Bir Karadeniz Sevdası

56. bölüm

  3 ay sonra
  Tam iki ay geçti koskoca iki ay  geçti boşandılar birbirlerini hiç görmedikleri 3 ay geçti asiyenin nefreti yerini biraz olsada özleme bırakmadı değildi aslında karnı belirginleşmeye başlamıştı aslında bebek neredeyse 4 aylık olmuştu cinsiyetini öğrenmeye gidicekti ama inadı yüzünden aslında mustafayla kendisinin inadından gidemedi neler  mi oldu iki ayda çok şey oldu iki ay deyip geçmemek lazım insanın bir günde dünyası başına yıkılabiliyor ne mi oldu?
Esmayla Ali nişanlandı Nefes hamile kaldı ama çok zorlu bir dönem geçiriyor düşük ihtimali çok yüksek ama 1 aylık daha çok küçük yani mercan biriyle evlendi ama Trabzondan değil Rizeli biriyle evlendi Rizede yaşıyor ama her hafta sonu Trabzona geliyor asiyeyle mustafa evet karadeniz onların sevdasını sığdıramadı ama o sevda ikisinide mahvetiyor onların sevdası acı cilveli inatçı umut dolu merhametli şevkatli olsa bile incitiyor çünkü onların sevdası bir karadeniz sevdası dalgalı hırçın sisli bulutlu tam güneşliyken gökgürültülü bir yağmur yağması gibi ...
      3 ay önce;
    mustafa esmanın yanına gitti içeride ali vardı
   Mustafa: Aleykümselam
   Ali: hoşgeldin mustafa abi
   Esma: hoşgeldin enişte
   Mustafa: hoşbulduk hoşbulduk
   Esma: çay kahve bir şey içermisin enişte
   Mustafa: yok esma sağ ol da senle bir şey konuşmamız lazım hiç uzatmadan zaten konuyu sen biliysın
   Esma: enişte ben napabilirim ki asiye ablanın kararı ben onun avukatıyım o ne derse o davada ben onun amcasınım kızıyım ben boşanmalarını istemiyorum diyemem ki
    Mustafa: biliyrım da biraz daha uzatsan asiyeden habersiz şu dava günü asiyeyeda karar gelmiş falan dersun olmaz mi?
    Esma: söz veremem enişte yapabilir miyim bilmiyorum
     Tam konuşurken esmanın telefonu çalmaya başladı asiye arıyordu
   Esma: alo
   Asiye: he esma açabildum sonunda
   Esma: noldu asiye abla
   Asiye: kim var yanunda senun
       Asiye telefonda mustafayla alinin konuşma seslerini duymuştu
   Esma: hiç ne oldu
   Asiye: esma salağa yatma uyandurmam salak kalursun kim var yanunda
   Esma: tamam ya kızma mustafa abiyle ali var yanında
   Asiye: neden gelmuş
   Esma: öylesine aliyle uğramışlar
   Asiye: he tamam şey diyecum ben senunla ben sana geliydım ama onlar varsa olmaz
    Mustafa telefonda asiyenin sesini duyuyordu ve esmaya ne deyiceğine dair talimat veriyordu
   Esma: yook asiye abla kalkıyorlar şimdi sen gel
    Asiye: sağ ol esma
   Esma: niçin asiye abla
   Asiye: sayende anons vermem gerek kalmadu sağ ol bütün trabzon duydi mustafa dahil şaşkun kız
   Esma: ıhh şey ya öyle mi yaptım
   Asiye: yaptun esma yaptun neysa ben yoldayum geliyrım  10 dkya gönder onlari
   Esma: tamamdır
       Esma telefonu kapadıktan sonra mustafa asiyenin 10 dk ya geleceğini söyleyip onları oradan gönderdi asiye gelmişti oturup kahve içerken asiye esmaya yapması gereken bazı şeyleri söyledi bir saat  sonrada ofisten çıkıp taksiye bindi telefonundan mustafayı aradı
    Mustafa asiyenin aradığını görünce çok büyük şaşkınlık yaşamıştı
    Asiye: alo
    Mustafa: alo asiye
     Asiye: akşama buluşsak sağa diyeceğum şeyler var
     Mustafa: Ta-tamam saat sekizde senu alırum ben o zaman
     Asiye: tamam görüşüruk
     Mustafa: görüşürüz ha bu arada senlan bebeğum iyimisunuz
    Asiye: bebeğum iyi sağa iyi günler
      Diyip kapadı mustafa üzülse mi sevinsemi bilemedi ama akşama asiyeyi güzel bir yemeğe götürecekti işlerini halletmek için şirkete gitti birkaç saat sonra işyerinden büyük bir heyecanla çıktı güzel bir lokantaya rezervasyon yaptırdı eve gidip biraz dinlenip duşa girdi duştan sonra dolabın kapağını açtı beyaz bir gömlek çıkardı dik yakalı asiyeye naz yaptığı günler geldi aklına uzunca bir iç çektikten sonra lacivert takımınk askıdan çıkardı genellikle siyah takım giyiyordu özel günlerde değişiklik yapıyordu sadece takımını da yatağın üstüne koyduktan sonra borda kravatını seçti ve üzerini giyinmeye başladı
     Üzerini giyindikten sonra hafif ağır olmayan parfümünü sıktı üzerine saçlarını taradıktan sonra hazır olmuştu saatini başucuna komidine koymuştu alıp bileğine taktı saate baktı saat 19.30 olmuştu hemen anahtarını telefonunu cüzdanını alıp çıktı her sofraya oturmuş yemek için mustafayı beklerken mustafayı bu halde görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler
   Tahir: abim hayurdur nereye
   Mustafa: yengenizle buluşayrum hayde görüşürük
     Mustafa hemen kapıya gidip çıktı tahir yengemle mi diyip kalakalmıştı herkes şok geçirmişti
    Mustafa arabaya bindi ve osmab hocanın evine doğru sürmeye başladı yolda asiyeyi aradı
    Mustafa: alo asiye
    Asiye: efendum
    Mustafa: ben on dakikaya oradayum
    Asiye: ee
    Mustafa: hazır olabilursun yani
    Asiye: ben zaten hazurum
    Mustafa: bu kadar erken mi ya benu bekletmeyecek misun
   Asiye: bekletmemi istiysın mustafa ne dıysın ya geliysın anladuk çıkarum benda şimdu
      Mustafa osman hocanın evine varmıştı 1-2 dk bekledikten sonra asiyeyi gördi elinde bir dosyayla kalem vardı üstündedi pijamaları vardı mustafa asiyeyi öyle görünce dünyası başına yıkılmıştı
Asiye arabaya bindi hiç bir şey demeden elindeki dosyayı ve kalemi mustafa uzattı mustafa içindeki korku endişe ve hayal kırıklığıyla
  Mustafa: bune
Dedi
  Asiye: anlaşmalu boşanma imzalar musun?
      Mustafanın mavilikleri dolmuştu ne demişti asiyesi bunun için mi çağırmıştı asiye mustafa bunun için mi hazırlanıp heves etmişti dünyası başına yıkılmıştı resmen dolmuş mavilikleriyle asiyeye ve dosyaya uzunca baktı ve kendinden emin ve bir o kadar sinirli ve umutsuzca asiyenin elinden kağıt ve kalemi alıp imzaladı asiye çok şaşırmıştı bu kadar çabuk kabullendiğine o an gözündeki yaşları saldı asiye mustafa gereken yerleri imzaladıktan sonra dosyayla kalemi asiyeye uzattı asiye aldı ve
   Asiye: özür dilerum , her şey için teşekkür ederum
   Mustafa: bendan özür dileme da teşekkürda etma bundan sonra ha bu arada balumu hazurla onu yemeğe götüreceğum sonrada benda kalur sabah getirurum
  Asiye: am..
  Mustafa: hazurla dedum beni görmezsun yarun merak etma mahkemeda görüşüruz sadece tahir geturur
  Asiye: tamam
      Asiye arabadan indi eli karnında hıçkırıklarına hakim olamıyordu artık kapıyı açıp içeri girdiğinde karşısında bekleyen esmaya sarılıp ağlamaya başladı
O sırada yanına balım geldi asiye balımı fark edince hemen arkasını döndü gözyaşlarını silip balıma sarıldı
   Asiye: baban aşağuda seni bekliy yemeğe götürecekmiş bu gece onunlasun güzek kızum tamam mu
  Balım:sende gelsen
  Asiye: yok kızum olmaz hadi hazurlan
      Balım bir şey demeden odaya gidip giyinmeye başladı hazır olduktan sonra babasının yanına gidip arabaya bindi ve oradan uzaklaştılar...

Uzun bir süredir atmıyordum ama atıcam artık sınav haftam başlıyor diğer hafta sınavlara kadar bir bölüm daha atıcam yorumlarınızı bekliyorum💞💞