23. Bölüm

1.3K 101 48
                                    

İki sevgili birbirine sarılmış bir şekilde koltukta oturuyordu bir süredir. Minseok kalkmak için ufak bir hareket yaptığında Luhan huzursuzca kıpırdandı ve "Hayır olmaz daha değil." dedi.

"Luhan artık yeter çalışmamız gerektiğini biliyorsun artık giyinelim ayrıca etrafı da toplamalıyız."

"I-ı olmaz sadece birazcık daha."

"Biraz önce de böyle dedin saat kaç oldu kim bilir?" dedi ve saate baktığında panikle sevgilisine döndü.

"Tanrım mesai saati bitmek üzere ve hiçbir şey yapmadık!" diye çıkıştı Minseok.

"Hmm neden ki bence gayet güzel şeyler yaptık." diyerek sevgilisine daha fazla sokuldu Luhan.

"Seninle gerçekten baş edemiyorum!"

Luhan sevgilisini duymazdan gelerek daha sıkı sarıldı ve öpmeye başladı. Bu sırada masadaki telefon tekrar çalmaya başlamıştı.

"Artık şu telefona bakmalıyız önemli bir şey demek ki kaçıncı oldu bu?" dedi Minseok sevgilisinin pençelerinden birazcık sıyrılabildiğinde.

"O sekreteri kovmalıyım sanırım ölüm kalım meselesi bile olsa rahatsız etme dedim."

"Saçmalama önemli demek ki hadi açalım." dedi Minseok yalvarırcasına.

"Olmaz!" dedi ve yeniden kollarına hapsetti sevdiğini. 

Bu sırada kapı tıklatılmaya başladı ve ikisi birden  kafasını çevirdi sesin geldiği yöne sonra birbirlerine baktılar 'kim bu?' dercesine.

"Sanırım gerçekten kovmalıyım bu sekreteri!"

"Luhan orda mısınız? Uzun süredir sesiniz çıkmıyor, hey iyi misin?" dedi kapıyı tıklatmaya devam ederek, ardından kapıyı açmaya çalıştı ama kapı kapalıydı.

"Jimin nuna!" dedi Minseok şaşkınlık ve korkuyla diğerine bakarak.

Luhan hemen sevgilisinin ağzını kapattı ve "Sessiz ol çalar gider.. of ablamın ne işi var burada zaten ondan başka kim bizi rahatsız eder." dedi sıkıntıyla.

Kapı hala çalmaya devam ediyordu. "Luhan! Luhan! ses vermezsen kapıyı kırdıracağım."

"Luhan lütfen hadi geleceğini söyle." diye fısıldadı Minseok.

Luhan sıkıntıyla olduğu yerden kalktı kapıya yaklaştı.

"Abla senin beni sürekli rahatsız etmek gibi bir misyonun mu var?" dedi öfkeyle. 

Kapının ardından ablası kıkırdadı ve "tamam sadece merak ettim ses vermen yeterli işini bitir Minseok'un odasındayım." dedikten sonra ayrıldı.

"Luhan hadi çabuk toparlan." dedi Minseok pantolonunun düğmesini iliklerken.

"Niye ama?" diye itiraz etti diğeri dudağını sarkıtarak.

"Çabuk ol hemen!" dedi Minseok kesin bir ses tonuyla sonra ekledi. "Sana uyduğuma inanamıyorum!"

Derin bir iç çektikten sonra "Tamam." diye itaat etti.

"Tanrım nasıl dağılmış çabucak toplamamız gerek." dedi Minseok etrafına bakıp kravatını ararken.

"Sekretere söylerim hallederler." 

Minseok dehşetle dönerek "Sen.. sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Evet ne var ki görevliler gelir biz çıktıktan sonra.." derken sözünü kesti Minseok.

"Eğer öyle bir şey yaparsan!" diye tehditkar bakışlar gönderdi.

"Neden kızıyorsun ki yaparsam ne olacak?" dedi aynı umursamaz tavrıyla.

Senden Nefret EdiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin