Hoseok ile Jimin'in evliliğinin üzerinden iki yıl geçmişti. Her geçen gün ikili birbirine daha da çok alışıyordu. İlk günlerini hatırladıkça garip kahkahaları her yerde yankılanıyordu.
Hoseok'un korkusunu atlatması uzun sürse de, her şey sonunda rayına oturmuştu. İlişkileri arkadaşlıktan flörte, flörtten sevgililiğe kadar ilerlemiş, evli oldukları akıllarına nadir anlarda dank eder olmuştu. Bu ayrıntı da Jimin'in fikir ampullerini sık sık aydınlatıyordu.
Sabahın ilk saatlerinde evdeki iki minik yaramaz odalarına dalıyor, onları farklı yöntemlerle uyandırıyorlardı. Genellikle Jimin kapıyı kilitlemekte çareyi buluyordu. Mickey Jimin'in çizdiği bu sınırı aşmamak konusunda duyarlı olsa da , Mila her gece o odanın kapısını tırmalamaktan zevk alıyordu. Hoseok'un da Jimin'in sırtına yaptığı gibi!
Evet, evet öyle. Hoseok, Jimin'in canına okuyordu. Bazen de Jimin'in eline bunu yapma fırsatı verilse de o, Hoseok'un bir yeri acıyacak ve korkuları tekrar gün yüzüne çıkacak diye endişelenip, kendisini frenliyordu.
"Jimin, Mila hiç ses çıkartmadı bugün..."
Hoseok'un yorganın altındaki basık sesi, uyuyan Jimin'i endişeyle uyandırmıştı. Mila ve sessizlik mi? Hemen kalçasından aşağı kayan pijama altını çekiştirip odanın kapısını açtı. Salona koşar adımlarla girdi. Gördüğü manzara, sessizliğin nedenini açıklıyordu.
Mickey, Mila'yı resmen yılbaşı süsleriyle esir almıştı. Kedinin tek yaptığı yalanmaktı. Patilerini yalayıp duruyordu. Yılbaşı süslerinin başına gelebilecek en garip şey , karşısında gerçekleşiyordu. Jimin, Mila'yı kurtarmak için hareket ettiğinde, Mickey hırlayarak ileriye doğru adımladı, ardından kediyi bağlama işine devam etti. Anlaşılan Mila sadece Jimin ile Hoseok'a baş belası olmamıştı.
Mickey bu zalim işine devam ederken , tek yaptığı onun bıkmasını beklemekti. Tamam zarar vermiyor olabilirdi ama her an Mika çıldırma moduna geçebilirdi. İşte o zaman her şey karışırdı.
Birkaç dakikanın ardından Hoseok da salona girdiğinde büyük bir bağırtı koptu. Hoseok gözlerini az önceki yaramazlığı yapan kendisi değilmişçesine masum bakan Mickey'ye dikmiş, dişlerinin arasından sabır diliyordu.
Mila'nın sarılı olduğu süsler anında gevşeyip yere düşünce herkes derin bir nefes aldı. Dört patili bir canlı ağzıyla, bir başka canlıyı en fazla ne kadar sıkı bağlayabilirdi ki zaten...
🎄
"Jimin," ağzından aceleyle çıkan isim , diğerini korkutup anında başında dikilmesine neden olmuştu. "Efendim hayatım, dedi tek nefeste. Hoseok elindeki kahve kupasını masaya bırakıp ayağa kalktı. "Yeni yılın için dileğimi duymak istiyor musun?" Yaramaz bakan gözler Jimin'i tedirgin etse de onaylamak için başını aşağı yukarı salladı.
Hoseok cebinden iki çubuk çıkarttı. "Bunlar senin seçeneklerin. Çift çizgi çıkarsa baba, tek çizgi çıkarsa da altta olursun." Yüzündeki muzip ifadeyle çubukları Jimin'e uzattı. "Hadi çek." "Çekmem." "Çek!." Omuz silkti Jimin, "Çekmem dedim, baba da olmak istiyorum. İkisi de olsun , sadece biri olmasın."
Hoseok çubukları yere atıp ofladı. "Bir kere de mızmız çocuk olmasan, hayatımıza heyecan katsan hani?" Jimin umursamayıp kollarını eşinin beline sardı."Ee, ilk hangisini yapalım?" Hoseok'un da baba olmak istemesi hoşuna gitmişti. Evlerinde küçük bir çocuğun olması Mickey ile Mila'yı belki biraz adam ederdi.
İki yıldır evliydiler. İyisiyle kötüsüyle geçen bu zaman boyunca , sevgilerini birbirlerine en güzel şekilde hissettirmişlerdi.
"Baba olmak istemene çok sevindim Hoseok. Ben hep yalnız kalmayı istersin diye korkmuştum."
Jimin'in ellerini , kendi elleri arasına alıp öptü. "Sen de ben de bir gün gideceğiz buralardan. En azından buradayken birilerini mutlu etmeliyiz diye düşündüm. Bir çocuğu mesela."
Eşinin yanaklarını avuçları içinde sıkıştırıp dudaklarına tatlı bir öpücük bıraktı, Jimin. "Sen çok iyi kalplisin. İyi ki seninle evlenmişim."
Hoseok aklına gelen şeyle kaşlarını çattı hemen. "Biz zorla evlendirildik biliyorsun, tekrar düğün yapsak hani, en azından daha samimi..." "Olur, hem de çok güzel olur. Bunu yaptıktan sonra da mutlu etme operasyonuna başlarız, nasıl olur?" Jimin'in dudaklarına uzun bir öpücük kondurup geri çekildi. "Çok güzel olur. Hadi şimdi düş önüme..."
Yatak odasının kapısını iyice kapatıp kilitlediğinden emin olunca, Jimin'in kollarından tutup , kendisine doğru çekti. İkisi de kocaman gülüşleriyle yatak odalarındaki hafif ritimli şarkıyla dans ediyorlardı. Kursa gittikleri o günler akıllarına geldikçe daha çok gülüyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
moodum Taehyung🤣🤣 TEKRAR TEKRAR TEŞEKKÜRLER. Beklediniz kadar iyi olmasa da bir şeyler yapabilmişimdir umarım... Sizleri seviyorum, en az Jihope kadar💌
