Bir Karadeniz Sevdası

58.Bölüm

     Kapadığı gözlerini kalbine saplanan acıyla açtı yanındaki güzeller güzeli kadın derin bir uykudaydı ellerini karnına koymuş uykusunda bile bebeğini korumak istiyordu. Adam elini kalbine koydu uzandığı yerden yavaşça kalktı o koca beden bir senedir süren bu kabusa artık direnemiyordu. Her gece gözünü kapadığında bu kabustan kalkmak için dua ediyordu. En iyisi buradan gitmeliydi Osman hoca görürse kızacaktı zaten kızını üzecek diye karşı karşıya gelmelerini bile çok istemiyordu. Yavaşça kimseyi uyandırmadan evden çıktı. Arabaya binip uzaklaştı...
      Deniz kenarına gelmişti oturup maviliklerini denize çevirdi küstü bu denize sevduğuyla arasına girmişti bu deniz sevdasını sığdıramamıştı bu deniz bir dalgasıyla ikisini de ayrı kıyılara atmıştı bu deniz ...
      Sabah asiye gözlerini yüzüne düşen güneş ışığıyla açtı elini karnına götürüp okşadı yataktan kalktı içinde bir burukluk vardı çünkü yarın mahkeme vardı esmanın odaya dalmasıyla olduğu yerde sıçradı asiye
   Asiye: kapiyi çok güzel çalaysun esma bana da öğretir misun?
   Esma: senin en iyi yaptığın şeyi benim sana öğretmem ayıp olur ablacumm
        Asiyenin yanına oturup karnını okşayıp
   Esma: haydee uykucu çok uyuyosun ya kahvaltıyı ben hazırlamak zorunda kaldım bu arada sabah sabah keyfini bozmak istemem ama yarın mahkeme saat 14.00 daymış haberin olsun
    Asiye: keyif mi kalmuş esma o keyif uzun zamandur bana uğramay zaten neysa sağ ol birazdan balumu getirir mustafa kahvaltumuzu edelum babam nerda
    Esma: amcam sabah erkenden bişiler atıştıp çıktı camiyle ilgili bişiler dedi ama anlamadım
   Asiye: he iyi hayde o zaman
       Asiyeyle esma kahvaltılarını yapıp bulaşıkları yıkadıktan sonra esma iş yerine gitti asiye evde yalnız kalmıştı bira etrafı toplattı evleri havalandırdı ama bir şeyler yaparak kafasını dağıtması gerekiyordu temizlik yapmaya karar verdi ilk önce camları silmekle başladı işe daha sonra etrafın tozunu alıp her yerin işini bitirdi çok yorulmuştu o sırada kapı çaldı mustafayla balımı bekliyordu kapıda kapıyı açınca karşısında bir adam gördü siyah takım elbiseli iyi giyimli cüsseli bir adamdı asiye merakla
    Asiye: buyrun
        Dedi
    Adam asiyeye hiç bir şey demeden elindeki kağıdı asiyeye verip oradan hızlıca gitti asiye arkasından bağırdı ama adam asiyeyi duymamazlıktan gelmişti sinir olmuştu asiye içeri girip kapıyı kapadı hemen kağıdı açıp baktı kağıtta "Çok üzüldüm asiyecim ya anlatamam kocanla boşanıyormuşsun hem de hamilesin yazık sana kendine dikkat ette bebekle sana bir şey olmasın "  kimin gönderdiği yazmıyordu ama asiye hem çok merak etmişti hem içini biraz kuşku korku kaplamış hem de sinir olmuştu o sırada tekrar kapı çaldı mustafa beklerken tahirle balımı bulmuştu kapıda zaten az önce gelen mektup moralini hayli hayli bozmuştu bide karşısında mustafayı göremeyince daha çok bozulmuştu morali
    Tahir: yengem beni gördüğüne sevinmedin galiba
    Asiye: hıı şey ya yoo yengem ben şey neysa ya hoşgeldunuz geç yengem içeru
    Tahir: yok yenge abim bekliyo
     Asiye: mustafa neden getirmedu
     Tahir: şey ... Onu görmek istemezsin diye
      Asiye: öyle mi kızım hayde geç içeri sen de sağ ol yengem
         Balım montunu ve ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti
     Tahir: sağ ol olur mu yenge o benim yeğenim ya sen iyi misun
     Asiye: i....
           Asiye Tahirin kollarına süzülmüştü gözleri kararmıştı
     Tahir: yenge! Yenge! İyimisun hayde hastaneye
           Asiye gözlerini açtı yavaşça ayağa kalkmak istedi ama o gücü kendinde bulamamıştı ikinci denemede ayaklandı dizlerinin bağı çözülmüştü sanki
    Tahir: yenge hayde hastaneye gidiyoruz
     Başını ve karnını tutarak
   Asiye: yok tahir çok yordum kendimi bugün ondandur oliy böyle gözlerum karardi sadece yatarum dinlenirum bir şeyciğum kalmaz merak etma
      Tahir: hayır olmaz hastaneye gidiyrız
     Asiye: gerek yok dedum üzme benu
Hem hamileyum olacak tabi allah allah ne pinpirikli çiktun
     Tahir: pinpirik falan dinlemem ben gidiyruz dedum
           Asiye zar zor da olsa Tahir'i ikna etmişti geçip içeri uzandi balım da diğer oda da ödevlerini yapıyordu
     Asiyenin biraz da ağrısı vardı
   Asiye karnını okşayıp
   - annecim niye beni üziysın zaten üzülüyorum yapma böyle hem bak ben seni çok seviyrim ...
       ......
      Gece olmuştu osman hocayla esma eve gelmiş akşam yemeği yenmiş herkes uyumak için odalarına çekinmişti esma biraz asiyeye yarın mahkeme de olacakları anlatmıştı şaka maka 10 sene süren bir evlilik bitecekti ...
    Asiye bütün gece bir sağa bir sola dönüp duruyordu ama uyuyamıyordu mustafanın da asiye den pek farkı yoktu ama o bilerek uyumuyordu uyursa çabucak sabah olucaktı maviliklerinden akan yaşları durduramıyordu küçük bir çocuk gibi çaresizce yanıp kavruluyordu gitse yalvarsa ne çareydi kalbi git osman hocanın evine asiyenin yanına gir diyordu ama aklı işte istemiyor asiye seni sana güvenmiyor yapma diyordu ah şu kalp ve akıl yok mu biri ne hükmederken diğeri ne hükmediyor kalp saflıktır merhamettir acıtır yakar kavurur ne gelirse gelsin ondan gelsin başım gözüm üstüme der ama çok mutlu eder hüznü bile mutluluk verir ama akıl mantıktır ölçmek istir kalbi durdurmak ister yapma der insanı boşluğa süren aslında akıldır çok düşündürür adamı ama hangisi ağır gelir orası bilinmez fakat o gece mustafanın aklı kalbine ağır bastı kalbini kanata kanata ağır bastı o gece gitmedi gitse ileride olucaklarin belki de hiçbiri olmazdı...
    
       Sabah olmuştu ikisi içinde zor bir gece olmuştu asiye erkenden kalktı hiç uyumamıştı aslında balımı okula gönderip kahvaltıyı hazırladi esmayla osman hoca da kalkınca kahvaltı yaptılar esmayla asiye mutfakta hem mahkeme hakkında sohbet ediyor hem de bulaşıkları yıkıyorlardı o sırada kapı çaldı asiye kapıyı açmaya gitti kimse yoktu ama yerde bir kağıt vardı ve evin önünden dünkü kağıdı getiren adamın arabasıydı kağıdi içine saran korku ve merakla açtı
            ..........................................

        Evett bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız ve hikaye 21 bin okunma olmuş çok mutluyum buraya 13 temmuz da geldim o zamandan beri bu hikayeyi yazıyorum iyi ki siz varsınız iyiki hikayeyi okuyorsunuz sizi seviyorum bu arada ikra bana hikaye atamazsın sen dedi ben de atarım diyince yav he hee dedi atarsam lafını geri alırsın ama dedim alırım dedi şimdi ikracım lafını geri al kuzum ikra1404 😍😍😘😘 bu arada dizinin son bölümü güzeldi ama asiye artık doğursun bence doğruyu söylemek gerekirse son bölüme kadar çok keyif almamaya başlamıştım ama şimdi 35. Bölümü sabırsızla bekliyorumm kendinize iyi bakın çok konuştumm