"Kahel düzgünce tutamaz mısın kollarından!"
Kahel, alnından terler süzülerek Eugene'i omuzlarından tutup götürmeye çalışıyordu. Neith ise bacaklarından tutmuştu. Maia ve Aine'i olaya dahil etmek istememişlerdi ama Neurelle tam destek bir şekilde yanlarındaydı. Eugene'in bayıltan kişi Neu'dan başkası değildi üstelik bunu büyüyle değil yumruğuyla yapmıştı.
"Zayıf görünüyor ama ağırmış! Acaba büyü güçleri fazla olduğu için bedeninde ağırlık mı yapıyor dersin Neith?"
"Saçma sapan konuşma Kahel..." Neurelle Kahel'in abuk subuk konuşmasındansa sessiz kalmasını istiyordu. Konuşmadığı zamanlarda çekici ve sert bir surata sahipti ne var ki tek bir kelime bile etse bu havayı bozabiliyordu.
"Buraları nereden biliyorsun Neurelle?" dedi Neith gözlerine inanamayarak. Okulun ücra köşelerinden birinde bir büyücüyü kaçırıyorlardı. Neu omuz silkerek sustuğunda soru sormaması gerektiğini hatırlayarak konuşmadı. Eugene gerçekten de taşıması zor bir pislikti!
Üstelik Neurelle'in yumruk atması hayatında yaşadığı büyük şoklardan birini oluşturuyordu. Belki de dışarıdan göründükleri kadar kusursuz bir arkadaşlıkları yoktu ve buna en çok sevinenlerden biri de Kahel olmuştu.
"Şuna bir büyü yapsam da cebime atsam?"
Kahel parlak bir fikir söylemişçesine sırıtırken Neith gözlerini devirdi. Neu ise tek el hareketiyle Kahel'in ağzını sımsıkı kapamıştı. Dudakları büyüyle kapanan Kahel söylenmeye çalışsa bile ağzından mırıltılardan başka bir şey çıkmıyordu.
"Buraya bırakın."
Neu'nun söylediği yere Eugene'i bıraktıklarında kız eğilip Eugene'in suratına baktı. Attığı yumruk etkisini göstermeye başlamıştı.
"Söyle bakalım Neith! Gerçekten büyü yaptığından emin misin?"
Neurelle'in sorgu dolu bakışları altında kalan Neith yutkundu ve Kahel ile göz göze geldi. Çocuk konuşmak istese bile Neurelle yüzünden ağzını açamıyordu.
"Eğer Kahel'in evinde yaptığım şeyi görseydin şüphe etmezdin!"
Sözleri sitem dolu çıkmıştı. Eugene'in gerçekten orada büyü yapıp yapmadığını ölesiye merak ediyordu. Belki de gerçekten büyücü değildi anlayamıyordu.
"Emin misin? İspat eder misin?"
Neurelle'in karanlıkta parlayan lavanta gözleri beklentiyle bakarken Neith gözlerini kaçırmak zorunda hissetmişti. Önce alnına gelen saç tutamına üfledi ardından derin bir iç çekerek kafa salladı.
"Onu ayıltabilir misin?"
Neurelle tek kaşını kaldırmış Neith'e bakarken Kahel kapalı ağzının açılması için el kol işareti yapıp duruyordu. Neurelle onu görmezden gelerek Neith'e büyülü sözleri söylediğinde aradan bir dakika geçmişti.
Neith Eugene'in baygın suratına bakıyor ve içinden bir sürü düşünce geçiriyordu. Ya büyü yapamazda Neurelle'in gözünde itibarını daha fazla zedelerse? Ya Kahel'in evindeyken büyüyü yapan kendisi değilse? Düşüncelerin içinde kaybolmaya yüz tutmuşken silkelendi ve duruşunu düzeltti.
Nasıl yapacağından emin olamayan bir şekilde elini Eugene'in suratına doğru götürdü ve gözlerini kapadı. Büyülü sözleri söylemeye çalışırken kalbi heyecandan patlayacak gibi atıyordu.
Büyülü sözleri belki de on defa tekrar etmişti öyle ki bu kelimeleri asla unutacağını zannetmiyordu. Gözlerini açtı ve karşısında duran manzaraya bakındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neith
FantasyNeith Ailesine varana kadar etrafı tıka basa büyücülerle çevrili... Her şey yolunda gibiydi ta ki Neith doğana kadar. Açıklama kısmını daha sonra düzenleyeceğim :D Ama siz şimdiden Neith'i sevmeye başlayabilirsiniz. :)