20. Bölüm

1.6K 122 57
                                    

Luhan ile birlikte olduğumdan beri her şey daha güzel görünüyor gözüme.. Aşkın hayatı güzelleştirdiğini söylediklerinde buna gülerdim hep benim hayatım zaten güzeldi çünkü.. Ama ne zaman bu utanmaz adam ile birlikte olsam her şey daha farklı, daha renkli, daha hoş geliyor..Her geçen gün birisini daha fazla sevebilir misiniz? Bence evet.. Hayatım boyunca böyle sevilebileceğimi hiç tahmin etmedim, böyle seveceğimi de tabi.. İlişkimizin 100. gününü bile kutladık geçenlerde.. Her şey böyle rüya gibiyken bozulmasından da deli gibi korkuyorum sonsuza kadar mutlu olabilir miyiz? Keşke olsak...

-----------------------------

Çok güzel bir cumartesi sabahı… Uyandığımda kollarını bana sımsıkı sarmış olan adam yüzünden hareket dahi edemiyordum. Ama bir an önce kalkmalıydım çünkü acil tuvalete gitmem gerekiyordu. Beni saran güçlü kollardan sıyrılmak için biraz daha çaba harcadım ama mümkün değildi. Nasıl bir insan uyurken bu kadar güçlü olabilirdi.

“Hey, bir yere kıpırdamayı düşünme bile!” dedi gözlerini açmadan zor duyduğum bir sesle.

“Tuvalete gitmem gerek” dedim.

“Yine mi sürekli kaçmak için bu bahaneyi kullanıyorsun, bu hafta sonu baş başa olacağız kimse olmayacak ve böyle kalacağız hep!” dedi gözlerini açıp gözlerime dikerek.

“Tamam, ama gerçekten gitmeliyim!” dedim kıvranarak. Durumumu anlamış olmalı ki kollarını gevşetti ve “peki çabuk gidip hemen geliyorsun!” dedi.

Ben de aslında onunla aynı şeyi düşünüyordum çünkü uzun zamandır hafta sonlarımız hep arkadaşlarımızla ve kalabalıklarda geçiyordu. Aynı evde yaşadığımız halde bazen evde bile yalnız kalamıyorduk Jimin nuna sık sık evimizde bize eşlik ediyordu. Elbette onlarla birlikte olmaktan da mutluydum ama insan baş başa kalmakta istiyordu.

Hemen işimi halledip yatağımıza koşup kendimi Luhan’ın kollarına bıraktım. Belimden çekerek kendine iyice yaklaştırdı, saçlarımı öperek “bugün kimseyle görüşmeyeceğiz telefonlarımızı kapatalım ve kapıyı da açmayalım.” dedi.

Bende iyice boynuna sokularak kafamı salladım ve “Tamam” dedim. Tam bu sırada kapı çaldığında birbirimize baktık çaresizce.

“Kesinlikle rahat bırakmayacaklar sabahın köründe başladı!” dedi ve yerinden kalkmaya hiç niyeti olmadığını belli edercesine bana daha sıkı sarıldı.

Bu sefer de telefonu çalmaya başladı. “Aah!” dedi sıkıntıyla. “Sanırım telefonu kapatmak için geç değil.” dedikten sonra telefon ekranına baktığında şaşkınlıkla doğrularak “Annem arıyor!” dedi. Ben de heyecanlanmıştım çünkü onun ailesinden Jimin nuna hariç kimseyi tanımıyordum.

Telefon uzun süre çaldığında “Aç hadi!” dedim. Ailesi ile pek sık görüşmezdi genelde yurt dışında olurlardı ve nadiren telefonda görüşüyorlardı. Araları çok iyi değildi sanırım, ondan istediklerini genelde Jimin nuna yoluyla iletiyorlardı. Çünkü benim sevdiğim adam kafasına eseni yapan rahat birisiydi ailesinin isteklerini pek dikkate almazdı.

“Alo, anne!” dedi şaşkınlıkla.

“NE! Kapının önünde misin?” dediğinde şaşkınlıktan ağzımız açık birbirimize baktık. Kapıyı çalan annesiymiş!

“Uyuyordum şimdi açarım.” dedi Luhan kendini çabuk toplayarak ve telefonu kapatıp bana döndü.

“Annem burada ben kapıyı açıyorum rahat ol.” dedi.

Senden Nefret EdiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin