8. bölüm

866 30 4
                                    

Asiye:nasu geldum ben buraya bana bidaha dokunmamanı dememuşmuydum mustafa der ve odadan hem bağırarak hem de ağlayarak çıkar mustafa asiyeye her dokumdauğunda kendini mustafaya bırakmamak için çok çabalıyordu
  Asiyenin dilinden
   Mustafanın yaptığını hiçbir kadın affedemez aynu şekulda benda affedemam evet o bana baktuğunda içim hala kıpır kıpır oliyi sanki her bakuşunda benu tekrar tekrar karadenizun soğuk sularyna atayi ben bu düşünceler içindeyken nefes kapıyı çalup içeru girdu
   Nefes:asiye abla barıştınız mı siz mustafa abimle
    Asiye:yok ablam barışmaduk asla ve asla baruşamayukta
  Nefes:ama asiye abla sabahki durumunuz töbe töbe
   Asiye:(utanmış bir şekilde)hiç sorma ablam akşam en son babamda uyuyakalmiştum sonra mustafa üstumdayken kalktuğum da neye uğraduma şaşirdum birdan çığluk attum
  Nefes:hımmm abla bugün randevunuz var dün gidicektiniz gidemediniz hadi kahvaltı getirdim sana yemedin bişi sonra hazırlan çıkın
  Asiye:tamam ablam sağ ol
  Nefes odadan çıktı asiye bir şeyler atıştırdı canı zaten hiç bişi istemiyordu çok kilo vermişti ne uyku uyuyabiliyor ne de doğru dürüst yemem yiyordu
     Hazırlanmış aşağı inmişti
Mustafa:hazur musun hadi gidelum
  Asiye cevap vermeden çıktı arabaya bindi yolda mustafa ufaktan bir müzik açmıştı o türküyü asiye çok seviyordu başını cama dayadı ve türküyü mırıldanmaya başladı
  
     Koyverdun gittun benu oy koyverdun gittun benu
     Allahundan bulasun oy Allahundan bulasun
     Sevduğum senun aşkun ciğerlerumi dağlar
 

      Asiye birden duraksar ve mustafaya bakarak
   -akşam bana dokundun mi?
  Mustafa:merak etma asiye sadece saruldum
  Asiye:bem sana bana dokunma demadum mi gitmemu bu kadar mi çok isteysun istersan hemen giderum
  Mustafa:asiye senu çok seviyrum nolur böyle etme da nolur
   Asiye: (gözlerini kaçırırarak) ben seni...(bekler ve kısık ve titrek bir sesle) sevmiyrım
  Mustafa:buni gözleruma bakarak söyleyemezsun asiye çünkü beni seviysın gururun yenik düşiyi
   Asiyenin kalbi mustafanın dediklerini onaylamıştı ama aklı onaylamıyordu asiye sessiz kalmayı tercih etti asiye sustu sessizliği konuştu zaten uzun zamandır böyleydi asiye nefes için hep konuşmayanın yarası kalbindedir öyle insanın sessizliği kelimlerinden daha keskindir derdi şimdi o duruma asiye düşmüştü asiye hiç tatmadığı bu duygularla baş edememekten korkuyodu
  Uzmanın ofisine varmışlardı   arabadan indiler biraz sıra bekledikten sonra randevu sıradı onlara gelmişti *içeri girerler
Uzman:merhablar
  Asiye:aleykümselam doktor bey
  Ben asiye (normalde hep asiye galeli derdi bir gururla ama bu sefer galeli kelimesini boğazında düğümledi)
  Uzman:selaymünalyküm asiye hanım ben doktor sinan
  Mustafa:ben mustaga kaleli
  Uzman:sizde hoşgeldiniz mustafa bey
  Mustafa:hoşbukduk mi orası biraz karuşik doktor bey

...

Bir Karadeniz SevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin