27. Bölüm

1.1K 82 29
                                    

"Yine abartmışsın ben senden bunu istemedim ki beni görmezden gelmenden nefret ediyorum." diyerek Luhan'ın kucağına yüzleri birbirine gelecek şekilde oturdu. Luhan şaşkınlıkla bakarken "Gerçekten mi o zaman burada annen olmadığına göre öpebilirim de değil mi?" diye sordu.

Minseok evet anlamında başını salladığında Luhan kollarını sevgilisine dolayıp hızla kendisine çekti ve öpmeye başladı.

Luhan öpmeye devam ederken bir yandan da elleri diğerinin tişörtünün içine sızmaya çalışıyordu. Minseok bunu fark ettiğinde geri çekildi ve "Ne yapıyorsun? İleri gitmek yok!" dedi.

 "Ama böyle kucağımda otururken bu nasıl mümkün olacak?"

"Tamam kalkıyorum." diye ayaklandığında Luhan onu kendine doğru çekince Minseok pek kalkmaya niyetli olmadığı kucağa tekrar oturdu.

Luhan gözlerini kısıp sırıtırken tekrar sevgilisinin dudaklarına yöneldi, yumuşak ve tatlı bir şekilde ağırdan alarak öpmeye başladığında diğeri de kendisini ona bıraktı. Öpüş biraz sonra istekli ve arzu dolu bir hal almıştı. Minseok dudaklarında sevgilisinin dilini hissedince bütün vücudu titredi ve oturduğu kucakta hareketlenip arzu dolu sesler çıkararak ıslak dili ağzının içine aldı.

Luhan durup biraz geri çekildiğinde Minseok sorgular bir şekilde baktı. "Sen yok musun sen!" dedi Luhan muzip bakışlar göndererek sonra devam etti. "Hem istemem diyorsun hem beni kışkırtmaya devam ediyorsun." Sonrasında hızla sevgilisini kucağına alıp mutfak tezgahına oturttu, dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra sordu. 

"Bilerek yapıyorsun değil mi?"

"Ben bir şey yapmadım." diyerek sevimlice gülümsedi diğeri.

"Demek öyle bir de inkar.. O doğruları söylemeyen dudaklar yine ceza istiyor, hapis cezası!" iki sevgilinin dudakları birleştiğinde ikisi de gülüşmekle meşguldü bu nedenle arkalarında öksürerek geldiğini belli eden kadını duymadılar önce.

Bu sefer daha güçlü bir şekilde öksürdü, öpüşen sevgililere arkasını dönerek. Sesi duyunca o yöne döndü ikisi birden ..

"Nuna!" dedi Minseok.

"Ş-şey su a-alacaktım da ben." diye kekeledi Booyong yere doğru bakarak.

"Sen neden utandı ki şimdi böyle?" diye dalga geçti Luhan.

"B-ben utanmadım tamam mı?" diye kafasını kaldırdı Booyong ama bu seferde kızarmış yüzü görünüyordu.

"Yoksa?" dedi Luhan ardından yüksek sesle güldükten sonra devam etti. "Yoksa daha önce birisiyle cinsel deneyimin olmadı mı? Öpüşmedin bile değil mi?" diye dalga geçerken Minseok şaşkınca bakıyordu. Booyong yakalanmış olmanın mahcubiyetiyle üste çıkmaya çalıştı.

"N-ne var yani erkeklerden nefret ediyorum sonuçta bir de onlarla öpüşüp bir şeyler yapacak değilim dimi? Ben halimden memnunum sana ne!" diye sert bir şekilde bitirdi.

"Kaç yaşındasın sen buna inanamıyorum!" diye dalga geçti Luhan kahkaha atarak. Minseok da gülmemek için kendisini tutsa da engel olmamıştı. Booyong bu durum karşısında öfkelendi ama söyleyecek bir şey de gelmemişti aklına o nedenle konuyu değiştirdi. 

"Öyle duracak mısınız? Annen niye bu kadar zamandır tuvalette diye endişelenmeye başladı." Öpüşmelerine ara verseler bile hala Minseok tezgahta otururken Luhan da bacaklarının arasındaydı, pozisyonlarını bozmamışlardı.

"Ah, doğru." diyerek Luhan'ı itip indi ve "Hadi içeri gidelim." dedi Luhan'ın elinden tutup çekerek.

İçeriye girdiklerinde annesi gülümsedi ve yanına çekti oğlunu "Nerede kaldın? Merak ettim." diyerek sulu öpücükler kondurdu yanağına.

Senden Nefret EdiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin