32.bölüm

683 34 24
                                    

Asiye: tamam kuzum iyi geceler
      Asiyede koltuktan ayaklarını uzatıp kollarını birbirine bağladı acaba mustafayla tahir bu aralar neden böyleydi acaba bir şey mi olmuştu asiye bu düşüncelerinden sıyrılıp mustafaları dinlemeye karar verdi ayakkabılarını giyip keşanını da omuzlarına attı yavaşça konağın arka tarafından serenderin altına yaklaştı sesler çok net gelmiyordu ama yine de bir şeyler anlıyordu
  Mustafa: anlayacağun tahirim şirket bir süreliğine tamamen sana ait asiyeye iş gezisi dedim ama rusyaya gidicem
  Tahir:biliyrım abi öyle dediğini yengem sabah kahvaltıda bir şeyler dedi ilk baş anlamadım ama daha sonradan yürüttüm
     Asiye pür dikkat onları dinliyordu neden mustafa ona yalan söylüyordu ki
   Tahir:abi ben gidip bir nefesle yiğide bakayım sen oturucakmısın daha
  Mustafa: he koçum ben biraz daha oturacım sen git hayde
    Tahir serenderden indiğinde karşısında asiyeyi gördü asiye şok oldu ne yapacağını ne söyleyeceğini bilemedi
  Tahir: yengem sen burda napaysın
  Asiye: hıı... şey yengem ben buraları süpüreyim dedum de
  Tahir: bu saatte
  Asiye: hıhı
  Tahir: burayımı hem de yengem
  Asiye: he burayı yengem canum sıkıldı burayı süpüreyum dedum
  Tahir: hem de süpürgesiz
  Asiye:aa vallahi süpürge yokmuş ben bi gidup alup geleyum
  Tahir: hayde yengem geç içeri hayde
  Asiye: tamam yengem geçtun geçtum
   Asiye tahirle birlikte içeri girdi tahir yukarı odaya çıktı asiye ise oradaki koltuğa uzandı tavana bakıp düşünmeye başladı çok uykusu gelmişti düşünürken oracıkta uyuyakaldı
  Mustafa serenderde oturup düşündü yanında kimi götürebilir diye ve aklına idrisle ali geldi sabah ilk iş onlarla konuşacaktı sonra serenderden kalkıp içeri girdi tam içeri girdi odaya çıkacakken bir baktı ki asiye koltukta uyuyakalmış
   Mustafa yanına gitti kokusunu içine çekti alnına bir buse kondurdu acaba yine kucağında odaya çıkarsamıydı yoksa burda yanına mı yatsaydı sonra yanında yatmaya karar verdi kollarını asiyenin beline sardı ve uyumak için gözlerini kapadı

   Sabah mustafa gözlerini araladı ayak uçlarında yangazlar gülüşüyordu asiye mustafanın kolları arasında uyuyordu asiye uykulu bir şekilde mustafaya
  Asiye: mustafam diyip vücudunu mustafaya döndürdü yangazlar daha çok gülmeye başladı o sırada saniye içeri girdi
   Saniye: uuu edepsuzler odalari yetmey mi oynaşmaya tövbe tövbe ula yangazlar sizde bakıcağınıza uyandırsanıza şu iki deliyi
   Murat :tamam ana tamam
   Murat yanlarına gidip kulaklarına eğildi
  Murat : hayde kalkın
     Diye birden bağırdı asiyeyle mustafa sıçrayıp yere birbirlerin üstüne yere düştüler asiye neye uğradığını şaşırdı mustafanın üstünde duruyordu
   Saniye: gidun odanuzda oynaşin edepsuzler odanuz neyunize yetmedı çoluk çocuğun önünde tüh tövbe tövbe
  Mustafa:ana bi riv riv etma gözunu seveyum
    Asiye mustafanın üstünden kalkmaya çalışırken tahirle nefes salona girdi
  Tahir: ula napaysunuz
   Murat: ortalığı yakiyler abi
      Nefes gülmeye başladı asiye mustafanın üstünden kalktı
   Asiye:bakun gülmeyun yakarum
     Deyip hızlı bir şekilde odaya çıktı ardından da mustafa ...

Bir Karadeniz SevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin