Kan Donduran Çığlık

113 32 37
                                    


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Çaresizlik işe bu olmalıydı.

***

Müge hanım

Yemek:

Masal ortalığı karıştırıp gittiğinde daha biraz önce iş mevzularından uzaklaşıp şen şakrak sohpetler ettiğimiz ortam kaybolmuştu. Sude ıslak saçlarını savura savura, hıçkırıklara boğula boğula olanları her seferinde bir şeyler katarak anlatırken onu sakinleştirmeye çalıştım.
Yalan mı söylüyordu?
Masal Sude'nin anlattıklarını yapmayacak bir kız da değildi hani. Neden sonra savunmayı boşvererek çıkıp gitmişti.

Emirhan'a çevirdim gözlerimi. Az önceki halinden eser kalmamış, irisleri ufak tefek sinirle parlıyor. Evde nasıl bir curcunaya karışabiliriz hesaplamaya çalışıyorum.

"E Emirhan bey, sohpete başka bir zaman devam ederiz. "

"Bu akşam için özür dilerim tekrardan. "

"Hiç gerek yok, gençler arasında olur böyle şeyler."

Sude bahçeden çıkıp arabaya gitti. Emirhan tekrardan özürlerini dilerken bende Sude'nin peşisıra ilerledim.

Hepimiz arabaya bindiğimizde Emirhan'ın öfkesini bastıramayışı korkmama neden oluyordu. Araba kullanacaktı ve ben olası herhangi bir kazadan korkuyordum. Çalışmaya başlayan motorun sesiyle daha da çok gerildim.

Araba ana yola girdiğinde Emirhan titreyen ellerini durdurmak istercesine hızla direksiyona vurdu. "Bir işimi de mahfetmese olmazdı değil mi!"

Cevap vermedim. Veremedim. Onu daha çok sinirlendirmeyi veya bir kavganın başlangıcını yapmayı istemiyordum.
Hem haklıydı da. Masal Emirhan'ın işlerine çomak sokmaya and içmişti sanki. Deli kız.. Bu sefer sorun çıkarmayacağını sanmıştım.

"Lanet olası kız! Ama hata bizde, ne diye getirdik onu iş yemeğine!"

"Emirhan yeter, sakin ol!"

"Ne sakin olması Müge! Kızının geceyi nasıl mahfettiğini görmedin mi?!"

"Hiçbir şey mahfolmuş değil Emirhan!"

"Saçmalama! Adamın yüzünü görmedin sanki! Allah o kızı..."

"Emirhan yeter dedim!"

Sinirle bana baktı ve sarhoş gibi sürdüğü arabayı sağa çekti. Boş bulunup öne savruldum ve kafamı çarptım.

"Müge! İyi misin?"

Kafam acımıştı. Elimle alnımı ovuşturdum. Beynim sarsılmıştı resmen.

"Müge..Müge ben gerçekten çok üzgünüm."

"Sinirlerine hakim olmayı ne zaman deneyeceksin?!"

Emirhan bana mahçup bir şekilde bakarken kafamı ovuşturmaya devam ediyordum. Fakat fazla uzatmak istemedim, bu akşam yeterince gerilmiştik. Başka bir zaman çıkartırdım bunun acısını.

"Hastaneye gidelim."

"Hayır,eve gitmek istiyorum. Masal kim bilir ne yapıyordur."

Emirhan kafasını sallayıp arabayı çalıştırdı. İçinden Masal'a söylendiğini hissediyordum.

Ah,cidden bu kız ne yapmaya çalışıyordu ki böyle? Onu tanıyamaz oldum.
Artık sevgi dolu küçük Masal yoktu. Tüm ailesine ters bir genç kız vardı.
Belki de hiçbir zaman Emirhan'ı ve Sude'yi kabul etmeyecekti ama ben her zaman bunun umudunu içimde taşıyor olacaktım.
Yol boyunca Masal'ı düşündüm,bizi düşündüm. Masal'ın bu durumda olmasının en büyük suçlusu hiç şüphe yoktu ki bizdik. Biz o küçük kızın olan biteni öğrendikten sonra aramıza bu kadar siyah kalın duvarlar öreceğini düşünmemiştik. Gerçi hiçbir şey planlarımız doğrultusunda gerçekleşmemişti ki...
Bir gün bizi terk edip gidecek diye korkuyorum. Tüm çabalarıma karşın kaçıp gidecek diye.

Sonunda eve vardığımızda hemen evin camlarına baktım. Masal'ın odasının ışığı yanıyordu. Derin bir 'oh' çektim. En azından eve gelmişti. İlk arabadan inen ben oldum. Hızla eve ilerledim.Kapıya geldiğimde içerden gelen  çığlıkla donup kaldım.

"Anneeee!"

Ellerim titremeye başlamıştı.Kapıya hızla anahtarı sokmaya çalıştım ama korkudan bir türlü denk getiremiyordum. Emirhan koşup yanıma geldi. Anahtarı titrek ellerimden aldıp kapıyı açtı. Hemen sesin geldiği yöne, salona koştuk.
Yerde baygın yatan Masal'ı görmemle az daha dilimi yutmak üzereydim.
Ne olmuştu kızıma böyle!

Yanına gidip çömeldim. Başını dizlerine koydum.
"Masal,Masal kızım aç gözlerini! "
Başı terden sırılsıklamdı.Onu bu denli korkutan ne olabilirdi ki?!

"Masal,Masal!"

"Ayy ölmüş müü?!"

Salona giren Sude'ye öyle bir baktım ki kendini geri çekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Salona giren Sude'ye öyle bir baktım ki kendini geri çekti. Babasının yanına gidip "Öldüyse burada yaşamam, bilmiş ol."

"Sude kes saçmalamayı! Ben ambulansı arıyorum."

Neyse ki panik anlarında en mantıklı düşünen kişi Emirhan'dı. Ben ağlayarak Masal'ın ayılmasını bekleyecektim galiba.

Bir süre sonra ambulansın siren sesini duydum. Emirhan kapıyı açmaya giderken ben de durmak bilmeyen göz yaşlarımı sildim.
Görevliler Masal'ı sedyeye yatırıp ambulansa götürdü. Ben de hemen arkasınsan bindim.

Sirenlerle hastaneye ilerlerken Masal'ın tansiyonuna bakıyorlar ve hava veriyorlardı.
Sonunda hastaneye geldik. Emirhan ve Sude'de hemen arkamızdan.

Masal'ı yoğun bakıma alırlarken elimiz kolumuz bağlı uzun bekleyişimiz başlamıştı.

"Evdeki kamera kayıtlarına baktırıyorum Müge. Ne olduysa çıkar ortaya. Onu ne korkuttuysa."

Evvetttt merhabalarr.😄 Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Instagram : stranger__sn (link profilde)

DONUK (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin