5: İlk Ders

1.6K 180 183
                                    

Multi: Kahel

"Sonra bende ona vurdum. Böyle baya iyi vurdum ama görmen gerekirdi. Saçmalama tabiî ki ben daha beter haldeydim. Hayır hayır yine de kendimi ezdirmem. Evet biliyorum seninle beraber çalışmam gerekirdi ama kimin umurunda ben bir büyücüyüm ağabeycim."

Neith son beş dakikadır kulaklığını arıyordu ama hiçbir yerde bulamamıştı. Kahel'in yaptığı telefon konuşmasını dinlemek zorunda kaldığı için kulaklarından özür dileyerek yatağına oturdu ve gözlerini kapadı.

"Ah o mu? Kendisi harika bir oda arkadaşı..."

Kahel telefonu işaret edip gel konuş dercesine dudaklarını oynatırken Neith kafasını olumsuzca salladı ölümüne. "Hayır hayır!"

"Gel buraya abimle tanış."

Neith'in yanına gelip kulaklığın tekini onun kulağına taktı. İşte o an kendi kulaklığının Kahel'de olduğunu fark etmişti. Kaşlarını çatmış kulaklığa bakarken telefondan Kahel'in abisinin sesi geliyordu.

"Selam Neith! Tatilde oraya gelip seninle tanışmak istiyorum dostum!"

Ne diyeceğini bilemeyen Neith bir anlık afallamıştı. İlk defa böyle bir arkadaşı oluyordu, onun şu zamana kadar tek arkadaşı Aine olmuştu ve Aine ona böyle şeyler yapmıyordu. Kahel'in eli Neith'in tişörtünün yakasında geziyordu.

"Ben de ben de tanışmak isterim neden olmasın." diye saçmalarken Kahel'in elini çekmeye çalıştı. Boynundan huylanıyordu ve şu an Kahel'in elini kırmamak için kendini zor tutuyordu.

"Ah sanırım şu an anons geçiyorlar daha sonra görüşmek üzere kapatmamız gerek." diye yalanı atıp telefonu hızla kapadı Neith. Daha sonra ise kulaklığını Kahel'den aldı.

"Beşinci madde olarak kişisel eşyaları izinsiz kullanmak yasaktır."

"Hadi dostum bu kadar kuralcı olma. Gel buraya biraz eğlenelim."

Bunu dedikten kısa bir süre sonra avucunu açıp bir sihir topu yapmıştı. Neith karşılaştığı manzara karşısında önce şaşkına uğradı. Açık mavi renkteki top etrafına ışıklar saçıyordu.

"Muhteşem değil mi?" dedi Kahel elindeki sihirli yuvarlağa bakarak. Neith, içindeki o büyü yapma arzusunu tekrar hissediyordu. Büyücü olmamasına alışmasına rağmen kabullenmekte hala zorluk çekiyordu. Orada o çocuğun avucundaki mavi ışığa kendisi de sahip olmak isterdi halbu ki...

İçindeki arzu gittikçe büyürken birden mavi yuvarlak patladı ve odaya kör edici bir ışık yayıldı. Kahretsin diye mırıldanan Kahel büyüyü engellemeye çalışsa da başaramamıştı. Neith gözlerini kapadı ve yere çöktü. Odaya yayılan enerji baskı altında hissetmesine neden olmuştu.

"Benim hakkımda bir özellik... Büyü konusunda henüz beceriksizim..."

Odaya dolan nöbetçi gözetmen kızgınca Kahel'e söylenirken biri yerde çöken Neith'i ayağa kaldırdı. Odadan apar topar çıkartıldıklarında Neith kafasını sıkıyordu elleriyle. Kapattığı gözlerini açıp etrafına bakmaya çalıştığında beyaz huzmeler görmüştü.

"Revire götürün."

"Özür dilerim Neith... Bilerek olmadı dostum!"

Kahel'in tek bir kelimesini dahi duymak istemeyen Neith revire götürülmüştü. Sedyeye yatarken gözlerini açıp açmamak konusunda tereddüt ediyordu. Gözleri kapalıyken bile o beyaz huzmelerle savaşıyordu.

"Aptal çocuk."

Bu Neu'nun sesiydi. Her ne kadar kardeşiyle anlaşamıyor olsa da ne zaman başı dertte olsa yanında oluyordu. Bu defa aptal diye hakaret ettiği kişi ise kesinlikle Kahel'di. Tepki vermeyen Neith'in baygın olduğunu düşünen Neu onun elini tutmuş ve kimsenin anlayamadığı bir şeyler fısıldamıştı.

NeithHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin