24- Kapılmak

1.5K 164 22
                                    

"Hoseok buraya gelsene azıcık."

  Salondaki herkes çift olmuş , dans hareketlerini çalışıyordu. Jimin ve Hoseok diğer erkekler gibi kadınlarla eşleştirilmişti.

  "Ne var Jimin?"

Yanındaki kadını geçip eşinin elini tuttu. "Seninle takım olalım. İstemiyorum ben başkasını."

  Elleri iç içeyken bedenleri ileri geri sallanmaya başladı. "Neden Jimin?"

"Neden olsun? Seninle evliyim seninle zaman geçirmeye geldim ben! Konuşurum eğitmenle."

  Hoseok gülüp, hemen yanağına öpücük kondurdu. Ellerini de boynuna doladı. "Öyle diyorsan , olsun hayatım."

Jimin eşinin cilvesine karşı ne yapsa bilemedi  Erimiş, buhar olmuştu. Hoseok'u gün geçtikçe daha çok seviyor, ona daha çok bağlanıyordu. Pratik odasının kapısı aralanıp içeriye eğitmen girince sarılmayı bırakıp el ele kalmaya devam ettiler.

  Herkes söylenenlerle birlikte çifter çifter sıralanırken, Jimin ve Hoseok az önceki çiftlerini umursamadan birlikte durmaya devam ettiler. Eğitmen boşta kalan iki kadını görünce dikkatini el ele duran ikiliye verdi. "Sorun nedir?"

Jimin hemen öne doğru eğildi. "Eşimle çift olmak istiyoruz."

Eğitmen ikilinin birleşik ellerine baktı. Ardından boştaki kadınlara. Eş olarak geldikleri için olası kıskançlıklardan da korktuğu gerçekti.

  "Pekâlâ, eğer olmaz diyorsanız bir seçenek düşünebiliriz."

  Hoseok için sorun yoktu. Sonuçta kadınlara ilgi duymuyorlardı. Yine de bir şey demeyi tercih etmedi, Jimin'in ağzını çekmek zor oluyordu sonra.

  Eğitmen onları geçip kadınları ikna etmek için konuşmaya başladı. İkisi de sorunsuz kabul edince herkes dans için hazırdı.

"Müzik!"

   Odayı dolduran melodilerle ayak sesleri duyulurken , Jimin ve Hoseok birbirlerinin gözlerinde kaybolmuştu. İkisi de birbirine öyle derin çekiliyordu ki, tenlerinin ufak temasında kül oluyorlardı.

Müzik aynı ritimde ilerlerken Hoseok, Jimin'in alnına alnını yasladı ve derin bir nefes aldı. Terapiler güzel ilerliyordu , evliliği gerçek oluyordu. Daha isteyebileceği bir şey yoktu. Mutlu ve huzurlu şekilde sürdürebildiği sürece , bu hayat yeterliydi onun için.

"Arkadaşlar?"

İkili müzik dursa da dans etmeye devam ediyordu, bu etraftakileri güldürürken Hoseok'u utandırmıştı.

"Dans sona erdi, kendinizi buna adamanız güzel tabii."

  Eğitmen de kendisini gülmemek için sıkıyordu. 

  Jimin özür dileyerek Hoseok'un belindeki elini çekti. Kıpkırmızı olmuşlardı. Birkaç kişi yorulup kendisini yere atarken, Hoseok da kendisini eşinin göğsüne yasladı. Onun dinlenebildiği tek yer orasıydı.

  Dersin bittiğine dair yapılan konuşmanın ardından herkes odayı terk etmeye başladı. İkili de eşyalarını sırtlanıp odayı boşalttılar.

  Hoseok ve Jimin de sonunda binayı terk edebildiğine sevinirken karınları açlıktan gurulduyordu. Jimin karnını tutarak garip yüz ifadeleri yapıp olduğu yerde tepiniyordu. Arabaya binmek de istemiyordu. "Hoseok, bir şeyler yesek ya önce..."

  Eşinin onu dinlemeden yürümesiyle ağlar gibi sesler çıkartmaya başladı. "Hoseokie hyung~"

  Aralarındaki birkaç ayı hiç umursamamışlardı şu ana kadar, Jimin şirinlik yapmak için bunu mu kullanıyordu?

  "Ne dedin sen?"

  Elindeki araba anahtarını Jimin'in yüzüne doğru salladı. Ciddi görünmeye çalışsa da, gülmek üzere olduğu belliydi. Jimin hiç oralı olmadı. Büyüğünün  koluna asılıp tepindi. "Açım hyung."

  Hoseok da elindeki anahtarı cebine atıp elindeki eşyaları Jimin'in sırt çantasına tıktı. "Tamam, ağabeyin seni doyursun." Ellerini birleştirip , en yakındaki fast food dükkanına doğru yürüdüler.








Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Husband(s)  ☆ Jihope✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin