuk: yine söylüyorum; bende istemiyorum ama zorundayız. sen hiç bu sözün anlamını anlıyor musun?
Eylül: benimle doğru konuş.
çocuk Eylüle yaklaşır ve çenesini sıkar.
çocuk: bana bak. eğer sözümü dinlemezsen ve o yılan dilini uzatırsan, sana bu dünyayı zindan ederim. 😡 anladın mı?
Eylül başını sallar. çocuk Eylülün çenesini bırakır ve kapıya doğru yürür.
çocuk: bu arada, ben Ali. memnun olmadım.
çıkar. Eylül ağlar.
Eylül: Allahım nedir bu çektiklerim? 😭 neden ben?
düğünde dans vakti gelir. Ali elini uzatır Eylüle ama Eylül tutmaz. Ali sinirlenir ama belli etmez ve Eylülün elinden tutup sahneye çıkarır.
Eylül: bırak!
Ali Eylülün kendine çevirip, belinden tutar ve dans ederler. Ali fısıldar.
Ali: (kısık sesle) uslu ol, benim sinirimi bozma.
Eylül: (kısık sesle) bozarsam ne yaparsın?
Ali Eylüle bakar sinirli. düğün biter ve Eylül ile Ali evlerine giderler.
Ali: hadi yat, yarın tatile gideceğiz.
Eylül: ben hiçbir yere gitmeyeceğim.
Ali: bal gibide gideceksin.
Eylül: gitmeyeceğim!
Ali Eylülün çenesini sıkar.
Ali: bana bak, eğer bir daha bana sesini yükseltirsen, seni gebertirim. 😡 insanca anlamıyorsun bizde seninle hayvanca davranırız. hadi uyu şimdi!
Eylülün çenesini bırakır ve odadan çıkar. Eylül üstünü değiştirip, uyur.
Sabah.
Ali odaya gelir ve Eylülün uyuduğunu görür. yatağa yaklaşır ve dürter.
Ali: hadi kalk, sabah oldu!
Eylül: n'oluyo ya?
Ali: hiç, sabah oldu diyorum. valizler hazır, uçağımız iki saat sonra kalkıyor. eğer hızlı olursan yetişiriz.
Eylül: ben hiçbir yere gitmiyorum!
Ali: gidecek..
Eylülün telefonu çalar. arayan Serkandır. Eylül açar.
~konuşma~
Eylül: efendim Serkan.
Serkan: Eylül, nerdesin sen? dünden beri arıyoruz açmıyorsun, okula da gelmedin. birşey mi oldu?
Eylül: Serkan beni zorla evlendirdiler. hemde hiç sevmediğim, nefret ettiğim birisiyle.
Ali sinirlenir.
Serkan: ne diyorsun ya? nerdesin sen? nerde olduğunu çabuk söyle gelip alıyım!
Eylül: ben şimdi evd...
Ali Eylülün telefonunu alır ve konuşur.
Ali: artık benim yanımda, sende onu unutursan iyi yaparsın!
kapatır.
~konuşma biter~
Eylül: napıyorsun sen ya?!!
Ali: onunla bir daha konuşmayacaksın!
Eylül: ya sen kim oluyorsun ya, KİM?!!
Ali: KOCAN, ANLADIN MI? KOCAN!!!!
Eylül: sen benim kocam falan değilsin! sen sadece bir zavallısın!
Ali Eylülün kolundan tutar ve banyoya götürür. sıcak suyu açıp, Eylülün elini suyun altına sokar.
Eylül: AHH!!!!!!!!!!!!!!
Ali: sen çok olmaya başladın! sana uslu dur dedim, sana zararım olmaz dedim ama sen kaşındın! bundan sonra benden kork anladın mı?!! kabusun olacağım senin! tabi eğer uslu olursan, yapmam.
Eylülü bırakır ve Eylül yere düşer. elini tutup ağlar. eli kıpkırmızı olmuştu. (yazar: benim bile tüylerim diken diken oldu yav, siz ne hisseteceksiniz acaba 😬)
Eylül: ah... ah elim...
Aliye bakar yaşlı gözlerle.
Eylül: sen manyaksın, hastasın sen!
Ali: kim bilir 😏
Ali çıkar banyodan. Eylül zor kalkar ve odaya geçip kremi bulmaya çalışır. bir eliyle zor olur ama bulur sonunda. krem sürer.
Eylül: ahh 😭😭😭
sonra eline pansuman yapar. öyle ya sa böyle Ali ile Eylül havalimanına gelip uçağı beklerler. Eylül Aliye korkarak bakar.
Ali: ne var? ne bakıyorsun öyle?
Eylül: ben senin yanında asla oturmam.
Ali: (gülerek) korkma, yemem seni.
uçağa binerler ve Eylül mecbur Alinin yanında oturur. 16 saat ikiside konuşmuyordular. Eylül bir köşeye sıkışmış susuyordu. nefes almaya bile korkuyordu. Fransaya gelirler. Eylül iner inmez direk Aliden uzaklaşır. bir taksiye binip otele giderler. geldiklerinde Eylül kendini lavaboya atıp, pansumanını çıkarır ve elini sular. Ali ise gülüyordu.
Ali: noldu? çok acıyor görüyorum? 😏
Eylül birşey söylemez.
Ali: hadi hazırlan yemeğe gidelim.
Eylül: aç değilim.
Ali: değilsen bana ne? ben istiyorum.
Eylül Aliye sinirli bakış atıp hazırlanmaya gider. tabi bir elle baya zor olur. elbisenin fermuarını kapatamaz. Ali arkadan yaklaşır Eylül ama Eylül çekilir ondan.
Ali: yardım edeyim.
Eylül korkarak arkasını döner ve Ali fermuarı kapatır. yemeğe giderler ve birbirlerinin önünde otururlar. bütün kızlar Aliye bakıyordu. Ali görüyordu ve sırıtıyordu. Eylül ise başını eğmiş bir şekilde oturuyordu.
Ali: kızların hepsi bana bakıyor, senin hiç mi umrunda değil?
Eylül: istemiyorum, hiçbir şey istemiyorum, rahat bırak beni.
kızın birisi Aliye yaklaşır.
kız: selam yakışıklı, naber?
Ali: (sırıtarak) selam güzelim, iyi, senden?
kız: (gülerek) bende iyiyim. Selma ben.
el uzatır. Ali ise sıkar.
Ali: Ali, memnun oldum.
Selma Eylüle bakar.
Selma: sevgilin galiba.
Ali Eylüle sinsi sinsi gülerek bakar.
Ali: yoo, kardeşim.
Eylül Aliye pis bakış atar.
Selma el uzatır Eylüle.
Selma: selam, Selma.
Eylül hiçbir şey söylemez. Selma yüzünü büzer.
Selma: duymuyor galiba.
Ali: evet ya, biraz sakatlık var bunda.
Eylül daha fazla kırılır. ,,sakatlık.."
Selma: hmm, geçmiş olsun o zaman. neyse, Ali sen istersen bir gel, biz burda kızlarla eğleniyoruz. tabi eğer kardeşin inkar etmezse.
Eylül dayanamaz ve ayağa kalkıp bağırır.
Eylül: birincisi ben onun kardeşi değil, karısıyım, ikincide umrumda bile değil tamam mı?!!! beni zorla evlerdirdiler bunla!!!! ben istemiyorum, alın bunu! hepsi sizin olsun!!!!
çıkar gider. Selma şaşkınlıkla onlara bakar sonra ordan ayrılır. Ali ise iyici köpürür. hızlı bir şekilde ayağa kalkar ve odaya gider. Eylül gelip kendini yatağa atar ve ağlar. gözyaşları yastığa karışır. Ali kapıyı çarparak odaya gelir ve Eylülün saçından tutup yere atar.
Ali: bana bak kızım! benim sinirlerimi bozma!!!!! bende istemiyordum bu evliliği ama yaptılar işte!!! sende bunu kabul etsen iyi edersin!!!!
Eylül: ben asla bunu kabul etmem!!!! ben seni SEVMİYORUM!!!!! İSTEMİYORUM!!!!!! benim kalbim başkasına ait tamam mı?!!! SENDE BUNU KABUL ETSEN İYİ EDERSİN!!!!!
Ali Eylüle tokat atar sonra yerde tekmeler. Eylülün ağzı burnu kan olur. karnını tutar.
Ali: EĞER BİR DAHA BANA O LAFLARI EDERSEN, SENİ BUNDAN DAHA FAZLA EDERİM!!!!!!!! ÖLDÜRÜRÜM SENİ!!!!!!!!!!!!!!
Eylül kan kusar. öksürür. Ali çekip gider ve Eylül akşama dek yerde yatar. kalamıyordu, nefes alamıyordu, kıpırdayamıyordu. zar zor kalkıp banyoya gider ve elini yüzünü yıkar ama dengesini kaybedip yere yığılır. Ali bara gelir ve içer. çok içer. yanına bir kız yaklaşır. o kız Selmaydı.
Selma: merhaba. nasılsın?
Ali o kadar içmişti ki Selmayı tanıyamadı bile.
Ali: sen kimsin?
Selma: Selma ben. hani restoranda tanışmıştık ya?
Ali tabiki hiçbir şeyi hatırlayamaz ve kafasını tutar.
Ali: şey... bu gece eğlenelim mi?
Selma: karın birşey söylemez mi?
Ali: yav boşver sen onu.
ayağa kalkar ve Selmanın elinden tutup bardan çıkarlar. Selmanın odasına gelirler ve orda sabaha dek birlikte olurlar. acaba bunların durumları sonra nasıl olacak? Eylül orda baygın halde yatıyor, her yeri mosmor ve kıpkırmızı, Ali ise burda başka kızı koynuna alıp, onunla aynı yatağı bölüyor. neler olacak?

Karanlık HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin