Uzun bir yürüyüşten sonra eve gelmiştim ama hala bir sonuca varamıyor ne yapacağıma karar veremiyordum. Bugün Pazartesiydi ve iş günüydü. İlk defa işi öylesine asıyordum hiç yapmadığım şeyleri yapıyordum. İki gündür düşünmeme rağmen elle tutulur bir sonuca varamamıştım ve birinin bana yol göstermesine ya da yönlendirmesine ihtiyacım vardı.
Kapıdan içeri girer girmez yine annemin aşırı ilgisine maruz kalmıştım. "Neredesin sen bebeğim yanıma geldin ama sürekli dışarıdasın otel gibi sadece uyumak için mi geldin? Yanıma gel sana bir sarılayım." dedi ve ahtapot gibi beni sarmalayıp kanepeye oturttu. Resmen bebek gibi kucağına almak istiyordu iki gündür bu eziyeti çekiyordum.
"Anne 27 yaşındayım artık, biliyorsun değil mi kucağına sığamam."
"Minik kuşum çocukları anneleri için hiç büyümez bunu bilmiyor musun 100 yaşına gelsen de benim bebeğimsin." dedi ve beni daha çok kendine çekti. Ben de izin verdim baba bebek gibi davranmasına.
"Umarım başkalarının yanında bana minik kuşum demeyeceğini unutmadın!" dedim biraz çocuklaşarak.
"Tabiki unutmadım aşkım burada başbaşayız bırakta doya doya seveyim oğluşumu. Arayı uzattığın için böyle oluyor." dedi ve bu sefer sulu sulu öptü yanaklarımdan.
"Bak yanakların nasıl zayıflamış tek başına iyi beslenemiyorsun ne oldu o tombul yüzüne." diye klasik anne sözlerine başlamıştı.
"Beni bu kadar merak ediyorsan yanıma gelmelisin."
"O şehre adım atmayacağıma yemin ettim biliyorsun o adamın olduğu şehre kesinlikle gitmem sadece seni bana verdiği için affettim onu yoksa neler yapacağımı biliyorsun. Tam bir pislik olsa da onun sayesinde sana sahibim tatlım." diyerek sarılmasını daha da sıkılaştırmıştı boğuyordu resmen.
"Tamam anne beni çok sevdiğini biliyorum ve ben de seni çok seviyorum ama oğlunun biraz daha yaşamasını istersin değil mi? Biraz daha sıkarsan boğulacağım.."
"Çok nazlısın bu kadarcık şeyde şikayet ediyorsun. seni çok sevdiğimi biliyorsun o zaman bu dediğimi yanlış anlamazsın yanımda olmandan çok memnunum ama sen çalışmaya bayılan çocuk işe gitmeyince meraklandım bir sorun mu var?" diye sordu kollarını üzerimden çekip şefkatle gözlerime bakarak.
"Ne zamandır bekliyorum zaten sormanı."
"Gelir gelmez anladım ama kaçarsın diye korktum önce doya doya seveyim dedim."
"Yeterince sevdin o zaman bundan sonra rahatım."
"Hiçbir zaman yeterince olmaz konuyu değiştirme anlat bakalım sorun nedir?"
"Sorun çalıştığım şirketin patronu babama benziyor yani bir playboy sence orada çalışmaya devam etmeli miyim?"
"O adama baba dememelisin bu bir. İkincisi patronun playboysa ne olmuş sadece çalışıyorsunuz mükemmel patronu bulmak zor özel hayatı bizi ilgilendirmez."
Annemin patronumun playboy olduğunu duyunca çalışmamı istemeyeceğini düşünmüştüm. sanırım benim gibi babama benzeyen tüm insanlardan nefret etmiyordu. İşten ayrılmak için bahane arıyordum ama bu işe yaramamıştı.
"Bundan hoşlanmayacağını düşünmüştüm."
"Bebeğim başkaları beni ilgilendirmiyor ben hep senin çapkın biri olmandan korktum ama bu olmadı harika bir erkek ve evlat oldun. seninle beraber olacak kişi çok şanslı ama seni paylaşabilir miyim bilmiyorum."
"Anne ben harika değilim.."
"Hayır mükemmelsin."
"Sana söylemem gereken bir şey daha var.." tüm cesaretimi toplayarak bunları söylemiştim ama devamını getirmeye korkuyordum. Mükemmel olmadığımı öğrenince yine beni sevecek miydi? Kesinlikle şimdi söylemeliydim merakla gözlerini dikmiş söyleyeceklerimi beklerken biraz zordu ama yapacaktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/17804647-288-k808438.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Nefret Ediyorum
FanficEXO Fanfiction Çift: Xiuhan Tür: Romantik komedi (olduğu kadar :P)