44. bölüm

664 40 10
                                    

      Sabah olmuştu çoktan asiyeyle balım hala uyuyordu yiğitin odaya dalmasıyla yerlerinden sıçradılar
     Yiğit: balım hadi uyan ya çok uykucusun
     Balımla: hiçte bile uyandım bak
     Asiye: yiğit yengem hayurdur sabah sabah
           Kapının ucunda nefes belirdi ve
      Nefes: asiye abla öğlen öğlsn demeliydin herhalde saat kaç oldu kalkın hadi balım yengecim sen de hazırlan tahir amcan yiğitle ikinizi gemiye götürücekmiş
    Asiye: iyi de kuzum balım daha yeni yeni iyileşiy olmaz o gitmesun bir dahaki sefere artuk
   Balım: ya anne lütfen lütfen ben iyiyim bak iyileştim
        Diyip yatakta zıplamaya başladı
    Asiye: dur bi kizum da iyi tamam hayde giyun o vakıt
             Asiye balımı hazırladıktan sonra birlikte aşağı kahvaltıya indiler tahir balım ve yiğit bir şeyler atıştırıp hemen gemiye gitmek için evden ayrıldılar
            Evde saniye asiye ve nefes kalmıştı asiye çok dalgındı aklı dünkü konuşmadaydı hala nefesle asiye sofrayı toplarken saniye asiyenin yanına gidip kısık bir sesle
     Saniye: asiye düşündün mi? Sen mi söyleyeceksun ben mu?
    Asiye: ana şimdi zamani değul kaçişum yok biliyr...
          Tam sözünü tamamlayacakken midesi bulanmıştı koşarak lavaboya gitti nefes artık çok şeyi anlamıştı asiye bir süre lavaboda durduktan sonra eli yüzünü yıkayıp çıktı içeri geldiğinde nefes sofrayı toplamış bulaşıkları yıkıyordu ve yanına gidip yardım etmeye başladı saniye de koltukta oturmuş çayını yudumlarken
     Saniye: asiye baluma hamileyken da çok miden bulanurdu bildun mi?
     Asiye: tövbe ya
          Diyip sinirli bir şekilde odasına çıktı nefeste anlamıştı durumu oda işini halledip yukarı asiyenin odasına çıktı
    Nefes: asiye abla müsait misin?
    Asiye: müsaitim kuzum gel
        Nefes içeri girdiğinde asiye yatağın ucunda oturmuş gözleri dolmuştu ama bu güçlü kadın yine güçlü kadın olmayı başarabilmiş gözyaşlarıyla savaşıyordu nefesi görünce hemen dolmuş gözlerini sildi ve
   Asiye:gel kuzum otur ne oldi
   Nefes: asiye abla hiç uzatmiyacağım doğrudan sorucam sen hamile misin?
     Asiye ilk baş ne diyeceğini bilemedi bir süre nefesin göz bebeklerine öylece baktı ama çok anlamlı bakıyordu gözleriyle bunu bana sormayın cevabını söyleyemiyorum diyordu resmen
Ve sonra gözlerinde tutup savaştığı gözyaşlarını serbest bıraktı ve nefese sarılıp ağlamaya başladı
     Asiye: evet! Evet!
     Nefes: asiye abla tamam sakin ol şııht tamam
            Birbirlerine sımsıkı sarılıyorlardı ve asiye sarılmayı bıraktı başını öne eğdi ve hep stresliyken yaptığı hareleti yapmaya başladı parmaklarını sıkı sıkı sıkıyordu ve bazen yoluyordu
    Nefes:ne zamandır beri saklıyosun
    Asiye: yeni ben de yenu öğrendum ya da öğrenmeya cesaretum yokti en kötüsüde dün saniye ana da öğrendu
    Nefes: nasıl oda biliyor o yüzden öyle dedi aşağıda ya peki mustafa abi
   Asiye: o bilmiy bilmesunu da istemiyrım ama anam ya sen iki gün içunde söylersun ya da ben söylerum dedu napacim hiç bilmiyrım nefes hiç
   Nefes: asiye abla mustafa abinin en büyük hakkı böyle bir şsyi bilmek bunu ona yapamazsın o seni canından çok seviyor
   Asiye: ben de canumdan çok seviydım ama o ...
   Nefes: asiye abla biz bile senden az tanıyoruz mustafa abiyi ama onun böyle bir şey yapmayacağını biliyoruz ama sen gittin kalbini dinliyeceğini inat o kafanı dinledin şimdi mustafa abiyede kendine de ateş ediyosun be ablam
    Asiye: nefes...
         Kelimeler boğazında düğümlenmişti o sırada aşağıda bir gürültü koptu asiyeyle nefes merak edip aşağı bakmaya indi mustafa gelmişti herhalde tahir gelirken çocuklarla birlikte havalimanından almışlardı ...

Bir Karadeniz SevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin