Gözlerimi kısıp Anıla yaklaştım ve kafamı hafiften sağa büktüm.
"Burda olduğumu bilmiyor muydun?" Anıl kilitlenip kaldı, gözlerini kaçırsa da asla neler olduğunu öğrenmeden susmaya niyetim yok.
"Cevap versene Anıl, Enes'e neden geldin?"
Anıl beni kenara iteleyip arabasına yürümeye başladı, hemen arkasından koşup açtığı kapıyı kapattım ve yaslandım. Sinir bozukluğuyla başını yukarı kaldırdı."Cevap vermeden gidemezsin." Sinirli ifadeyle dişlerini sıkıp sesini kontrol etmeye çalışıyor.
"Elif çekil." Neler döndüğünü anlamadan asla.
"Söyle Enes'e neden geldin."
"Çekil dedim bir tatsızlık çıkmasın." Alaycı bir gülümseme takındım.
"Çıksın, sence bundan çekiniyor muyum? Söylesene neden geldin!"
"Elif sinirleniyorum!!!"
"Bende sinirleniyorum Anıl, neden hayatıma müdahale oluyorsun? Ya senin Enes'le ne gibi bir görüşme sebebin olabilir ya?" Yüzüme doğru eğilip inatçı tavrını hissettirdi.
"Öğrenemeyeceksin, ben zorla çekmeden çekil.!" Kısa süreli bir gülmenin ardında sinirle hafiften sesimi yükselttim.
"Çok güzel, hayatımın içine sıçmaya çalış sonrada hiç bir şey olmadan çekip git. Nasıl bir dünya bu ya, artık sizinle bir bağım kalmadı benim defol git hayatımdan yaklaşma bana." Sabırla iç çekip titreyen sessiye beni başından savmaya çalıştı.
"Tamam izin verirsen çıkıcam hayatından." Nasıl bu kadar umursamaz ve gamsız olabilir. Tavrı karşısında kendimi aşağılanmış ve değersiz hissettiğimden kendimi tutamadım ve yanağın bir tokat yapıştırıldım.
"Bu mu yani, benim hayatım istediğin zaman allak bullak edip istediğin zaman değersizce elinin tersini vuracağın kadar değersiz mi? Parmağını kaldırıp sinirle gözlerini üzerime dikti.
"Sınırlarını aşma, bilmediğin şeyler var ve devam edersen özrünü kabul etmeyeceğim." Şaşkın ifadeyle karşılık verdim.
"Ne özürü ya, hayatımın içine sıçtığın için senden özür mü dileyeceğim, kendime yeni bir hayat kurmama bile engel oluyorsun?" Gözlerini kısıp bana acıyarak baktı ve başını olumsuzca salladı.
"Ben senin hayatına hiç bir şey yapmadım, sen kendini affetmedikçe bana saldırdın. Senin hayatında hiç bir etkim yok benim."
"Doğru senin bir suçun yok hepsi senin o kaşar annenin suçu, varlığımı bile..." birden kolumu tutup beni kenara savurmasıyla cümlemi yuttum.
"Kendine gel Elif, Annem o benim ne kadar beter bir insanda olsa annem. Böyle konuşamazsın, sana baktı o, seni büyüttü mükemmel olmasa da sana annelik yaptı, bu söylediklerin çok fazla." Sesimi iyice yükselttim.
"Ben ne haldeydim sen biliyor musun? Neler yaşadım, o çatıya neden çıktım hiç düşündün mü, bana her annelik yapışında üzerimde kurduğu baskıyı bilemezsin sen. Çünkü biricik oğlusun, bana karşı her zaman ezici üstünlük kuran oğlu."
"Ben sana üstünlük kurmadım!" Anıl'ın tam arkasında, sadece dikiliyor ama beynimdeki şiddet! Dayanamıyorum, ellerimle başımı tutup yere yığıldım. Anıl şaşkın ifadeyle koşup başımı elinin üzerine yatırdı, neden böyleyim, sadece bir kaç saniye göründü ve gitti ama bedenim birden bütün gücünü kaybetti. Anıl korkuyla beni kucağına almaya yeltendi.
"Bırak beni." Geri iteledim.
"Elif, hastaneye gidiyoruz, neyin var senin?" tekrardan kucağına almak istediği sırada Enes arkasında yaklaşıp Anılı ayağa kaldırdı ve sert bir yumruk attı, Anıl yere düştükten sonra hemen kalkıp Enes'e doğru bir yumruk salladı fakat Enes dövüş sporlarıyla ilgilendiğinden Anılın yumruğundan kurtulup başına doğru dönerek tekme atıp hemen ardından diğer ayağıyla göğsüne vurdu. Anıl yere yığıldığı gibi üzerine çıkıp yüzüne yumruk atmaya başladı. Durmaları gerekiyor, nefesimi toparlayıp bağıra bildiğim kadar bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAKİ KİMLİĞİM.
ParanormalLise son sınıfa giden Elif, korkutan psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Yaşadığı bu zorlu süreç sırasında Enes ile tanışır. İnsanlarla iletişim kurmakta pek iyi olmayan Elif Enesle ilk başlardaki anlaşmazlığın ardından zamanla birbilerine aşık olurla...