13: Yapayalnız

1.1K 119 75
                                    

Bölümde geçen Maslician'ın okuyuşu Maslişyın. İyi Okumalar ♥️

                         ✨✨✨

"Kendine gel Neith!"

Neurelle yaklaşık yarım saattir boş bir yere bakarak bekleyen Neith'i dürtüyordu ama ondan bir türlü yanıt alamamıştı. Neith ellerini tekrar kaldırdı ve titrerken konuşmaya çalıştı ama sözcüklerine hıçkırıklar eşlik etmişti.

"Daha az önce kollarımın arasındaydı..."

"Neith..." Aine'in karmakarışık olmuş sesiyle ona çevirdi kafasını. Saçları da yüzü kadar karışık ve düzensiz görünüyordu ama yeşil büyük gözleri ağlamaktan parlıyordu.

"Eminim o iyidir." Diyebildi sadece. Boğazına bir yumru oturmuştu. Bir hafta önce Frone şimdi de Maia... Düşünmek istemese bile onun ölmüş olabileceği ihtimali aklından çıkmıyordu. Aine'in sözleri her zaman karamsar olurdu oysa şimdi iyi şeyler söylüyordu.

"Yalan söyleme Aine." dedi Neith duygusuzca gözlerini silerek.

"Dostum..."

Bu defa Kahel konuşmaya çalışmıştı. Yüzünde, her zamankinin aksine ciddi bir ifade vardı. Korkuyor olsa bile cesaretli davranmaya çalışıyordu.

"Eğer ona bir şey olsaydı hissederdin."

Kahel'in sözleriyle kafasını kaldırdı. O haklıydı...

Daha bugün Maia sıkıntı içerisindeyken hissetmemiş miydi? Bir anda ayağa kalktığında gülümsemeye başlamıştı. Aptalca tebessüm ederken Neurelle şahit olduğu tabloya kıskançlıkla baktı. Abisini başka bir kızla paylaşacak olma düşüncesi sinirlerini bozsa da Maia'ya karşı hissettiklerine saygı duymaya başlamıştı. Onun birini bu kadar önemsediğini ilk kez görüyordu.

"Belli ki Pheva onun değil senin peşindeydi Neith." dedi daha sonra. Neu, Maia'yı çok fazla benimseyememiş olsa da Pheva'nın onu alması iyi değildi ve kötü hissetmişti. Özellikle Maia'nın ölmüş olabileceği düşüncesinin Neith'i ne kadar sarsacağını fark etmişti.

"Evet! Sen demedin mi elini bana doğru kaldırdı diye! Kesinlikle Maia'ya zarar vermez!"

Aine sevinçle yerinde zıplarken Kahel onu omuzlarından tutup geri yerine oturmasını sağladı. Fazla sevincini uyarırcasına gözlerini büyüttüğünde Aine mesajı almış bir halde sessizce yerine geçti.

"Senin yüzünden ona bir şey olursa eğer..."

Odada duyulan sesin sahibine kafalarını çevirdiklerinde Eugene'i görmüşlerdi. Çocuğun suratında acı çeker bir ifade vardı. Neith tüm sinirini ondan çıkarmak istemişti bir anda.

"O cümleyi tamamlama istersen." demişti Kahel tehditkar bir sesle. Neurelle her geçen gün Kahel'in farklı bir yönünü keşfederken şaşkına uğruyordu. Bu çocuğun Eugene'e kafa tutması çok saçmaydı. Neyine güveniyordu?

"Merak etme benim yüzümden ona bir şey olursa eğer ben-"

"Sende o cümleyi tamamlama Neith!" demişti Neurelle bağırarak. Ayağa kalkıp Eugene'i yakasından tuttuğu gibi Kahel'in yanına sürükledi ve çocuğun oturmasını sağladı. Sarıya çalan kahverengi saçları ilk kez bu kadar dağınık görünüyordu.

"Plan yapmamız gerektiğinin farkındasınız değil mi?"

Neurelle hiddetle konuşurken gözleri lavanta renginden kırmızıya dönmüştü. Aine de ona katılır bir şekilde kafa salladığında Eugene ile göz göze geldi.

Onu gün içinde yaralayan diğer şey Eugene'in Maia için endişe ediyor olmasıydı. Onun da Maia'dan hoşlandığını suratına bir tokat yemişçesine öğrendiği için şoka girmişti. Gözlerinde ağlamak için bekleyen yaşları geri iteledi ve gözlerini Eugene'den kaçırdı.

NeithHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin