Asiye: tamam kuzum iyi geceler
Asiyede koltuktan ayaklarını uzatıp kollarını birbirine bağladı acaba mustafayla tahir bu aralar neden böyleydi acaba bir şey mi olmuştu asiye bu düşüncelerinden sıyrılıp mustafaları dinlemeye karar verdi ayakkabılarını giyip keşanını da omuzlarına attı yavaşça konağın arka tarafından serenderin altına yaklaştı sesler çok net gelmiyordu ama yine de bir şeyler anlıyordu
Mustafa: anlayacağun tahirim şirket bir süreliğine tamamen sana ait asiyeye iş gezisi dedim ama rusyaya gidicem
Tahir:biliyrım abi öyle dediğini yengem sabah kahvaltıda bir şeyler dedi ilk baş anlamadım ama daha sonradan yürüttüm
Asiye pür dikkat onları dinliyordu neden mustafa ona yalan söylüyordu ki
Tahir:abi ben gidip bir nefesle yiğide bakayım sen oturucakmısın daha
Mustafa: he koçum ben biraz daha oturacım sen git hayde
Tahir serenderden indiğinde karşısında asiyeyi gördü asiye şok oldu ne yapacağını ne söyleyeceğini bilemedi
Tahir: yengem sen burda napaysın
Asiye: hıı... şey yengem ben buraları süpüreyim dedum de
Tahir: bu saatte
Asiye: hıhı
Tahir: burayımı hem de yengem
Asiye: he burayı yengem canum sıkıldı burayı süpüreyum dedum
Tahir: hem de süpürgesiz
Asiye:aa vallahi süpürge yokmuş ben bi gidup alup geleyum
Tahir: hayde yengem geç içeri hayde
Asiye: tamam yengem geçtun geçtum
Asiye tahirle birlikte içeri girdi tahir yukarı odaya çıktı asiye ise oradaki koltuğa uzandı tavana bakıp düşünmeye başladı çok uykusu gelmişti düşünürken oracıkta uyuyakaldı
Mustafa serenderde oturup düşündü yanında kimi götürebilir diye ve aklına idrisle ali geldi sabah ilk iş onlarla konuşacaktı sonra serenderden kalkıp içeri girdi tam içeri girdi odaya çıkacakken bir baktı ki asiye koltukta uyuyakalmış
Mustafa yanına gitti kokusunu içine çekti alnına bir buse kondurdu acaba yine kucağında odaya çıkarsamıydı yoksa burda yanına mı yatsaydı sonra yanında yatmaya karar verdi kollarını asiyenin beline sardı ve uyumak için gözlerini kapadıSabah mustafa gözlerini araladı ayak uçlarında yangazlar gülüşüyordu asiye mustafanın kolları arasında uyuyordu asiye uykulu bir şekilde mustafaya
Asiye: mustafam diyip vücudunu mustafaya döndürdü yangazlar daha çok gülmeye başladı o sırada saniye içeri girdi
Saniye: uuu edepsuzler odalari yetmey mi oynaşmaya tövbe tövbe ula yangazlar sizde bakıcağınıza uyandırsanıza şu iki deliyi
Murat :tamam ana tamam
Murat yanlarına gidip kulaklarına eğildi
Murat : hayde kalkın
Diye birden bağırdı asiyeyle mustafa sıçrayıp yere birbirlerin üstüne yere düştüler asiye neye uğradığını şaşırdı mustafanın üstünde duruyordu
Saniye: gidun odanuzda oynaşin edepsuzler odanuz neyunize yetmedı çoluk çocuğun önünde tüh tövbe tövbe
Mustafa:ana bi riv riv etma gözunu seveyum
Asiye mustafanın üstünden kalkmaya çalışırken tahirle nefes salona girdi
Tahir: ula napaysunuz
Murat: ortalığı yakiyler abi
Nefes gülmeye başladı asiye mustafanın üstünden kalktı
Asiye:bakun gülmeyun yakarum
Deyip hızlı bir şekilde odaya çıktı ardından da mustafa ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Karadeniz Sevdası
FanfictionKaradeniz'in hırçın kızı asiye canından çok sevdiği kanını canını Mustafasını affedememiş geçici olarak osman hocanın evine yerleşmişti balım okula oradan gelip gidiyordu mustafa her gece asiyenin kapısına gelip yalvarıyordu ama asiye kapıya bile çı...