Mirasçılar

Bölüm|6 "Züleyha Hoca.."

'Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.'

Cemal Süreya

Multimedia: Tuna
⏭⏮

Bölüm şarkısı : Rihanna - Pon de Replay 

☆

Geçen bir haftanın ardından dersler başlamıştı. Meriç'le sık sık birbirimize laf atıyor ve cam kenarını kapmaya çalışıyorduk.

İçeriye Yeni bir edebiyat hocası girmişti. Bayandı, oldukça zarifti.

Kendini tanıtmaya başladı, "Merhabalar çocuklar, Ben Züleyha Köse, 26 yaşındayım. Edebiyat öğretmeniyim ve yeni sınıf öğretmeninizim. Yeni başladım ve çok heyecanlıyım." Ellerinden ve mimiklerinden çok heyecanlı olduğunu anlayabiliyordum. İnce yüz tipi ve şekilli vücut tipiyle hoş kadındı.

"Umarım çok çok iyi anlaşırız, sırayla kendinizi tanıtabilirsiniz."

Bir kaç dakikalık sessizlikten sonra herkes kendini Yaşını, adını, ailesinin ne iş yaptığını anlatmaya başladı. Bizimkilerden sonra sıra  bizden önce Can'a geldi.

"Can Aksoy. 18 yaşındayım."

Züleyha hoca kaşlarını kaldırıp Can'a baktı. "Bu kadar mı. Nerelisin?" Dedi gülerek.

"Dünyalıyım hocam!"

Züleyha hoca elini başına götürdü ve alnına vurdu. "Peki peki, nerede oturuyorsun?"

Can gülümsedi. "E sandalyede." Dedi masum masum. Sınıfça kopmuştuk ve kahkaha atıyorduk.

"Yani nerede yaşıyorsun?"

"Ha. Meriç'in evine kuruldum." Niz gülerken  Can hala masum masum bakıyordu.

"Hobilerin neler peki?" Dedi Züleyha hoca bıkmadan.

"En sevdiğim hobim boş boş yatarak duvarı izlemek." Dedi mimik yapmadan.

Sınıf ile birlikte Züleyha hoca da gülerken sıra bize gelmişti.

Meriç oturduğu yerden kalkıp kendisini anlatmaya başladı, "Meriç Barlas, 18 yaşındayım Amerikadan geldim. Rizeliyim. Güneylerle ortak bir aile şirketimiz var. Annem modacı, Bir ablam bir abim var."
Hoca, " Hobilerin neler?" Diye sordu. Biraz düşündükten sonra cevapladı. "Sörf yapmayı, Basketbol oynamayı, resim çizmeyi ve Gitar çalmayı severim." Can'ın Tuna'ya yaklaşıp, "Bide sesini duysalar kolundan kapıp nikah masasına götürürler. Neyse Allahtan fazla göz mal çıkarmıyor." Can'ın son dediği yanlış ata sözüne gülmemek için yanaklarımın içini ısırdım. Daha sonra Meriç ekledi,"Geçen yıl Avrupa şampiyonasında yılın en genç başarılı boksörü seçildim." Ortak yönümüz çoktu.

Meriç konuşmayı bitirdiğinde bende anlatmaya başladım
"Miray Güney, Annem modacı. Meriç arkadaşımın dediği gibi." Deyip gözlerine baktıktan sonra devam ettim.

"Ortak bi aile şirketimiz var. 18 yaşındayım Bende Rizeliyim. Bir ablam var. Okulun voleybol takımının kaptanıyım. Aynı zamanda Teakwondo Dünya yıldızlar birincisiyim. Çok iyi piyano ve keman çalar ve şarkı söylerim yani söylediğimi söylerler." Biraz durup düşündüm, "Bilgisayar oyunlarıyla ve bilgisayarla aram çok iyidir. Zaman zaman hackerlik yapıyorum. Resim yeteneğim var ve grafiti çiziyorum. Motor yarışlarına katılmayı severim." Öğretmen ben ve Meriçi hayretle izlemişti. Sınıfta en çok hobisi olan bizdik.
Bizden sonra sınıftakiler kendini tanıtmıştı.