Senden Nefret Ediyorum

12. Bölüm

Bir haftadır Luhan ile arkadaşız biraz tuhaf bir arkadaşlığımız var ama.. Herkesin dediği gibi onu yanlış tanıdığımı anladım bu bir haftada, bu adam nasıl bir playboy anlayamadım o kadar saf ve masum duruyor ki bazen de aptal.. "Adam belki de seni kandırmak için özellikle böyle davranıyor" diyor komplo teorileri kurmaya meraklı iç sesim..

Sürekli etrafımda ve benimle ilgileniyor. Bakışları resmen seni seviyorum diyor. Ağzımdan çıkacak kelimeleri dikkatle dinliyor ve söylediğim her şeyi yapmak için çırpınıyor. Bu durumdan etkilenmemem mümkün değil, bazen acaba yanlış karar mı aldım diye düşünüyorum.. arkadaş olmak belki de iyi bir karar değildi, ona karşı koyamayacak gibi hissediyorum. Utangaç kişiliğim olmasa çoktan ondan hoşlandığımı itiraf etmiştim. 

Benim aksime o çok rahat, hiç çekinmeden sürekli her fırsatta beni sevdiğini söylüyor. Hatta şakaya vurarak 'benimle olman için ne yapmalıyım' bile diyor, benden karşılık beklemeyeceğini söylediği halde. Sürekli sanki sevgiliymişiz gibi davranıyor ben ne zaman itiraz etsem cevabı "sadece şaka yapmıştım" oluyor. Tabiki bu sevgili gibi davranma durumu biraz sadece birazcık benim de hoşuma gidiyor bu nedenle beni çok utandırmazsa buna genelde izin veriyorum.

Bu kadar kısa bir sürede ona neden böyle bağlandım bilmiyorum. Bugün iş için yurt dışına çıktığında bunu çok daha iyi anladım. Çevremdekilere sanki umurumda değilmiş gibi davransam da büyük bir boşluk içindeyim. Sanki yarım kalmış, eksikmiş gibi hissediyorum. Sürekli bir haftadır yaşadıklarımızı düşünüyor ve aptal gibi sırıtıyorum. Umutsuz bir vakayım...

Flashback

7 gün önce

"Minseok ilk arkadaşlık günümüzü kutlamalıyız." dedi Luhan odadan içeri girince kimseye bakmadan. Odadaki diğerleri şaşkınlık ve gülme karışımı bir ifade ile izliyorlardı.

"Nasıl bir kutlama?"

"Önce öğle yemeğine gidelim akşam da içmeye gideriz."

"İçkiye dayanıklı değilim biliyorsun, içmek istemiyorum.." 

Luhan masanın önüne gelip ellerini çenesine yaslayarak dirseklerini masaya koydu, sevimlice baktı ve " Peki sen ne yapmak istersin?" dedi gülümseyerek. Minseok o anda utançtan yanakları pembeleşince hemen önünde ilk bulduğu dosyayı aldı ve onunla ilgileniyormuş gibi yaparak cevap verdi.

"Ben kahve içmeyi severim içki yerine kahve içebiliriz."

"Benim için fark etmez birlikte olduğumuz sürece ne içtiğimiz önemli değil." dedi Luhan gözlerini bir saniye ayırmadan. Minseok kafasını önüne eğerek kızaran yüzünü bir nebze olsun sakladı ve "Tamam o zaman kahve içeriz akşam şimdi bir işim olduğunu hatırladım çıkmalıyım." dedi duyulur duyulmaz bir sesle, diğerlerinin şaşkın bakışları eşliğinde odadan hızla çıktı.

---------------------

Aynı günün akşamı

 Sıcak kahve kokuları eşliğinde içeri girdiler. Köşede bir masa seçip oturduklarında Minseok ayağa kalkıp yerini değiştirmek isteyince "Ne oldu nereye gidiyorsun?" diye merakla sordu Luhan.

"Buradayım sadece senin karşına oturacağım.." dedi ve karşı tarafa geçti. Diğeri de yerinden kalkıp yanına oturdu. "Ama ben böyle seviyorum ne sakıncası var yanında oturmamın.."

"Sadece biraz tuhaf insanlar ne düşünür?"

"Başkalarının ne düşündüğünü umursamıyorum bence sende takılma."

Minseok etrafına baktı çok kalabalık değildi ve göz önünde de değildi dikkat çekmiyordu. Bu nedenle itiraz etmemeye karar verdi.

"Arkadaşlığımızın ilk günü şerefine ne içmeliyiz?" dedi Luhan coşkuyla Minseok kendini gülmekten alıkoyamadı bu duruma.