Bu kitap da bitiyor, bu yüzden yeni şeyler yayınlayıp duruyorum ki Jihope açlığımız kapansın♡ yazma konusunda iyi ve sabırlı olamasam da
Hoseok terapilerin ardından daha da iyi olurken, Jimin birlikte bir şeyler yapma isteğinden hiç vazgeçememişti.
Sonunda istediğini yaptırabilmiş, bir kursa yazılmışlardı. Birlikte dans eğitimi alacaklardı.
Jimin öyle heyecanlıydı ki, Hoseok'un sakinliğine sinirlenmeden edemiyordu. Yatakta kitap okuyan eşine baktı bir süre. Sonra okuduğu kitabo görmeye çalıştı. Zar zor okuyabildiği isimle birlikte gözleri kocaman oldu. "Hoseok! Ben okudum bunu biliyor musun?"
Hoseok sadece 'hmm'lamış, hiç oralı olmamıştı. Üzerindeki pijaması da Jimin'i etkilemeye yeterliydi. Kısa şortu ve üzerine giydiği bol gömlekle yeterince etkileyiciydi.
Öpüşmekten ileri gitmemişlerdi , belki de bu yüzdendi Jimin'in susuzluğu.
"Hoseokie..."
Terapiler , iş derken birbirleriyle de geçirdikleri zaman azalıyordu ayrıca.
"Jimin, kitap okuyorum."
Kaşlarını çattı hemen küçük olan. "Okursun, kaçmıyor ya!"
Yataktan kalkıp ışığı kapattı. Sonra da oflayan Hoseok'un elindeki kitabı alıp baş uçlarındaki komodine koydu. "Of Jimin!"
Gece lambasına uzanan eşinin elini tuttu hemen. "Hayır Hoseok, benimle ilgilen!"
Elini daha çok sıkıp kendisine doğru çekti. "Yarın kurs başlıyor. Bedenlerimizin birbirine uyumlu olması gerek değil mi?"Jimin'in sözleri Hoseok'un utanmasına neden olmuştu. Jimin ilişkilerindeki en olgun kişiydi...
"Zorunda mıyız? Gitmesek de olur.""Hayır! İtiraz kabul etmiyorum. Eşimle gezmek, eğlenmek istiyorum."
Hemen Hoseok'un bacaklarının üzerine çarşafı kapattı, kendisi de içine girdi. Kıkırdamadan edemiyordu. Çocuk ruhlu bir Jimin vardı şu an karşısında.
Jimin'in bu haline gülüp saçlarını okşamaya başladı. "İyi ki seninle tanışmışız."
"İyi ki Hoseok... Hadi öp beni."
"Aa! Sen de!"
İkili tartışırken aralık kapıdan içeriye mühim ikili girdi. Babaları kendilerini fark etmeyince yatağa atladılar. Ortam bozmada çok iyi oldukları kesindi. "Ne var Mila!?"Hoseok Mila'yı kolları arasına alıp Jimin'e döndü."Bağırma benim bebeğime!"
Kolları arasındaki kediye bakıp iç çekti. Hoseok onu biraz sevseydi de öyle gelselerdi ne iyi olurdu!
"Bunlar da her yerden çıkıyor."
Mickey istenmediğini anlamış gibi 'hır' sesi çıkardığında , Hoseok onu da kolları arasına aldı. "Peki Jimin Bey! Koltukta yatarsınız bu akşam."
Eşinin bu dediğiyle yastığını da alıp kalktı. "Sen öyle san! Gidecek yerim çok!"
Hoseok'un ağzı kocaman açıldı. Bunu dediğine inanamıyordu. "Rezil! Nereye gidiyorsun!?" Başkasına gidecek kadar sinirlenmiş miydi? Jimin bunu yaparsa asla affetmezdi.
Jimin kapı kolunu tutup güldü. Ağzından garip sesler de çıkarıyordu. Karanlıkta azıcık olsa seçilen bedene baktı. "Bana yatak mı yok sandın!" Mickey bu olanlara yalnızca 'hır' sesiyle eşlik ediyordu. Babaları agrasifti. Çiftleşme zamanları gelmiş olmalıydı. Mila da bunu onaylayarak gözlerini kapattı. Hoseok hâlâ çok sinirliydi.
"Nereye!?"
"Odama!"