Mirasçılar

Bölüm|2 "Benim kankam, Benim kankamdır!.."

'Hayalleri olanlar değil,

Hayalleri ölenler uyuyamaz.'

Bölüm Şarkısı : Halsey -  Walls Could Talk
⏭⏮

Multimedia: Miray

☆

Sol tarafıma dönerken şaşkınlıkla ağzım açıldı. Meriç'ti. Kulaklığımı kulağına takıp ellerini eşofmanın cebine attı. "Hayırdır?" dedim yolun ortasında durarak. "Küçükken böyle davranmazdın. Alındım, gücendim." dedi Erdi Kızgır edasıyla. Yaptığı repliğe dayanamayıp güldüm ve yürümeye devam ettim. "Seni bir kaç anı dışında hatırlamıyorum. Değişmişsin. Hemde çok." dedim.

"Doğrudur. En son seni canlı olarak gördüğümde 6 yaşındaydım ve ben gidiyorum diye ağlıyordun." dedi yüzünde ki memnun olmuş ifade ile. Gülümsedim. Hatırladığım en büyük anıydı.

"İşte senin ile ilgili hatırladığım en büyük şey bu." dedim. Elimde ki sigara paketinden bir sigara çıkartıp zippomla ucunu alevlendirdim. "Vay! Cici kızımız sigara kullanıyor?" dedi gülerek. Gözlerimi devirip paketi ona da uzattım. İçerisinden bir dal çekerek zippomu eline aldı ve kendi sigarasını yaktım. Zippomu uzatıp sigarasından derin bir nefes aldı. Bu zippom zippo koleksiyonumdan Altın işlemeli olanıydı.

"O bıraktığın kız değilim Meriç Barlas. Artık o kadar masum değil bu kız." dedim hem gülüp hem sigaramı ağzımdan çekerken. Kaşlarını kaldırıp dudaklarını büzdü ve başını salladı. "Farkettim. Çok şey değişmiş. Mesela çirkinleşmişsin." dedi sırıtarak.

Gamzeleri ortaya çıkarken, gamzelerine gözüm kaydı. Ona yakışıyordu. Benim de minicik bi gamzem vardı.

'Minicik mi? göçük var yanağında be!'

Gözlerimi devirdim. "Evet evet aynen. Ondan güzelliğimden bahsedilip duruluyor." dedim büyük bir egoyla. Biten sigaramı yere atıp ayağımla ezdim. "Boyun da hiç uzamamış. Hala çok kısasın." dedi bilmiş bi edayla. Kaşlarımı çatıp yerimde durdum. "Ve hala çocuk gibisin." dedi devam ederek. Ellerimi yumruk haline getirip omzuna vuracağım sıra da eğildi. Ben daha çok sinirlenirken ayağımı kaldırıp beline bir tekme vurdum. Yüzün de ki acımış ifade ile elini beline götürdü. "Ah! İşte bu acıttı."

"Biliyorum!" deyip yürümeye devam ettim.

Ona dönüp 'Sanki sen çok uzunsun amına koyim!' Demeyi çok isterdim. Ama çok uzundu. Ve yakışıklıydı.

Markete ulaştığımız da bir sepet alıp çikolata reyonuna ilerledim. Tüm çikolatalardan ikişer tane aldım ve cips reyonuna geçtim. 3 4 pakette cips alıp kasaya doğru ilerledim. "5 paket marlboro double fusion alabilir miyim?" dedim Yaşlı amcaya bakarak. Başını sallayıp arkasında ki sigaraların bulunduğu cam kutuya ilerleyip istediğim sigaraları alıp geldi.

"Burada pek alınmıyor bu. Bileni çok yok. Hemde en pahalısı." dedi. Başımı salladım. Böğürtlen ve nane aromalı sigaraydı. "O zaman tüm paketleri ver amca sen. Ben de pek bulamıyorum zaten." dedim gülerek. Amca başını sallayıp yaklaşık 15 paket sigara ile geri döndü. Elimdekileri kasaya bırakıp içeceklerin bulunduğu yere ilerledim. 2.5 litrelik siyah kola ve 2.5 litrelik de icetea alıp tekrar kasaya döndüm. Meriç bana bakıyordu. "Hepsini sen mi alıyorsun bunların? Bana da bıraksaydın bari." dedi gülerek. "Sıkıntı olmaz bölüşürüz." dedim. Kasadan 2 3 paket sakızda alıp adamın koyduğu poşetlerin içerisine attım. "Ne kadar amca?"

"680 TL kızım." dedi fişi bana uzatarak. Cüzdanımdan kredi kartımı çıkartacağım sıra Meriç elimi durdurdu. "Ay saçmalama! Zaten otomatik olarak senin paran benim param, benim param senin paran." dedim gülerek. Sonra da hızlıca kartımı uzattım. "Olabilir ama bu senin ödeyeceğin gerçeğini değiştirmez." dedi kredi kartını uzatarak.