Suikast

450 26 7
                                    

Dün gece kesintisiz bir biçimde uyumuştum. Kalktığımda her yerim ağrıyordu. Aldırış etmedim. Üstümü değiştirmeden aşağı indim. Saat daha dokuzdu evdekiler uyanmamıştı. Telefonumla uğraşmaya başladım. Bir yandan F/N ile konuşuyordum dün yaşanan olaylardan bahsetmedim. Uçağı yarım saat sonra kalacakmış buraya gelmek için sabırsızlandığını söylüyordu sürekli. Derin konuşmamızı kapı zili bölmüştü. Kalkıp kapıyı açtım. Sağlık raporları gelmişti. Alıp incelemeye başladım.

Ad/Soyad:Marcus Gunnarsen
Sağlık tehdit durumu:Temiz
Zehirlenmiş olma olasılığı: %5
Kan taraması: Normal
Fiziksel hasar:Ufak yaralar
Sonuç: Tehdit edici durum yok

Ad/Soyad: Martinus Gunnarsen
Sağlık tehdit durumu: Temiz
Zehirlenmiş olma olasılığı: %3
Kan taraması: Normal
Fiziksel hasar: Ufak yaralar
Sonuç: Tehdit edici durum yok

Ad/Soyad: Emma Gunnarsen
Sağlık tehdit durumu: Temiz
Zehirlenmiş olma olasılığı: %1
Kan taraması: Normal
Fiziksel hasar: Yok
Sonuç: Tehdit edici durum yok

Ad/Soyad: Y/N
Sağlık tehdit durumu: Tehdit ediyor
Zehirlenmiş olma olasılığı: %7
Kan taraması: Kanser
Fiziksel hasar: Derin yaralar
Sonuç: Tehdit edici durum var

İyi ki dosyaları ben teslim almışım. Marcus veya Martinus'un bunu görmesi bir kabus olurdu. Üç dosyayı masanın üstüne bıraktım. Kendi dosyamı ise çantamda zarfın arasına koyarak sakladım. Yukarı çıkmak için merdivenlere yöneldim. İlk adımı atarken arkamdan hızlı bir cisim sesi geldi. Arkamı dönecekken ensemde korkunç bir acı hissettim. Yere yığıldım. Ensemde sıcak bir sıvı vardı. Kan. Gözüm kararırken öksürdüm ve en son ağzımdan çıkan kanı gördüm...

Martinus'un ağzından
"Tinus kalk"
"Hı"
"Aşağıdan büyük bir ses geldi"
"Yine mi?"
"Hadi kalkta bakalım"
Marcus beni zorla kaldırdı. Odanın kapısına geldiğimde aşağıdan Emma'nın çığlığını duydum. Koşarak aşağı indik.

Karşımdaki manzara görmek istediğim en son şeydi. Kanlar içinde yerde yatan sevgilim. Hemen yanına oturdum. Nabzını kontrol etmek için yaklaştığımda. Ensesine saplı küçük bir bıçak gördüm. Korkuyla nabzını kontrol ettim. Atıyordu.
"Marcus ambulansı ara!"
Emma korkuyla bakıyordu.
"Ona bir şey olacak mı?"
"Sanmıyorum ensesine bir bıçak saplanmasına rağmen nabzı atıyor. Bunu yapan kişi bunu düşünerek yapmış olmalı"
Dışarıdan ambulans sireninin sesi geldi. Marcus koşarak kapıyı açtı. Sağlık ekipleri içeriye girdi. Müdahale ederken bir görevli bana soru sormaya başladı.
"Nasıl oldu?"
"Bilmiyorum ben geldiğimde yerde yatıyordu"
"Her hangi bir sağlık sorunu var mı?"
"Bildiğim kadarıyla yok"
Başka bir sağlık görevlisi lafa karıştı.
"Size her şeyi anlatmamış demek ki"
"Ne?"
"Kolunda kanser hastalarının kullandığı bir cihaz takılı"
"Kanser mi?"
Daha düşük kademede bir görevli
"Hastayı acil hastaneye götürmeliyiz kan kaybediyor"
5 dk içinde Y/N'yi ambulansa kaldırıp götürmelerine şahit oldum.
"Yürüyün hastaneye gidiyoruz"
"Yürüyerek gidemeyiz"
"Yürümeyiz o zaman"
Yola çıktım arkadaşlarımdan birini gördüm ondan rica ettik ve bizi hastaneye bıraktı.
Acil bölümüne girdik etrafıma bakınırken Y/N'i ameliyathaneye taşıdıklarını gördüm.
Stajyer bir doktor yanımıza geldi.
"Tanıdığı mısınız?"
"Evet"
"Dün karakola giderken görüntülendiğiniz doğru mu?"
"Evet dün gittik"
"Tehdit duyurularından haberimiz var. Yeni aldığımız sonuçlara göre tehditler doğrudan onu hedef almakta"
"Peki şuan durumu ne?"
"Bıçağı çıkarmak için uğraşıyorlar. Aynı zamanda gelecek kanı bekliyorlar çok kan kaybettiği için kan nakli yapılacak. 2 saate çıkar."
Yanımızdan gitti. Bir süre öylece bakakaldım. Ardından sinirle bağırıp yanımdaki duvara yumruk attım. Duvarda kan izi çıktı. Sırtımı duvara vererek ağlamaya başladım. Sinir krizi geçiriyordum. Bir hemşire bana sakinleştirici verince uysallaştım. 2 asır gibi geçen iki saatin sonunda hemşire yanımıza geldi.
"Hastamız ayıldı. Kendisi ciddi bir hasar almamış ama çok kan kaybetmiş ayrıca düşük seviyede bir kan kanseri var bu yüzden biraz zorlandık"
"Onu görebilir miyiz?"
"Tabi burdan"
Odaya girer girmez ona sarıldım kafasını boynuma gömdü sessizce ağlıyordum kafasını kaldırıp göz yaşlarımı sildi. Tam benimin üstünden öptü.
"Neden bana söylemedin?"
"Üzülmeni istemedim"
"Bazen üzülmek daha iyidir aynı anda birden çok üzüntü yaşamanı engeller"
"Elin"
"Ne?"
"Eline noldu?"
Marcus "Bu salak sinir krizi geçirip duvarı yumrukladı"
Hemşire odaya gelerek
"Sizi görmek isteyenler var"
Annem ve Babam gelmişlerdi. Annem ona sarıldı. Göz yaşları omzuna dökülüyordu.
"Lütfen ağlamayın"
"Bizi çok korkuttun dikkat etmelisin"
Babam "Ünlü olmanın zor yanı nefret edenin çoktur"
Bir anda Bayan Perry odaya girdi. Annem geri çekildi ve Bayan Perry ona sarıldı. Hıçkırarak ağlıyordu.
"Bayan Perry lütfen sakin olun ben iyiyim"
"Güzelim çok korktum"
Bayan Perry onu kızı gibi görüyor onun sadece erkek çocuğu olduğu için bu duyguyu onda tattığını söyler hep.
Hemşire "Bir ziyaretçiniz daha var"
Kapıya baktım gelen Kitty'ydi.
"Ah canım iyi misin? Olanları duydum ve hemen geldim"
"İyiyim tamam sakin ol"
Demek ünlü Kitty bu. Marcus'a baktım yanakları kızarmıştı ve gülümsüyordu.

Y/N ağzından

Taburcu edildim ve beraber eve gittik. Bayan Gerd ve Bay Erik yorgun oldukları için evlerine geçtiler. Bayan Perry ise evini yalnız bıraktığı için geri döndü. Mac, Tinus ve Kitty benle kalmıştı. Salonda oturuyorduk sohbet ederken tam zamanı diyerek...
"Eee Kitty, Marcus'u görmeyi çok istiyordun biraz tanışın işte"
İkisininde yüzü kızarmıştı.
"Marcus hiç gülme sen istemedin mi onu çağır diye"
İkisi tekrar gülmüştü. Yeterince yakınlık yoktu ben yapacağımı bilirim.
"Marcus yer değiştirelim"
"Ne?"
"Sevgilimi özledim biraz yanında oturucam"
"Peki"
Mac ve Kitty yan yana oturmuştu ikisinin de birbirini sevdiğini biliyordum sadece birinin ilk adımı atması lazımdı. Ben başımı Martinus'un omzuna yasladım beraber aşklı meşkli vıcık vıcık konuşuyorduk. Marcus en sonunda konuşmuştu.
"Ben mutfaktan su alıcam"
Kitty ise onun arkasından
"Ev sahibi yapamayacağın göre ben de ikram hazırlayım"
Martinus ile birbirimize baktık aynı şeyi düşünüyorduk. Mutfak kapısının önünden onları izliyorduk. Ufak bir sohbetten sonra Kitty dayanamayarak
"Tamam yeter bu kadar yarım saattir gerim gerim gerildim. Sen de anlamışsındır zaten ben seni seviyorum"
"İnanır mısın bunu söylemeni bekliyordum ben de seni seviyorum"
Birbirlerine sarıldılar. Martinus ile ortaya çıktık.
"Mac bizden bile hızlı çıktın. İlk günden tebrikler"
"Şuan ikilemdeyim kaynım eniştem, kardeşim eltim oldu. İki bestfriendim birbiriyle çıkıyor"
Bu kadar gülüş ve eğlenceden sonra. Hepimiz yorulmuştuk. Bu sefer onlar benim evimde kalacaktı. Misafir odasını onlara hazırladım Kitty için kendi yatağımın yanına yatak hazırladım. Sonradan kafama dank etti.
"Kitty diğer odada yat"
"Hı"
"Ben Tinus ile yatmak istiyorum lütfen"

Bir sürü yalvarıştan sonra ikna olmuştu. Elbette ayrı yataklarda yatmayacaktık. Martinus sadece boxer ile yattı ben sadece gecelik giymiştim. Tabi ki yiyiştikten sonra sarılıp yattık

Özür dilerim dün bölüm atamadım. M&M sexy moment izleyerek internetim i bitirdim 😅

Bayan Gunnarsen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin