Mirasçılar

Bölüm|9 "Ay! Ben seni yerim ama.."

Başka birisi nasıl sevilir bilmiyorum
Hangi şehre gidilir yalnız başına,
Hangi şarkı dinlenir senle olmayınca.
Kimle çay içilir ?
En güzel sözlerin altı kim için çizilir
Kimin kokusu saklanır...
Hangi hayal hediye edilir,
Hangi gözle bakılır o çiçek yaprağı kirpiklerine
Nasıl anlatılır gülüşünün sesi
Adının güzelliğine hangi alfabe de rastlanır
Senin bakışın hangi şiire benzer
Kime dokunur, sarılır, uyur bu kalp
Hangi insanda rastlanır sana...
Gel de anlat...
Senden başkası nasıl sevilir ?
Bilmiyorum ben...

İlhan Berk

Mutlimedia; Miray

Bölüm şarkısı;  No.1 - Mutsuzlar :)

☆☆

Okula geleli neredeyse 4 saat oluyordu. işlediğimiz 2 saat fizik ve 2 saat matematikten sonra beyinler yanmıştı. Şuan öğle arasındaydık. Zil çaldığında hep beraber yemekhaneye inip yemeklerimizi yemiştik. Şimdi ise tüm sınıf kantinde oturmuş sesli sesli sohbet ediyorduk, ve tüm gözler bizdeydi.

Arka taraftan ses geldiğinde hepimiz o tarafa döndük. Meriç'in ve Ediz'in yanına kızıl saçlı boya kutusuna batmış bir kız oturdu. Meriç'e yaklaştı ve "Haftalardır telefonlarıma cevap vermedin Meriç! Amerika'dan naklimi buraya aldırdım sırf senin yanında olabilmek için. Ama sen burada bu bir sürü avam kızla oturmuş sohbet ediyorsun! Yoksa yeni sevgililerin mi?" dedi sesini yükselterek. Hayretle kaşlarım kalktı. Bize Avam demişti. Bize! Altını çiziyorum Bize.

Oturduğum sandalyeyi geriye itip yavaş adımlarla kızın yanına geldim. Herkes benim ne yapacağımı bekliyordu. Tuna, Ediz ve Can ayaklanıp yanıma geldi. Ediz ve Tuna kolumu tutup kenara çekmeye çalıştılar. Can da yanıma gelip kulağıma yaklaştı. "Kız fındık, bu yelloz hep böyle! Meriç yüz vermiyor ya, Kuduruyor!" dedi ortamı yumuşatmaya çalışıp. Ellerimi kaldırdım. "Bir şey yapmayacağım tamam." dedim sakinlikle. Kızlara baktım komut bekler gibi bakıyordu hepsi. Ama onu kimseye yedirmezdim. Beni bıraktıklarında, hızla kıza yaklaştım.

Kızıl saçlarından tutup oturduğu sandalyeyle birlikte yere yapıştırdım. Kantinde ki herkes pür dikkat bizi izliyordu. Bir tek kızıl yellozun çığlık sesi çıkıyordu. O sırada 12/A da ki Beni seven Emir kolumdan tuttuğu sıra da kolumu kurtardım. "Karışma Emir!" dedim sesimi yükselterek. Tekrar kolumu tutacağı sırada bizimkiler üzerine doğru yürüdü. "Miray neden elin erkeklerinin sevgilisine karışıyorsun? Sanane!" diye bağırmıştı. "Sana ne oğlum! sana mı soracağım ne yapıp yapmayacağımı!" Tam Tuna yumruk atacaktı ki Meriç Tunayı engelleyip kendisi yumruk attı.

Yerden kalkıp yanımıza gelen kızıl böcek, "Ne yapıyorsun be! Meriç bir şey yapsana!" diye bağırdı. Tam tekme atacağım sırada Meriç omuz silkip beni kolumdan tutup kantinden çıkarttı. Herkesten şaşkınlık nidaları yükseliyordu. Ben de fazlasıyla şaşırmıştım. Sevgilisini değil de beni kolumdan tutup çıkarmıştı!

Aşağıda ki eski laboratuvar'a iniyorduk sanırım.

O hızlıca yürüyor bende onu takip ediyordum. Bi an niye takip ettiğimi düşünüp durdum ve elinden kurtuldum. "Niye sevgilini değil de beni çıkartıyorsun!" dedim bağırarak. Yüzüme baktı, ve derin bir nefes çekti. "Konuşacağız." dedi sakinlikle. Daha sonra ekledi. "İrem benim sevgilim değil."

"Ne konuşacakmışız?" dedim eklediği son cümleye aldırmadan. Tekrar kolumdan tutup Laboratuvara soktu beni. Kollarımı bağlayıp dikkatle yüzüne baktım anlatacaklarını dinlemek için.