•5.0

6 0 0
                                    

Başımdaki şiddetli ağrı ile gözlerimi açtım. Dün gece içmekten yeterince uyuyamadığım için olmalı ki, gözlerimin içi yanıyordu. Yüzümü buruştururken yatağımdan kalktım ve banyoya girdim. Yüzümü yıkamak için musluğa eğileceğim sırada aynada gördüğüm varlıkla duraksayıp aynaya baktım. Bu kimdi lan?

"Oha ne olmuş lan bana?" Diye bağırırken parmaklarımı yüzümde gezdirdim. Göz altlarım mosmorluğu ile yüzüme renk katıyor, uykusuzluktan tam açamadığım gölerim beni bir ölüymüş gibi gösteriyordu. Hoş ölüden bir farkım da yoktu ya, neyse...

Aynadaki çirkin görüntüm ile bakışırken alt dudağımı sarkıttım. Dün gece içkiyi fazla kaçırmış olmalıydım. Hey hey, durun... Ben dün Umut'u öldürecektim! Siktir. Öldürmüş müyümdür? Imm evet, öldürmüşümdür.

"Hasiktir..." diye bir küfür mırıldanırken koşarak kapıya çıktım. Ardından hızla karşı dairenin kapısını yumruklamaya başladım "Alptekin! Alptekin, yaşıyor musun? Hey!"

Ben kapının önünde afedersiniz götümü yırtarken kapı açıldı. Karşımda nedeninin uykusuzluk olduğunu düşündüğüm bir halde tek eliyle gözünü ovuşturan bir Umut gördüğümde yakasına yapıştım "Öldün mü sen?" diye birden sorduğumda gözünü ovuşturan eli durdu. Ardından elini yavaşça gözünden indirdi ve yakasındaki ellerimi tutup çekti "Hayır, ama öyle bir şey olursa sevineceğini biliyorum Alaca."

İçimden derin bir oh çekerken dışımdan kaşlarımı çattım ve elimi göğsüne koyup onu ittim "Tabi sevineceğim be. Dünya senin gibi bir çakma kötü çocuktan kurtuluyor sonuçta." diye konuşurken kollarımı göğsümde bağladım. Bu çocukta beni iten bir şey vardı. Ama o iten şey beni ona daha çok çekiyordu. Anladınız, biliyorum.

Bana alayla bakarken elini kapının pervazına yasladı "Bana çakma kötü çocuk diyecek son kişi bile değilsiniz, bayan çakma cesur kız." dediğinde dişlerimi sıktım. Keşke dün gece seni öldürmüş olsaydım, Alptekin. Neyse, bir dahaki sarhoşluğumuza kısmetmiş...

Ben de aynı onun gibi alaycıl bir şekilde ona bakarken tek kaşımı kaldırdım "Ama bir korkak olduğunuzu söyleyecek ilk ve tek kişiyim bayım, değil mi?" diye sorarken sesimden alay akıyordu. Ah, biz arkadaş olacaktık değil mi? Olmuyordu işte. Olmuyorsa zorlamamak lazımdı.

Yüzündeki alaycıl ifadeyi silip yerine soğuk bir ifadesizlik yerleştirirken dudaklarını büzdü "Eğer gecenin bir yarısı elimde bir silahla seni öldürmeye gelseydim, cesur olacaktım değil mi?" diye sorduğunda yüzümdeki alaycıl ifade aniden soldu. Ah, evet. Dün onu öldürmeye gitmiştim. Ve o bunu ona sorduğumda bilmemezlikten gelmişti. Siktir, keşke gitmişken öldürseydim.

Ben cevap vermeyince kapının pervazına yasladığı elini oradan çekip yüzüme doğru eğildi ve buz kesilmiş sesiyle konuşmaya başladı "O silahın içinde mermi olmadığını varsaymazsak tabi."

Hasiktir. O silahın içi boş muydu lan?

HAYATIN UMUDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin