Esma: asiye abla biz sizi yalnız bırakalım mı ?
Asiye: yok esma yanumda olun
Osman hoca: asiyem asi kızum önemli bir şey yok dimu
Asiye: ben de bilmiyrım ki babam bi bilsem ama sen şöyle otur
Osman hoca: tamam kızum hayde bakalum anlat
Asiye ne diyeceğini bilmiyordu nasıl derdi derken nasıl gözlerine bakacaktı
Asiye: babam nasul diyecum bilmiyrım
Osman hoca: asiyem sen benden bir şey gizlemezsun ki hem ben senun hep arkandayum güzel kızum sen benum canumsun
Asiye: babam ben bir hata yaptum hem de geri dönüşü olmayan bir hata
Osman hoca sorar gözlerle asiyeye bakıyordu asiye ise gözleri dolmuş stresten elleriyle oynuyordu ve kafasını nefes ve esmaya çevirdi onlardan güç almak istiyordu asiye bu durumu çok nadir yaşıyordu ilk annesi vefat ettiğinde yaşamıştı ikinciyi mustafayı bastığında üçüncüyü ise şimdi ...
Osman hoca: hayde asiyem diyeceksan de artuk
Asiye gözünde tuttuğu yaşları serbest bıraktı artık tutamıyordu onlara bile sözüni geçiremez hale gelmişti bu güçlü kadını artık gücü yıkmıştı
Asiye: yok ben söyleyemiyeceğum yapamayrum diyemeyrum o gücü kendum de bulamayrum
Diyip osman hocanın karşısından kalkıp balımın yanına odaya girdi balım yatakta uyuyakalmıştı ayağın ucunda duran örtüyü alıp balımın üstüne örttü ve oda yanına uzandı balıma uzunca baktı doğum günü geldi aklına ne telaşlı bir gündü ama hem duygusal hem de bir o kadar komik ....
Şimdi ise sadece hüzün var hayatında yalanlar hayal kırıklığı umutsuzluk var iki sevdalı var ama sevdaluk yok ...
Asiye balımın alnına bir öpücük kondurdu ve gözlerini kapadı uyuyunca belki kalbindeki acı birazda olsa dinerdi ...
Öylece uyuyakaldı esmayla nefes evlerine gitmişti osman hocada medreseye mustafa hala ortalıklarda yoktu ne bir haber ne bir iz ama mustafa sevdiğini bırakmaz çünkü o tıpkı karadeniz gibi bazen gözü kara coşkun bazen içi kara ve suskun ... mustafa şimdi içi kara ve suskun karadeniz ne zaman çoşar onu anca kendisi bilir ...
Osman hoca medreseden dönerken mustafayı gördü osman hocanın evine doğru ilerliyordu osman hoca mustafaya seslendi ve beklemesini işaret etti osman hoca kapının önüne vardığında mustafa orada bekliyordu ama perişan olmuştu ağlamaktan
Osman hoca: bu halin ne mustafa oldi
Mustafa: osman babam asiyeyle konuşmam lazum benum
Osman hoca: olmaz mustafa ben kızumu daha fazla üzme bu zamana kadar arkandaydım ama şimdi değulum
Mustafa: osman babam nolir 5 dk nolir yoksa ben biterum
Osman hoca: olmaz dedum olmaz
Mustafa: babam nolir üzmiycım onu nasul bile bils üzeyum ben üzemem
Osman hoca :....
Evet kısa hatta çok kısa çünkü internetsiz bir ortamdayım ve kendi internetimle geçiniyorum oda yetmiyor az çekiyo size söz verdim o yüzden kısa da olsa atayım dedim ama yatın ki bölüm önemli bir bölüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Karadeniz Sevdası
FanfictionKaradeniz'in hırçın kızı asiye canından çok sevdiği kanını canını Mustafasını affedememiş geçici olarak osman hocanın evine yerleşmişti balım okula oradan gelip gidiyordu mustafa her gece asiyenin kapısına gelip yalvarıyordu ama asiye kapıya bile çı...