Sabah her yerim ağrıyarak uyandım. Çocuk nasıl bir tutkuyla öpüyorsa artık. Zaten dudağımı kanattı. Neyse saat daha sekizdi onların uyanmayacağını bildiğim için aşağı indim. Mutfağa girince buzdolabının üstüne bir not gördüm.
Sabah geldim ama siz uyuyordunuz. Sizi rahatsız etmek istemedim. Bugün planlarınız olabilir belki. Kahvaltıyı hazırlayıp dolaba koydum ısıtıp yersiniz. Bu arada okul kaydına gitmeyi unutma.
PerryNe kadar düşünceli bir kadın. Canım bir şey yemek istemiyordu. Odama çıktım. Martinus uyanmış telefonuyla oynuyordu. Beni fark Etmedi. Hemen üstüne atlayıp telefonu aldım. Gördüğüm şeyle şok oldum. Kitty'nin ve Marcus'un resimlerini çekmiş.
"MARTİNUS!"
"Sakin. Sakin ol. Yanlış anladın. Marcus bizim fotoğrafımızı instagrama atmış. Ben de intikam almak için o açıkladıktan sonra bunları atacağım"
"Onun yaptığı hatayı sen de mi yapacaksın?"
"Kitty ile beraber çekmişler"
"Ne? Gel biraz daha çekelim"
"Fikrin değişti bakıyorum"
"Kes sesini"Gidip onları biraz daha ifşaladıktan sonra aşağı indik. Kahvaltıyı istemeden olsa da yaptım. Martinus yemediğim zaman bana kızıyor.
"Tinus ben sabah koşusuna çıkıcam sen de gel"
"Tamam ama evden kıyafet almalıyım"
"Gerek yok"...
"Neden dolabında erkek kıyafetleri var?"
"Alışveriş yapmayı seviyorum"
"Bu konuda pek rahat değilim"
"Neden ki?"
"Şey..."
"Saçmalama yapmam öyle şeyler. Yapsam bile senden başkası olmaz o"
"Tamam bir şey demedim"
Kendime büstiyer ve tayt çıkardım ama Martinus elimi tuttu.
"Yavaş güzelim. Artık benimsin bu yüzden kendini göstermemelisin"
"Senin miyim? Ben kimsenin deği-"
Dudaklarıma yapışan Tinus lafımı bölmüştü.
"Hayır benimsin ve ben benimkinin bana kalmasını isterim"
"Peki daha kapalı olmaya çalışırım"
Kapalı giyinsemde tarzımı korumalıyım. İçime bir atlet üstüne omzu düşük, bol, kısa kollu bir t-shirt altıma ise tayt giydim.
"Daha iyi"
"Emrin olur efendim"
Tempolu bir koşuya çıkmıştık. Yine o günkü gibi futbol sahasına kadar koşmuştuk. Ben nefes nefese ter içinde kaldım ama Tinus tınmıyordu bile.
"Ben Marcus'u arayayım. Bugün antrenman var zaten. Saati yaklaştı"
"Gerek yok"
Aynı anda arkamızı döndük. Marcus ve Kitty gelmişlerdi. Gözlerime inanamadım Kitty benim kıyafetimin farklı rengini Marcus, Martinus'un kıyafetinin aynısını giymiş.
"Alışveriş yapmayı tek seven sen değilsin kankacım"
Ufak bir gülüşme geçti. Ardından aklım başıma geldi.
"Unuttum bugün kaydımı aldırmalıyım"
Tinus "Siz gidin biz antrenman bitince geliriz"
"Emin misin?"
Mac "Ya yenge biz hep yalnız geliyoruz"
"Tamam o zaman"
Kitty Marcus'a ben Martinus'a sarıldım ve okula doğru yürüdük.
Okula yaklaşınca Kitty beni durdurdu
"Bir şey söylemeliyim"
"Söyle"
"Ben gitmiyorum"
"Hah?"
"Ben burdan gitmiyorum. Şirket sözleşmesini yenilemedim burada kalıcam."
"Ne ciddi misin? Bu çok iyi! Hazır gelmişken senin kaydını da aldırırım"
"Ama benim burada şirket bulmam ev tutmam yerleşmem gerekiyor"
"Derdine bak. Şirketi benle aynı yaparsın daha belli değil ama olsun. Ev için benimle kal işte kocaman ev"
"Senin için sorun olmaz mı?"
"Ne sorunu zevk olur"
"Canımsın ya"
Kapının önünde sarıldıktan sonra. Okula girdik. İçerisi bomboştu sadece odasında evrak düzenleyen müdür vardı.
"Afedersiniz"
"Buyurun"
"Nakil öğrenci kaydını aldırmak için geldik"
"Hıı siz bizim Martinus'un sevgilisisiniz. Arkadaşınız kim oluyor?"
"Marcus'un sevgilisi"
Adam tatlı bir gülüş attı.
"Bak sen bizimkilere daha açıklamadı ilk öğrenen biziz herhalde"
Kitty "Aslında daha ailesine bile söylemedik"
"Bak sen. Neyse aşklarınız sizi çok özlemesin şu kayıtları alalım"
İçeride yarım saatlik bir kayıt alma işlemi sürdü.
Okuldan çıkıp futbol sahasına gittik. Takımları ayırmışlardı. Önce bizimkiler antrenman yapıyordu. Stada geçip izlemeye başladık. Sanıyorum ki bizim yaşlarımızda birkaç çocuk yanımıza geldi. Ne zamandır yanımızda oturduklarını bilmiyorum. Bizimkileri izlemeye öyle dalmışım ki.
"Kitty biraz yana kay"
Kitty çocukları görmüştü ve biraz yana kaydık. Çocuklar da bizimle yana kaydı. Sinirlenmiştim ama sakince sordum
"Bir şey mi var?"
"Evet iki tane bal küpü var"
"Edebinizi takının"
"Kusura bakmayın sadece bu iki güzelliğin neden burada olduğunu merak ettik"
Çocuğun bizi tanımadığı her halinden belliydi. Kitty sakin ama ararlı bir şekilde cevap verdi.
"Sevgilimizi bekliyoruz"
"O şanslı erkekler kim acaba?"
Tam cevap verecekken stada bir top geldi. Ben Mac ya da Tinus'un attığını düşündüm ama atan kişi antrenörleriydi.
"Kusura bakmayın kızlar şu çapkınları hedef almıştım"
"Sorun değil"
Kitty "Onlar da tam gideceklerdi zaten"
"Bence iyi olur çünkü Mac ve Tinus bu durumdan pek memnun değil"Martinus'un ağzından
Yoğunlaşmış bir şekilde çalışıyorduk. Bir anda kızların sesini duydum topu ayağımın altına aldım ve stada baktım. Benim baktığımı gören Mac da oraya baktı. Kızların yanında alt takımdan birkaç çocuk onları rahatsız ediyor. Mac ve ben harekete geçmiştik ki antrenörümüz
"Çocuklar topu atın"
Topu ona attım o ise doğru stada attı.
"Şu çocuklar sizinkileri rahatsız ediyordu sanırım"Y/N ağzından
Antrenmanları bitmişti eve doğru gidiyorduk. Kapının önüne gelince Kitty durdu.
"Mac bir şey söylemeliyim"
"Ne oldu?"
"Ben buraya yerleşiyorum"
"Ne ciddi misin?"
Marcus sevgilisine sarılmış onu havada döndürüyordu.
Tinus araya girdi "Madem burada kalacak aşkınızı açıklasanız iyi olmaz mı? Mesela ailemizden başlayarak"
Biz konuşurken Bayan Gerd kapıyı açtı.
"Neler duydum öyle? İçeri geçide anlatın bakalım"
Gayet güler yüzlü karşılamıştı bizi. Bay Erik ve Emma beraber televizyon izliyordu biz gelince doğru bize döndüler. Biz daha bir şey demeden Bay Erik söze atladı.
"Ee oğlum bu seninki mi? Siz de hep ünlülerden buldunuz"
Emma "Aaa Kitty ile çıkıyor musun?"
Marcus "Açıklamaya gerek kalmadı sanırım"
Emma bozulmuştu ama belli etmemeye çalışıyordu. Kitty, Emma'nın yanına oturdu.
"Emma iyi misin?"
"Evet iyiyim"
"Peki öyle diyorsan"
Yavaşça Emma'nın saçlarını okşadı.
"Emma biliyor musun şu ana kadar çok mankenler gördüm ama senin kadar güzel birini görmedim"
"Öyle mi?"
Emma'nın yüz ifadesi değişmişti. Gülümsüyordu.
"Aslında bakarsan bu tarz prensesler için bir şey var yanımda"
Çantasından ufak bir taç çıkardı ve Emma'ya taktı.
"Bunu hiç kullanmadım senin gibi bir prensese daha güzel oldu"
Emma ona sarılıp teşekkür etti.
Marcus "Sanırım prensesimiz bundan memnun"
Emma ikimizi de sevdiğine göre artık bir mahsur kalmadı.
Bay Erik "Ee Y/N senin şirket işi ne oldu?"
"Hâla arayıştayım"
"Hmm demek öyle"
Bay Erik'te tuhaf bir şeyler vardı ama ne olduğunu bilmiyorum.
Marcus elindeki telefonla uğraşıyordu ve bir anda bildirim geldi. İnstagram gönderi atmıştı.(tamamen kendi emeğim bir shoptur)
Kitty ile çekindiği bir resmi koymuş. Açıklamasına da şöyle yazmıştı: Yeni sevgilim Kitty ile tanışın. Martinus'a sonra ben de açıklama yaptım lütfen üzülmeyin. Bizim kalbimizde MMer'lar için hep yer olacak.Sonunda açıklamasını yapmıştı. Tam bu sırada Bay Erik'in telefonu çaldı.
"Evet doğru"... "Bence bu teklifi kabul ederler"... "Tamam yarın görüşürüz"
"Kızlar size bir teklifim olacak"
Kitty ile birbirimize baktık.
"Bu teklif önceden de geldi ama o sırada Y/N bir şirkette çalışıyordu. Ajansımıza modellik şirketinden işbirliği teklifi geldi ama bunun için sizi bünyemize almalıyız. Ne dersiniz?"
Aynı anda "Çok isteriz"
"Yarın görüşmeye gidicez hazır olun"Eve gitmiştik ama heyecandan uyuyamıyorduk. Biraz sohbetten sonra uykuya dalmışız.
Söz verdiğim gibi bölüm geldi. Umarım okumalar düşmez desteğinize ihtiyacımız var. Sizi çok seviyorum 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Gunnarsen
Fanfiction"Hey Bayan Gunnersan" "Sen gerçek değilsin" "Martinus seni seviyorum"