Gerçekler Ortaya Çıktı

611 32 2
                                    

Bayan Gerd "Y/N iyi misin tatlım?"
Martinus "Anne Y/N bugün bizde kalsın gök gürültüsünden korkuyor"
Emma "Benim odamda kalabilir"
"Bence Martinus'un odasında kalmalı orada Marcus'un eski yatağında yatar"
Bayan Gerd'e teşekkür edip Bayan Perry'i gelmemesi için aradım. Nedenini olan her şeyi ve Martinus'un yanında yatacağımı söyledim. Aynı annem gibi bir sürü öğüt verdi özellikle "Gidip aynı yatakta yatmayın" dedi.
Marcus ve Martinus'la Marcus'un odasına oturduk. Ufak bir sohbetten sonra Marcus "DC oynayalım" dedi. Eline bir şişe aldı ve hızla çevirdi. Soru kısmı Marcus'a, cevap kısmı Martinus'a geldi. Marcus sinsice gülüyordu.
"D mi C mi?"
"Doğruluk dersem soracağın soruyu biliyorum o yüzden Ceserat"
"Y/N'(y) i alnından öp"
"Yapmadığım şey değil"
Beni kendine çevirip alnımdan öptü. Arkamızda duran Emma'yı görmemiştik.
Emma "Siz sevgili misiniz?"
Martinus "Hayır yanlış anladın"
"Bana söz vermiştin en sevdiğin kız hep ben olacaktım"
"Sensin zaten"
"Hayır gördüm onu öptün"
Emma sinirle odadan çıktı.
Martinus "Gördün mü Marcus düzgün bir şey isteseydin bu olmazdı!"
Marcus "Onu öpmeye ne kadar meraklı olduğunu gördük en azından şuan bahanen var"
Ortam benim yüzümden gerilmişti tuvalet bahanesiyle Emma'nın odasına girdim. Beni görünce arkasını döndü ben de karşısına geçip ellerini tuttum.
"Emma biz oyun oynarken ağabeyin görev olarak yaptı biz sevgili değiliz"
"Daha önce de gördüm seni öptüklerini"
"Emma bana seni ne kadar öptüklerini söyler misin?"
"Çok fazla hepsini sayamam"
"Beni ise parmakla sayılır kadar öptüler. Sen onların hep en sevdiği kız olacaksın. Şimdi benimle barışır mısın?"
Emma boynuma sarıldı. Tam yerimden kalkarken başım döndü, yer sanki ayaklarımın altından kaydı, dengemi kaybettim ve belirsizlik...

Martinus'un ağzından

16 yıl boyunca kimseye böyle hissetmemiştim. O kızı -Y/N'(y)i- ilk gördüğüm anda içimde bir şeyler olmuştu. Marcus'un ona sadece arkadaş gözüyle baktığını biliyordum. Sürekli benimle aşık diye dalga geçiyordu. Ben ise her seferinde inkar ediyordum.
Az önce onun saçma takıntısı yüzünden -tamam benim de suçum vardı- Emma bizi görmüştü. Bizi her zaman kıskanmıştır ona en sevdiğimiz kız her zaman sen olacaksın demiştik. Sanırım biraz yanıldık. Onu geçmesede Y/N'yi onun kadar seviyordum. Az önce de tuvalet bahanesiyle Emma'nın yanına gittiğini biliyordum.
Marcus'la otururken içeriden Emma'nın bağırışını duyduk. İkimiz birden hızla odasına girdik. Y/N yerde baygın halde yatıyordu.
"Emma ne yaptın?"
"Ben bir şey yapmadım"
"Çabuk su getir. Marcus annem ve babama haber ver!"
Emma suyu getirdi yüzüne doğru döktüm ama ayılmadı. Annem ve babam odaya girdiler.
Annem "Noldu burada?"
"Bilmiyorum ambulansı arayın"
Babam "Onu aşağı indir elimizden geldiğince hızlı olalım"
Y/N'yi kucağıma alıp kapının önüne indirdim biraz sonra ambulans geldi. Evde ayıltmaya çalıştılar ama olmayınca sedyeyle ambulansa aldılar.
"Bir refakatçı gelmeli"
Kadın olarak sadece annem olduğu için onu gönderdik. Babam arabayı alıp ambulansın peşinden gitti.
Y/N'yi acil ünitesine aldılar. Biraz sonra annemle beraber çıktılar. Boynuna sarıldım ve arabaya kadar elini tuttum.

Y/N ağzından

Gözlerimi hastanede açmıştım. Yavaşça doğruldum ve yanımda Bayan Gerd'i gördüm.
"Tatlım iyi misin?"
"Sanırım"
"Geçmiş olsun neden daha önce söylemedin?"
"Neyi?"
"Kanser olduğunu"
"Ne? Marcus ve Martinus öğrendi mi?"
"Hayır sadece ben"
"Sizden bir ricam var. Marcus ve Martinus'a söylemeyin"
"Merak etme canım"

Şart2: Bayan Gerd veya Bayan Perry'i yanından ayrılmayacaksın.

Bayan Gerd'e tutunarak odadan çıktım. Diğerleri dışarıda bekliyordu. Martinus beni görür görmez boynuma sarıldı ve arabaya kadar elimi tuttu. Arabaya binince Emma "Y/N'ye ne olmuş?" dedi
Martinus "Bana doğruyu söyle ona bir şey mi yaptın?"
"Hayır yapmadım"
Bayan Gerd "Sanıyorum ki biraz üzüldüğü için tansiyonu düşmüş"
Bay Erik "Bu konuda diyecek bir şeyiniz var mı?"
Kimse tek kelime etmiyordu.
Eve geldiğimizde direk Martinus'un odasına girdim. Bayan Gerd arkamdan gelip kapıdan bana bakıyordu. Sessizce ağlamaya başladım. Benim ağladığımı görüp içeri girdi ve bana sarıldı. Sarılınca hıçkırarak ağlamaya başladım.
"Sakin ol tatlım. Her şey iyi olacak. Ben yanındayım"
Sakinleştikten sonra Martinus odaya girdi.
"İyi misin?"
"Evet"
"Ağladın mı sen?"
Başımı evet anlamında salladım. Bana sarıldı neden ağladığımı bilmiyordu ama sarılıyordu.
"Ah ben sana kıyafet vereyim"
"Gerek yok"
"Sabahtan beri aynı kıyafeti giyiyorsun rahat edemezsin"
Bana bol siyah bir t-shirt ve eşofman verdi. Odadan çıktı ben de giyindim. Ben Marcus'un eski yatağında yatmıştım. Tam uykuya dalmak üzereyken gök gürledi. Martinus'u uyandırmamak için ses çıkarmadım ama korkuyordum. Bir kaç gök gürültüsü sonra yanımda duran cam açıldı. Geriye doğru kaçtım. Martinus daha uyumamış kalkıp camı kapattı.
"Neden uyumadın?"
"Senin uyumanı bekledim"
Beni elimden tutup kaldırdı.
Yatağıma girdim ama gök gürültüsü kesilmiyordu. Martinus kalkıp arkadan bana sarıldı ve yanıma yattı. Hiçbir şey demedik ama kalp atışını hissediyorum ve benim de kalbim çarpıyordu. Artık biliyorum ben Martinus'u seviyordum.
Uzun günün sonunda dinlenmek iyi geldi.

Bayan Gunnarsen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin