Polis arabasına bindik. Ne olduğunu bilmiyorduk. Korkuyordu. Polis memuru ön koltuktan bize doğru dönüp.
"Evde kimse var mı?"
Marcus "Kız kardeşimiz ve bir arkadaşımız var"
"Arkadaşınız da kız mı?"
"Evet"
"Şuan panik yapmamaları için onları uyandırmayacağız. Kadın bir polis evde kalsa sorun olur mu?"
"Hayır"
Konuşmayı Marcus yapıyordu. Nutkum tutulmuştu. Ne oldu, neden buradayız bilmiyorum.
Arabaya yakışıklı ve kaslı bir adam bindi. Ortalama 30 yaş civarındaydı. Ciddi bir yüz ifadesiyle bindi ama endişeli gözüküyor.
"Yatakta yatan kızlar neyiniz olur?"
Martinus "Kız kardeşimiz ve sev- arkadaşımız"
Sevgilim diyemezdim ne olduğunu bilmiyordum.
"Arkadaşınızı ne kadar süredir tanıyorsunuz"
"Bir-iki hafta civarı"
"Anne ve babanız nerede?"
"Sabah işleri olduğu için şehir dışına çıktılar şimdiye gelmiş olmalılardı"
"Bak bu iyi olmadı"
Marcus "Efendim neler olduğunu söyler misiniz?"
"Karakola kadar bekleyelim orada öğreneceksiniz"Bir kadın bir erkek polis araba camına yaklaştı.
Kadın "Efendim odalar temiz görünüyor. Kızlar uyandığında onların aramasını yapacağız"
"Kızların yanında sadece sen dur korkmalarını istemiyorum. En ufak bir tehlike teşkil ederseniz hakkınızda suç duyurusunda bulunurum"
"Peki efendim"
Erkek olan "Efendim gıda kontrolleri gerçekleşti her hangi bir sorun saptanmadı"
"Tüm arabaları topla sadece bir tanesi kalsın"
"Anlaşıldı"Yakışıklı polis memuru arabayı çalıştırdı ve karakola doğru sürmeye başladı. Karakola vardığımızda normal bir şekilde arabadan inip içeri girdik.
"Siz biraz bekleyin birazdan başkomiserle görüşeceksiniz.
"Mac neler oluyor?"
"Bilmiyorum"
"Korkmaya başladım"
"Ben de öyle"
Az önceki polis memuru yanımıza geldi.
"Başkomiser sizi bekliyor buradan geçelim"
Polis memurunu takip ederek başkomiserin odasına girdik.
"Buyurun çocuklar oturun"
Güler yüzlü bir tavırla karşıladı bizi.
Marcus "Özür dilerim ama neler olduğunu anlatır mısınız?"
"Ah çocuklar sanırım sırası geldi. Öncelikle sizden olgun davranmanızı istiyorum"
Derin bir nefes aldı, devam etti.
"Can güvenliğiniz tehlikede"
İkimiz aynı anda "Ne?"
"Sakin olun. Son bir haftadır bize şifreli mesajlar gelmekte en sonunda mesajları çözdük"
"Peki ne olacak?"
"Öncelikle anne ve babanızla iletişim kurduk kendileri yola çıkmışlardı ama onları en yakın konaklama alanına yönlendirdik. Siz ise bir süre emniyet müdürlüğü gözetiminde olacaksınız"
Marcus "Efendim can güvenliğimiz ne yönde tehlikede"
"Tam bilemiyorum ama Y/N diye birini tanıyor musunuz?"
Hemen söze atıldım "Evet kendisi arkadaşımız hatta şuan bizim evde kalıyor"
"O kızı yanınızdan ayırmamalısınız"
"Neden?"
"Çünkü tehditler onu hedef almakta ama tam değil sizinle birlikte olduğu için onu hedef almakta"
"Peki ne yapacağız"
"Sizi şimdi doktor kontrolünden geçireceğiz ardından kız kardeşiniz ve arkadaşınızda geçecek. Bundan sonra ise yemekleriniz emniyet müdürlüğü tarafından sağlanacak. Sizin ve arkadaşınızın ünlü olduğunu biliyoruz ama şimdilik Trofors dışına çıkmamalısınız"
Marcus "Peki dışarıdan biri bizi ziyaret edebilir mi?"
"Kim olduğuna bağlı"
"Kitty diye bir arkadaşımız. Yarın buraya gelecek"
"Kitty mi? Gerçek adı F/N mi?"
"E-evet nerden biliyorsunuz"
"O kıza canınızı borçlusunuz. İhbarı o yaptı"
"Ciddi misiniz?"
Başını evet anlamında salladı
"O kızın yanınızda kalması sizin için bir avantaj"
Bir süre uzaklara daldı ardından konuşmasını sürdürdü.
"Şimdi doktor kontrolü için memur Stan'i takip edin"
Dışarı çıktık ve çıkar çıkmaz karşımızda Y/N ve Emma belirdi. Marcus ile koşup yanlarına gittik. Marcus Emma'yı kucağına aldı ben ise Y/N'e sarıldım.
Emma "Korkuyorum bunlar gerçek mi?"
Marcus "Siz öğrendiniz mi?"
Y/N "Evet"
Kadın polis "Beni takip edin"Önümüzde dört ayrı suçlu sorgu odası vardı.
"Kusura bakmayın başka kişisel odamız yok çok sürmez"
Emma bana sarıldı "İstemiyorum korkuyorum"
"Emma lütfen sadece birkaç dakika"
Kadın polis "Ben senin yanında girerim merak etme olabildiğince kısa sürecek"
Ayrı şekilde odalara geçtik gayet normal bir kontrolden kısa sürede çıktım. Emma ve Marcus da hemen hemen benle aynı zamanda çıktı. Dışarıda Y/N'i bekliyorduk. Biraz sonra o da çıktı ama teni solmuştu. Dört doktor odalardan çıktı. Biri konuşmaya başladı.
"Sonuçları yarın evinize postalarız. Şimdilik eve dönebilirsiniz"
Bir polis memuru bizi eve bıraktı. Eve girer girmez hepimiz uyumaya çıktık.Aynı zaman Y/N ağzından
Emma'nın bana seslenmesiyle uyandım.
"Y/N abla kalk aşağıdan sesler geliyor"
"Sesler mi? Mac ve Tinus'a haber verelim"
Odalarına gittiğimizde Mac ve Tinus yoktu.
Emma "Korkuyorum"
"Korkma büyük ihtimalle aşağıdalar"
Emma'nın elini tutup aşağı indik. Biz Mac ve Tinus'u görmeyi umuyorduk ama telsiziyle konuşan kadın bir polis gördük.
"Efendim uyandılar"
Telsizi kapattı.
"Hanımefendi neler oluyor?"
"Pek güzel bir uyanış olmadı farkındayım..."
Bize her şeyi ayrıntısıyla anlattı. Tehditler, şifreli mesajlar, F/N'nin ihbarı.
Emma korkmuş bir şekilde ağlıyordu.
"Emma sakin ol bir şey olmayacak"
Kadın polis "Şimdi karakola gitmeliyiz"
Polis arabasına Emma'yı oturttum. Kadın polis bir dakikalığına beni çağırdı.
"Bayan Y/N. Arama sırasında çantanızda ilaçlar ve kolunuzda uyarı cihazı tespit ettik. Kanser olduğunuzu biliyoruz ama karakolda doktor tedavisinden geçeceksiniz. Sizin en sağdaki odaya geçmeniz lazım. Yarın sabah sonuçları siz alın ve kimseye göstermeyin"
Baş sallamakla yetindim. Karakola gittiğimizde Marcus ve Martinus başkomiserin odasından çıkıyordu. Hemen yanımıza geldiler. Kısa bir sarılmadan sonra doktor kontrolüne geçtik. En sağdaki odaya girdim. Doktor normalden farklı bir muayene uyguladı. Önce kan aldı. Ardından nefes kontrolü yaptı. Röntgen çekerek kemik kontrolü yaptı.
"Daha sonra hastaneye uğramanızı tavsiye ederim"
Bir kart çıkarıp telefon numarasını verdi.
"Doktor kanser olduğumu kimseye söylemezseniz sevinirim"
"Bana güvenin"Çıktığımda herkes beni bekliyordu. Kimseye aldırış etmeden eve gittim. Marcus'un odasında kafamı koyduğum gibi uyudum.
Şart5: Sırların arttıkça kendini güvenceye al.
Selam canlarım. Neyse heyecan artıyor. Bakalım diğer bölümlerde ne olacak. İnanın ben de bilmiyorum. Eğer bir isteğiniz varsa mesajlardan iletebilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Gunnarsen
Fanfiction"Hey Bayan Gunnersan" "Sen gerçek değilsin" "Martinus seni seviyorum"