Bölüm 13

1.4K 81 39
                                    

Sanki hayalinden kopmuş gibi birden yüzüme baktı ve klasik bir satıcı edasıyla sahte gülümsemelerden birini gönderdi.

" Daha önce ayırtmış mıydınız?"

" Evet, burada başka bir çocuk vardı. O bana ayırmıştı. Bugün sabah da aradı. "

Hatırladığını belirtircesine kaşlarını kaldırdı.

" Haa, sen dünkü olay çıkaran kızsın..."

Minik kedi yavrusu bakışlarımı bir anda kaplan bakışlarına çevirdim. Ben mi olay çıkarmıştım? Durduk yere olay çıkarmazdım, o aptal gelip arkamda durmasaydı nazik popom yerle temasa geçmez, ben de onu kibarca uyarmazdım herhalde.

Tam ağzımı açmış inkar edecekken tek elini kaldırdı ve kısık sesle kahkaha atmaya başladı.

" Tanrı aşkına, söylediği kadar varmışsın."

Kollarımı göğsümde çaprazladım ve küsmüş bir kız çocuğu gibi somurtmaya başladım. Hepsi aynıydı işte. Çevremdeki tüm erkekler  sürekli benimle dalga geçmekten başka bir işe yaramıyorlardı.

" Albümü alabilir miyim? Sakıncası yoksa."

Kahkahalarını durdurmaya çalışarak kasanın altından bir poşet çıkardı. İçindeki yeşil albüm kapağını görebiliyordum.

Parasını kasanın üstüne koydum ve bir şey demeden marketten çıktım. Moralim tam yerine geldiği zamanlarda bir şeyin çıkıp her şeyi alt üst etmesinden nefret ediyordum.

Hemen çantamdan telefonumu çıkardım. Fikrimi değiştirmiştim. Yalnız başıma düşüncelere gömülüp tekrar geçici depresyona girmek istemiyordum.

Eloisa'nın numarasını buldum ve arama tuşuna bastım. Birkaç çalıştan sonra nihayet cevap verdi.

" Alo."

" Alo, bu sen misin Alyson? Sesin çok tuhaf geliyor."

Güldüm. Evet, sesim telefonda karga gibi çıkardı.

" Evet Eloisa, benim. Şey, umarım teklifin hala geçerlidir."

Ufak bir sevinç çığlığı attı. " Ah, evet, ben de bu beş kafadarın arasında nasıl hayatta kalacağımı düşünüyordum. Gelirsen iyi olur."

Yanlış bir karar vermediğimi umarak gülümsedim.

" Peki neredesiniz? Ben şu an tam olarak nerede olduğumu bilmiyorum da..."

" Biz şu an okula yakın bir kafedeyiz. Sen neredesin?"

Sanki görecekmiş gibi gözlerimi devirdim. Ama sinirlenmeyecektim. Sabırla cümlemi tekrarladım.

" Şu an nerede olduğumu bilmiyorum. Ama burada bir müzik market ve büyük bir park var. Ve her yerde Pasadena yazıyor."

Gözüm büyük tabelalardan birine takıldı. Üzerinde Play n Drink yazıyordu. Sanırım bar gibi bir yerdi.

" Yanımda Play n Drink var Eloisa."

" Ah, tamam, gelir seni alırız. Bir yere kıpırdama. "

Telefonu kapattım ve tuş kilidine aldım. Beklemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu. İçeriye bir göz gezdirdim. Sanırım sadece geceleri çalışıyordu. Oyun konsolları ve çeşitli bardak kırma oyunları vardı. Ve bir de duvara dizilmiş içki şişeleri.

Telefonumun cebimde titremesiyle yeniden irkildim. Annem arıyordu.

" Alo, anne, nasılsın?" dedim sevimli olmaya çalışarak.

Mükemmel Üniversite (Finalsiz Bırakıldı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin