11- Çile

2.1K 239 11
                                    

"Jimin, o adam gözünü oynadığıma şükretsin."

  Kolları göğsünde kilitlemiş, arkasına yaslanmış bir şekilde oturuyordu. Giden komşularının ardından ölüm sessizliği olmuştu.

  "Ağzına sürdüğü o kaşığı falan çamaşır suyuna batıracağım hatta!"

  Jimin eşinin bu tavrına kesin bir sebep vermese de , hak veriyordu en azından. Adam gerçekten sinir bozan bir yapıdaydı. Gözleri ikilinin arasında fır dönüyor, ağzını bir türlü kapatmıyordu.

  "Neyse, unutalım bunu Hoseok, zaten sırf beni rahat bıraksın diye davet etmiştim."

  Sinirle gülüp , hah  sesi çıkardı diğeri. "Nedense daha çok rahatsız ettiğini düşünüyorum."

  Haklıydı. Jimin'in diyecek bir şeyi de yoktu başka. Hoseok ile yeni yeni araları oluyordu. Birbirlerine henüz açılmaya başlamışlardı ve bir komşu tarafından kötü olmamalılardı.

  Yerinden kalkıp Hoseok'a yaklaştı. Ellerini iki omuzunun üzerinden geçirip , sarıldı. Çenesini diğerinin başına yaslamıştı. "Sen üzülme, bir daha asla konuşmam onunla."

  "Bakma da."

  "Bakmam da."

   Boynuna sarılı elleri tutup arkasını döndü. "Söz mü?"

  Jimin sadece gülüp başıyla onayladı. Hayatında o adam olmadan yıllar geçirmişti, bir eksikliği olmayacaktı.

  "Tamam o zaman."

  Kollarını boynundan çözüp , elini uzattı. Bir an önce gidip yatmalı, tüm stresten kurtulmalılardı.  Hoseok kendisine uzatılan eli tutup , ayaklandı.

  Masa olduğu gibi duruyordu. Etrafı küçük yaramazlar dağıtmasın diye mama kablarını mutfaktan çıkarttı ve mutfağı kilitledi. Sabah o korkunç manzarayı delirmek istemiyordu. Bugün kotasını yeterince doldurmuştu.

  El ele odalarına çıktılar. Şu sıralar ayrı değil de , birlikte mi yatıyorlardı ne?

  Hoseok'u odaya çıkarttığı gibi kapıyı kilitledi. Ardından da üzerini çıkartmaya başladı. Açıklama yapma gereği hissetti bir an. Tişörtünü çıkartmış ve altına bir pijama seçerken Hoseok'a döndü. "Güzel bir uyku olsun, kimse uyandırmasın. Sen de , tamam mı?"

  Kırmızı saçları kafasıyla birlikte aşağı yukarı sallandı, Hoseok'un. Jimin karşısında mı giyinecekti yani? Utançtan yanaklarının kızardığını hissetti. "Jimin ben ne giyeceğim?"

  Dolabını kapatıp , yatağın yanında dikilen bedene doğru ilerledi. Elindeki pijama takımını uzattı. "Bunlar olur, giy bakalım. Ben de bu sırada tıraş olayım."

  Jimin'in dediğiyle suratında bir gülümseme oldu. "Yaa," Ellerini , yüzündeki sakalları kontrol eden eşinin elleri üzerine koydu. "Azıcık uzun kalsa ya, öyle de göreyim seni."

  İçinden  flört etme , flört etme , flört etme diyor, ancak diğerine sırnaşmadan da duramıyordu.

  Hoseok'un dediği ile Jimin hemen gözlerini aynadan çekti. "Olur mu dersin?"

  Diğeri hemen kafa salladı. "Olur tabi, azıcık dursun , işe giderken kesersin."

   İkna olmuştu. Zaten üşeniyordu da, yatmak varken oturup tıraş olacak, orasını burasını yanlışlıkla kanatacak... Hiç canı istemiyordu.

"Peki madem."

  Koşarak yatağına geçti. Hoseok hâlâ giyinmemişti. Hem burada giyinse ne olurdu ki? İkisi de erkekti, onda ne varsa aynısından vardı. Üzerindeki salaş gömleği çıkarttı , biraz düşündüğü şey yüzünden utanmıştı. İkisi de erkek olabilirdi, ancak ikisi de birbirinden etkileniyordu.  Altını da çıkardığında hemen pijamalarını giydi.

  Anlık yarı çıplak kalmanın ve vücuduna yediği soğuğun etkisiyle , koşarak yatağa girdi. Jimin yüz üstü uzanmış, uykuya dalmıştı bile. Yanına girmeliydi değil mi?

  Hafif dağılmış örtüyü kaldırıp içine girdi. Utanıyordu. Tüm gece birlikte yattıkları yoktu aslında. Bazen yatıyorlardı o da Jimin'in uyanmadığı sabahlarda oluyordu.

  Tavanı izler, ve düşünürken karnına dolanan el ile tim dikkati dağıldı. Ardından yanağında bir buse hissetti.

  "İyi geceler."

  Jimin'in uykulu sesi , kulağına doğru fısıldaması... Hoseok çığlık atmamak için kendisini kasıyordu.

  "Sana da iyi geceler."


*arkadaşlar... husbands'ın etiketlerde 6.sırada olduğunu görmüştüm , şimdi düşmüş ama olsun. Size çok ağlamaklı olduğunu söylemek istedim💐

Husband(s)  ☆ Jihope✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin