M&M AİLE

646 30 4
                                    

Sabah asistanın seslenişiyle uyandım
"Y/N Hanım kahvaltı hazır"
"Sadece Y/N"
"Tamamdır Y/N"
Bayan Perry (asistanın adı) çok tatlı bir bayan 30'lu yaşlarda ama genç ruhlu biri.
Kahvaltıya indim Bayan Perry ve ben karşılıklı oturduk. - Aslında onu zorla oturttum.- Perry gerçekten yetenekli bir bayan elinden her iş geliyor. Tanışalı bir gün bile olmadı ama o ben gelmeden evi temizleyip yerleştirmiş ve sabah şahane bir kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltıyı yaparken derin düşüncelere daldığımı farkeden Bayan Perry "Bir sorun mu var?" dedi.
"Bayan Perry size güvenebilir miyim?"
"Elbette"
"Ben sanırım aşık oldum"
"Bu gayet normal bir şey"
"Ama kime aşık olduğumu bilmiyorum"
"Hmm bu yardım gerektirebilir. İstersen anlat yardımcı olabilirim"
"Marcus ve Martinus ilk baş Marcus bana yakın davranıyordu o yüzden ondan hoşlanmıştım ama dün Martinus'un benle yakından ilgilenmesi ona olan bakışımı değiştirdi ve ben ne yapacağımı bilmiyorum"
"Seni umutlandırmak istemem ama bence birisi senden hoşlanıyor yerinde olsam onlara yaklaşmaya çalışırdım"
"Onların çok hayranı var linç yemek istemem"
"İlk aşkını bırakmak istiyor musun?"
Haklıydı ilkokulda yapılan platonik aşkı yaşayamazdım bir adım atmalıyım.
"Teşekkürler Bayan Perry" Bunu söylerken boynuna sarılmıştım
Yemeklerimiz bitmişti masayı kaldırmaya başladım beni gören Bayan Perry "Lütfen ben hallederim"
"Beraber daha hızlı yaparız"
Masayı kaldırıp bulaşıkları yıkamıştık. Bayan Perry 'nin izin saati gelmişti akşama kadar ben çağırmadığım sürece gelmeyecekti.
"Bir ihtiyacınız olursa beni arayın"
"Beni merak etme"
Bayan Perry gitmişti ama saat daha 9.30'du sabah koşusuna çıkmaya karar verdim. Üstüme bir sporcu atleti ve altıma tayt giyip çantama baktım. Telefonum, kulaklığım ve ufak ilk yardım malzemeleri(yara bandı, batikon, pamuk) koydum - sakar olduğum için genelde yaralanırım- Biraz para alıp tempolu koşmaya başladım. Nereye gideceğimi bilmediğim için dümdüz koşuyorum. Koşarken kulaklığımın teki düşmüştü ama aralıksız koşmalıydım çünkü telefonum gerekli süreyi tutuyor bitirmeden bırakırsam tekrar başlıyordu. Bir futbol sahasının yakınlarına geldiğimde telefonun alarmı çalmıştı. Telefonu kapatıp çantama koydum ama evden çıkarken paramı diğer çantama koymuşum ve şuan susuzluktan ölüyorum. Yorgunlukla kendimi bir banka attım ama oturur oturmaz o tatlı ses beni kendime getirdi. "Selam Y/N"
Kafamı kaldırdım ve evet o iki taş önümde duruyordu. "Selam Marcus, selam Martinus"
Yanıma oturdular ve konuşmaya başladık.
"Burada ne yapıyorsunuz beyler"
Mac "Futbol antrenmanı için geldik asıl sen napıyorsun"
"Sabah koşusuna çıktım yorulunca kendimi banka attım"
Tinus "Her sabah çıkar mısın?"
"Fırsat buldukça. Neden sordun?"
"Seni her sabah böyle görmek isterim"
Üstüme baktım ve terden üstüme yapışmış yarım atletim gerçekten çekici bir görüntü oluşturuyordu.
Marcus şakasına bir tane vurarak "Sen de az çapkın değilsin"
"Kendine bak az önce Y/N'i(ı, yi, yı) -"
Marcus Martinus'un ağzını kapatarak "Çok konuşuyorsun git ve bu güzel kıza su al" dedi. Allah razı olsun kardeşim.
Martinus elinde 2 şişe su ile geldi bana uzattı. Elime aldım ama terli olduğum için açamadım Martinus'a uzattım o da açıp bana verdi. Suyu bir dikişte bitirdim. Martinus bir şey demeden diğerini de açıp verdi onu da içtim. "Başka ister misin?"
"Hayır teşekkür ederim"
"Şimdi bir maçımız var kalıp izlemek ister misin?"
"Aynı takımda mısınız?"
"Evet noldu ki?"
"Hiç."
"Tamam o zaman 90 dk'ya döneriz" deyip yanağımdan öptü. Sahaya doğru giderlerken Marcus imalı hareketlerle Martinus'u kızdırıyordu.
Arkadaşları onlarla konuşurken beni gösterip gülüyorlardı. Marcus ve Martinus ise düz suratla onlara bakıyordu. Martinus ceketini çıkarıp Marcus'a fırlattı. Marcus yanıma gelip "Giy şunu" dedi. Çok sinirli durduğu için ikiletmedim. Giydikten sonra olayı öğrenmek için Marcus'u durdurdum. Göz ucuyla Martinus'a baktım çocuklarla tartışıyordu.
"Marcus ne oluyor?"
"Şu çocukları görüyorsun. Yanımıza gelip hanginizin sevgilisi pek güzelmiş fiziğine diyecek yok gibi şeyler dedi Martinus ceketini bana verip giydir şunu dedi bunun üzerine tartışma çıktı"
Sahaya baktım ve Martinus çocuklardan birine yumruk attı.
" Kavga ediyorlar! "
Marcus arkasını dönüp koşmaya başladı. Kavgaya o da karışmıştı. Çocuklar 5 kişiydi ve bizimkiler zorlanıyordu. Çocuklardan biri Martinus'u tuttu diğerinde karnına tekme attı ve ağzından kan gelmeye başladı. Gözüm dönmüştü sinirle kalkıp önce tekme atan çocuğu yere serdim. Martinus'u tutan çocuğu saçlarından tutup kale direğine kafasını vurdum. Martinus'u kalenin yanına oturttum ve Marcus'u kolundan tutup kenera çektim. Üç çocuğu da rahatça yere serdikten sonra "Hala kavga istiyor musunuz pis sapıklar" dedim. Hepsi koşarak uzaklaştı. Sinirlenince gücüm sınırını aşıyordu. Arkamı döndüm ve yaralı Marcus ve Martinus'un yanına gittim. Peçete çıkartıp Martinus'un ağzındaki kanı temizledim karnını açtım karın kaslarının ortasında bir yara vardı batikonu pamuğa döküp temizledim ve yara bandıyla kapattım. Marcus'a döndüm alnındaki yarayı temizleyip yara bandı yapıştırdım. Kolu morarmıştı yanımızda oyuncular için olan soğuk su sebilinden buz çıkartıp koluna bastırdım.
"Eve gidelim"
Marcus "Bence de hükmen mağlup oldular"
"Ayrıca hastaneye gitmelisiniz"
Martinus "Gerek yok"
"Ağzından kan geldi farkında mısın?"
"İyiyim ben"
"Tamam o zaman eve gidelim biraz dinlenin"
Marcus "İkiletmeyeceğim az önce gücünü gördük"
"Üzgünüm sinirlenince kontrolümü kaybediyorum"

Beraber eve doğru yürüdük kapıya gelince Martinus'un ceketini verip "Ben artık gideyim"
Kolumdan tuttu "Öğlen oldu yemeğe kalmaz mısın?"
"Zahmet vermek istemem"
"Zahmet olmaz"
"Buna annen karar verir"
Kapı açıldı ve Emma kapıda belirdi.
"Bu dün bahsettiğiniz güzel kız mı?"
Güzel kız ha!
"Neydi Y/N mi?"
"Evet tatlım"
"Ağabeyim evde senin fotoğraflarına bakıyordu buraya gelmene çok sevinmiş"
"Hangi ağabeyin"
"Söylersem saçlarımı bağlarlar"
Bir Marcus'a bir Martinus'a baktım
Emma "Yemek hazır bizimle yemek istemez misin?"
"Yük olmayım"
"Hayır annem zaten tanışmak için seni çağıracacaktı"
Anneleri kapıya geldi "Merhaba canım Y/N değil mi?"
"Evet Bayan Gerd"
"Yemeğe kal canım itiraz istemem"
Bu sözler üzerine onlarla yemeğe kaldım. Bay Erik içerideydi tokalaştık ve masaya geçtik. Marcus ile Martinus'un ortasına oturdum. Bayan Gerd yemekleri servis etti ve kendi oturdu.
"Marcus Martinus bu haliniz ne?"
Marcus "Ufak bir kavga oldu"
"Ne kadar ufak?"
"Beş kişiye karşı iki kişilerdi"
Martinus "Kendini de say"
Bay Erik "Ne sen de mi karıştın?"
"Kavga benim yüzümden çıktı"
Emma "Ağabeylerim senin için kavga mı etti?"
Olayı karıştırmamak için her şeyi anlattım.
Bayan Gerd "Umarım bu işten kaçmak için bir numara değildir yemekten sonra temizlik var biliyorsunuz"
İkisi aynı anda "Biliyoruz" dedi
Madem onlar beni karşıladı ben de yardım edebilirim "Yemekten sonra kalıp size yardım edebilirim"
"Ah tatlım çok incesin ama bu çocukların dağınıklığını sana yıkmak istemem"
"Sorun değil hem ben size biraz yük oldum"
"Seni yormak istemiyorum"
"Siz bana 2 kere yardımcı oldunuz size borçluyum"
"Pekala o zaman çok isteklisin"
Emma "Anne Y/N ağabeyim ile mi evlenecek"
"Bunu ben bilemem"
Böyle kaynanam olsun 10 milyon borcum olsun.

Yemek biter bitmez masayı toplayıp bulaşıkları makineye koydum.
Bayan Gerd "Elin bu kadar hızlıysa ev işi bitti demektir"
Sadece gülümsemeyle yetindim.

Önce Marcus'un odasına girdim hemen toparlayıp süpürdüm. O sırada paspas ile Martinus ve toz bezi ile Marcus belirdi.
Martinus "Vay az önceyle şimdinin alakası yok"
Marcus "Sen kendi odana bak"
"Ben odamı topladım canım"
"Tabi hemen rezil olmamak için"
Konuşmanın uzayacağını düşünerek ellerimi birbirine vurdum ve onları işe döndürdüm.
Sırayla odaları toplayıp süpürdüm Emma'nın odasını bitirdiğimde dışarıdan bir gök gürültüsü duyuldu. Ufak bir çığlık atıp geriye kaçtım. Marcus ve Martinus hemen yanıma geldiler.
Marcus "Y/N noldu iyi misin?"
Bu sırada bir kez daha gök gürledi ve ben yanımda duran Martinus'a sarıldım.
Martinus "Sen korkuyor musun?"
"Evet"
"Tamam sakin ol. Eve gidebilecek misin?"
"Yardımcım gelirse giderim"
"Kal bugün içim rahat etmez"
"Annen-"
"Bir şey demez"

Bu bölüm çok uzadı devamı diğer bölümde olucak💟

Bayan Gunnarsen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin