Bölüm|12"Güzel Olduğunuz Kadar da Vay Anasını Avradınısınız Hanımefendi."

85 12 41
                                    

Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? 
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?

Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?

Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?

Solması için gülü dalından mı koparmalı? 
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?

Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? 
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo

Bölüm Şarkısı: Eurythmics Annie Lennox,Dave Stewart - Sweet dreams 

Multimedia: Bizimkileeerr

Kapalı spor salonuna ilerlerken koşarak önümde ki Ediz'in sırtına atladım. Kahkaha atarak saçını karıştırdım. "Kızım dur yav saçımı bozma. Kızlar bakmıyor sonra." dedi bacaklarımı tutarak.

Ediz'in sırtından inip yanağına bi öpücük kondurdum. Başak yanıma yaklaşıp koluma girdi. "Kızım o nasıl bir dövüştü. Yemin ederim sen kızı döverken çocuğu Tıp'ı kazanmış anne gibi hissettim." Dedi. Gülüp suratıma dokundum. İnce bir sızlama vardı.

"Şahsen ben bi üst seviyesini görmedim bunun. En sonda Ahmet çıkıp bağırdı ya hani 'His name is John Cena!' Diye dedim ananı avradını." Dedi Batuhan gülerek. Bizimkiler de katılmıştı. "Ben bunun bi üst seviyesini görmedim şahsen. Harbiden havalı ve güzel olduğunuz kadar da vay anasını avradınısınız hanımefendi." Dedi Ediz eliyle saçlarını düzeltirken. Elimle saçımı geriye ittim. "Ah tamam tamam övmeyin. Egom şişmanladı." dedim havalı havalı.
"Tamam tamam çok övmeyin. Kızın zaten narsistik kişilik bozukluğu var." Dedi Meriç.

"Bir kere benim narsistik kişilik bozukluğum yok Meriçciğim! Ben kendimden başka insanları da severim! acısına kayıtsız kalmam! Sadece biraz egoluyum o kadar. O kadarı kadı kızında da olsun!" Can hızla yürümeye başladı ve yakasını kaldırdı biriyle konuşuyormuş gibi yaptı. "Uf! Miray koydu be patron! Meriç beyin hiç bu kadar bozulduğunu görmemiştim ben patron!" Dedi sanki gizli bir ajanmış edasıyla kahkaha atarken Meriç'e baktım ve gözlerimi kısıp yapmacık bir şekilde gülümsedim.

Spor salonuna girerken öğrencileri görünce suratıma ciddi bir ifade takındım ve ciddileştim. Daha sonra hepimiz Yılmaz hoca'nın yanına ilerledik. Yılmaz hoca geldiğimizi görünce direk konuşmaya başladı. "Evet gençler sizde geldiğinize göre, bugün Basketbol takımına kaptan seçimi yapacağız. Voleybol okul takımımızın da kaptanı zaten Miray. İtirazı olan var mı?" dedi tam 12/A dan okul takımında olan Ayça itiraz edeceği anda Yılmaz hoca tekrar konuştu. "Evet bende öyle tahmin etmiştim Voleybol takımımızın kaptanı Miray."

"Ama hocam!" dedi gözlerini açarak. "Reddedildi Ayçacığım." dedi Yılmaz hoca ince dudakları ile alaycı bir şekilde gülerek. Ah canım hocam! Ne çok severdi beni.

Ee ama bir zahmet ben olayım! Okulda en iyi voleybol oynayan kişi bendim.

"Evet gençler Meriç, Ediz, Tuna ve Can tekrar hoş geldiniz çocuklar!" dedi gülerek. Bizimkiler hocayla kısa bi sohbet içerisine girerken hoca konunun dağıldığını görüp tekrar konuya döndü. "Evet gençler Basketbol takımını dağıtmak durumundayım. Çünkü Basketbol için bize göre en iyisi olan öğrencilerim tekrar dönüş yaptılar. " Elinde ki kağıtlara bir göz atıp tekrar konuştu. " 12/D den Cemal, Hüseyin, 11/B den Asım, Mehmet ve 12/A dan Serhat ve Doğukan yedektesiniz. Son olarak 12/B den Can sende yedektesin." Can için üzülsem de İster istemez sırıttım. Düşman sınıfın erkekleri yedeğe düşmüşlerdi. "Meriç, Tuna, Ediz, Batuhan ve Emir siz as kadrodasınız. Kendi aranızda bir maç yapıp kaptan'ı kendiniz seçeceksiniz." dediğinde yüzüm düşmüştü. Evet diğerleri yedeğe seçilmişti ama yine düşman sınıftan olan ve bana deli gibi aşık olan Emir as kadrodaydı. Resmen as kadronun 5'te 1'i bizim sınıftandı.

MirasçılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin