Şu kapağın tatlılığına bakar mısınız? Buşra Damla bizim için Kardelen'e en uygun karakteri buldu ve bununla efsane bir kapak yaptı. Ne yazık ki çok istesem de kullanamadım. Bölümü bizim için Kardelen'i bulan Büşra'ya ithaf ediyorum. Teşekkür ederim!
Bu arada en uzun bölümle karşınızdayım. Olaylara henüz başladık, devamının güzel bir şekilde gelmesi ve beğenmeniz dileğiyle. Oy ve yorum yaparak destek olmayı unutmayın!
Keyifli okumalar :)
2018.
2018 yılındaydım. Bu evde zaman geçirdikçe bundan emin oldum. Her şey fazlasıyla garipti, bunu fark etmiştim zaten ama böyle çılgınca bir şey aklımın ucundan dahi geçmemişti. Yıllarla birlikte çok farklı aletler ortaya çıkmıştı. Televizyonu ilk gördüğümde çığlığı basmıştım. Birbiri ardına gösterilen insanlarla aynı ortamda olduğum hissine kapılıyordum fakat bunların hepsi bir ekrandı. Telefon ve bilgisayar da televizyonla benzerlik gösteriyordu. Telefonla dünyanın herhangi bir yerindeki insanla konuşabiliyordun, hatta yüz yüzeymiş gibi! Her ne kadar bunları ilk gördüğümde küçük dilimi yutacak kadar şaşırsam da, işin garip tarafı bu kez bu değildi. Bir şekilde bu aletleri kullanabiliyordum. Sanki daha önce kullanmışım gibi ne yapacağımı biliyordum ve bu beni daha çok şaşırtıyordu.
Bu gerçeği ilk fark ettiğim an, Karan'a gerçekleri söyleyip söylememe arasında kalmıştım ama başımın belaya girebileceğini düşünüp konuşmamıştım. Deli ya da büyücü olduğunu düşünebilirdi ve hakkımdaki gerçekle birlikte burada kalmamam gerektiği kanısına varabilirdi.
Daha sonra Sinan ve Hasan ile film izlerken bu konuyu onlara anlatmak istedim fakat sonra sır olarak kalıp kalmayacağından emin olamadım ve sustum. Hasan çok boşboğazdı ve Sinan da ailedeki en umursamaz insandı.
İçimdeki sıkıntıyla birlikte nefesimi sesli bir şekilde verdim ve ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girdiğimde gözüme masanın üzerindeki sürahiyi kestirdim ve o yöne doğru ilerledim. Sürahinin yanındaki bardağa su doldurup bardağı aldım ve içmek için ağzıma götürdüm. Fakat tam o an biri geriden bana çarptı. Hazırlıksız yakalandığımdan parmaklarım gevşedi ve bardak yere düşüp parçalara ayrıldı. Olayın şokuyla bardağa ardından da bana çarpan kişiye baktım. O an küçük dilimi yutacaktım.
Kalbim hızla çarptı. Birkaç saniyede damarlarımda akan kanın çekildiğini hissettim. Etraf karanlıkta ve çevremde yer yer ağaçlar vardı. Ay tepedeydi ve ormanı aydınlatıyordu. Nefesim kesilirken korkuyla arkamı döndüm. İlerideki bir ağacın altında bir siluet görünce çığlığım ormanda yankılandı. Geriye doğru hızlı adamlar attım. Neredeydim ve buraya nasıl gelmiştim bilmiyordum ama buradan kurtulmak zorundaydım, hem de-
Sırtım bir bedene çarptı. Ne yaptığımın bilincinde değildim ama birden arkama döndüm. O an etraf aydınlandı. Kısa bir an nerede olduğumu anlamak için etrafına bakındım. Mutfaktaydım ve hemen karşımda Karan vardı!
********
"Sağ profilden mi daha iyiyim, ağabey, sol profilden mi? Dur senin yerine söyleyeyim. Her ikisinden de! Efsane bir şeyim ben. Hani dünyada eşim benzerim yok. Yani dünyanın yedi harikası diye beni gösteriyorlar, o derecede. Hani anlatılamaz bu. Yakışıklı dediklerinde anamın karnından çıkıp geld-"
Hasan daha fazla konuşamadı çünkü yüzüne koca bir yastık yedi. Gülmeden edemedim. Benimle birlikte Hakan, Sinan ve Ozan da güldü.
Yüzündeki yastığı sinirle çekti. "Bakın ben değerleneceğim, o zaman gelip benden imza istemeyin."
"Hasan abi Hasan abi bir imza!" dedi Ozan. Hakan da bir yastık daha fırlattı Hasan'a ama bu kez yastık yüzünün önünde durdu. Hasan yastığı yakalamıştı. Yastığı katlayıp sıktı ve öfkeyle ağabeyine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLAR ÖLMEK ZORUNDA
FantasyKaçmak çözüm değildi. Kaderim bir adamın dudaklarından dökülecek kelimelere bağlanmışken, bana uzanan hiçbir el bunu değiştiremezdi. Ölüm enseme üflüyordu ve korku damarlarımda geziniyordu. Ruhum iki farklı bedende, iki farklı zamanda varolmuştu ve...