Açıklanması, zor olmayan ancak kişiyi köşeye sıkıştıran şeyler hep olurdu. Bazen yönelimler, bazen görülen şeyler ve bazen de korkular.Hoseok'un da kimseye söylemediği şeyler vardı. Örneğin, on yedi yaşına kadar yönelimini sakladı. Ardından dövmesini. Şimdi de korkularını saklıyordu.
Lisede gördüğü şiddetler yüzünden, hep kendi halinde birisi olmuştu. Geçmiş gözlerinin önüne geldiğinde , ürpermeden edemedi. Güçten nefret ederdi. Güçlü insanlardan korkardı.
Odasının kapısının aralanma sesini işitti. Uyuyor değildi, ancak uyuyor gibi durmak ve Jimin'in odadan çıkmasını istiyordu.
Jimin tam tersi onun yatağına oturmuş, adıyla sesleniyordu.
Gelmek istemediğini söyledi birkaç kez, ancak Jimin onu dinlemiyordu bile.Sinirle soludu bu sefer. Yatakta oturur pozisyona gelip, korkmaya başladığı surata baktı. Şu an dahi zor duruyordu. Ağlamak istiyordu.
"Zorlama beni. Bir süre yalnız kalmama izin ver, lütfen."
Bu kelimeler karşısında Jimin'in yapacak bir şeyi yoktu. Kafasını aşağı yukarı sallayarak onayladı Hoseok'u. Çok üzgün hissediyordu. Aralarına mesafe girmesini istemiyordu.
"Bir şey gerekirse seslen. Tamam mı?"
Hoseok ise hiçbir şey demedi. Çıksın istiyordu. İçten içe kendisini yemekle meşguldü. Korkak birisi olmayı hiçbir zaman istememişti, bir anda kendisini bununla bulmuştu. Birilerine sığınma isteği veya tam tersi birilerinden saklanmak...
Korkusu basit görünse de , Hoseok herhangi bir güce şahit olduğu anda farklı birisi oluyordu.
Yataktan kalkmayı denedi, yapamadı. Yere düşüp kaldı bir süre. Oluyordu, yine oluyordu. Vücudundaki tüm enerji çekilmeye başlıyordu. Ağlamamak için dişlerini sıktı.
Bu sırada , gürültüyle birlikte Jimin hızla Hoseok'un odasına koştu. Kapıyı açtığı an ,yerde ağlayan bedeni görmek içinde bir şeylere zarar verdi.
Yanına gidip, zemine oturdu. Ellerini eşinin koltuk altlarına koyup , ayağa kaldırmaya çalıştı. Yapamadı. Hoseok yerden ayrılmak istemiyor gibiydi o an. Yüzünü kolları arasına gömmüş , ağlıyordu."Hoseok, hadi güzelim, kalk."
Ağlamaları arasında bir şeyler mırıldansa da Jimin anlayamadı.
Hoseok'un yanına oturdu tekrar. Kafasını yerden kaldırdı yavaşça. "Hadi, izin ver."
Yalnızca kafasını salladı. Jimin gücünü ona kötü amaçlı kullanmazdı , değil mi? Kollarını çekinerek Jimin'in boynuna doladı. Kendisini yatağa taşımasına izin verdi.
"Neden bebek gibisin? Seni sonsuza dek sevmek istiyorum, Hoseok."