Medyadaki Alyson'ın partide giyeceği elbise. iyi okumalaar :D
Teklifi üzerine azıcık sersemlemiş, yüksek oranda şaşırmıştım. Tanrı aşkına! Bu benim ilk parti davetimdi. Tabi ki daha önce hiç partiye gitmedim, ne düşünüyordunuz?
Birkaç saniye pembe hayaller dünyasında gezindikten sonra nihayet gerçek dünyaya döndüm. Bu Chace denen çocukla asla partiye gitmezdim. Gideceğim tek kişi olsa bile gitmezdim. Daha geldiğim ilk günden kendimi rezil etmeye uğraşmıyordum yani.
Gelen cesaret ve delilik dalgası ile kendimden emin bir şekilde,
'' Bu bir teklifse koca oğlan, gideceğim en son kişi sensin.'' deyip tekrar pansiyonlara doğru yürümeye başladım. Ve Chace de yanımdan yürümeye başladı.
''Göründüğüm kadar kötü bir kavalye değilimdir.'' dedi nefes nefese. İşte o zaman jet hızında yürüdüğümü anladım. Ne bekliyorsunuz, ben hayatını müziğe adamış, en azından öyle umut eden, manyak bir dansçıyım. Herhalde ki hızlı yürüyüp koşacağım.
''Partiye gitmeyeceğim tamam mı? Şu Hoşgeldin Partisi'ne de çok gitmek istiyorsan, kendine başka birini bul. Daha tanışalı beş dakika olmamış biriyle bir partiye gitmek pek akıl kârı değil.''
Normalde iki kelimeyi biraraya getiremeyen ben, bugün mutasyon falan mı geçirmiştim? Kurduğum cümlelere hayret ediyordum, cidden.
''Bak, sana açıkça söyleyeceğim. Bir konuda yardımın gerekiyor. '' dedi. İşte o an yürümeyi bıraktım. Tamam, manyak bir sosyopat olabilirdim, ama yardımıma ihtiyacı olan birini asla geri çevirmezdim. Aslında, o kadar kötü biri değilmişim, ha?
Dediklerinin üzerine sadece tek kaşımı kaldırdım. Onun gibi birine ne gibi yardımım dokunabilirdi ki?
Elini saçından geçirdi ve devam etti.
''Bak, bir kız var. Uzun süredir sevgiliyiz. Ama beni terk etti. Yani aslında ben onu terk ettim. Onu bir gece başka bir çocuk-''
'' Detayları atla.'' dedim sözünü keserek. Tabi ki Brezilya dizisi sahnelerinden bir tane daha duymak istemiyordum.
'' Tamam, herneyse, ayrıldık işte. Onun bana geri dönmesini istiyorum, belki seninle çıkıyor gibi görünmemiz onun duygularını harekete geçirebilir.''
''Kıskanabilir diyorsun.'' dedim dışarıdan sakinliğimi koruyarak. Ama içimde sekiz yanardağ patlamış, dokuz atom bombası atılmış ve beş tsunami olmuştu.
'' Ne diyorsun? Bana yardım edebilecek misin?'' demesi ise bardağı taşıran son damla oldu. Şakaklarımda atan damarlarımı hissedebiliyordum. Etrafımda kimin olduğuna aldırmadan aklıma ne gelirse bağırmaya başladım.
'' Ben senin tabu oyuncağın falan mıyım? Seni bana parayla mı gönderdiler? Hiçbir şey olmamış gibi kendimi kullandıracağımı mı sanıyorsun? Tanrım, beni nelerle sınıyorsun?'' deyip hızla ayağa kalktım. Ayaklarımı sert bir şekilde yere vura vura odama doğru yürümeye başladım, tabi buna yürümek denirse. Dışarıdan çok komik görünüyordum, ama bunu önemsemiyordum. Tek istediğim şu adi herifin suratına bir uçan tekme geçirmekti.
Bunun üzerine Chace ne yaptı, haydi tahmin edin. Tekrar peşime düştü.
Ben o aptal öfke kontrolü kitaplarında yazan nefes alma tekniğini uygulamaya çalışırken Chace bir şeyler saçmalayıp duruyordu.
'' Lütfen Alyson... Yani adın Alyson'dı değil mi? Umarım yanılmıyorumdur ve-''
El işaretimle onu susturdum. Kollarımı çaprazladım. Öfkem biraz geçmişti. Aptal dediğim, ama aslında o kadar da aptal olmayan öfke kontrol kitapları işe yarıyordu demek. Tekrar derin bir nefes aldım ve kontrollü bir şekilde verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mükemmel Üniversite (Finalsiz Bırakıldı)
RandomHayatım bu yere gelene kadar sadece danstan ve müzikten ibaretti. Ama insanların "iyi bir gelecek" dedikleri kavramı gerçekleştirmek için tüm hayatını elimin tersiyle bir kenara itmek zorunda kaldım. İstedim mi? Hayır. Zorunda bırakıldım. California...