Sabah olmuştu çoktan asiyeyle balım hala uyuyordu yiğitin odaya dalmasıyla yerlerinden sıçradılar
Yiğit: balım hadi uyan ya çok uykucusun
Balımla: hiçte bile uyandım bak
Asiye: yiğit yengem hayurdur sabah sabah
Kapının ucunda nefes belirdi ve
Nefes: asiye abla öğlen öğlsn demeliydin herhalde saat kaç oldu kalkın hadi balım yengecim sen de hazırlan tahir amcan yiğitle ikinizi gemiye götürücekmiş
Asiye: iyi de kuzum balım daha yeni yeni iyileşiy olmaz o gitmesun bir dahaki sefere artuk
Balım: ya anne lütfen lütfen ben iyiyim bak iyileştim
Diyip yatakta zıplamaya başladı
Asiye: dur bi kizum da iyi tamam hayde giyun o vakıt
Asiye balımı hazırladıktan sonra birlikte aşağı kahvaltıya indiler tahir balım ve yiğit bir şeyler atıştırıp hemen gemiye gitmek için evden ayrıldılar
Evde saniye asiye ve nefes kalmıştı asiye çok dalgındı aklı dünkü konuşmadaydı hala nefesle asiye sofrayı toplarken saniye asiyenin yanına gidip kısık bir sesle
Saniye: asiye düşündün mi? Sen mi söyleyeceksun ben mu?
Asiye: ana şimdi zamani değul kaçişum yok biliyr...
Tam sözünü tamamlayacakken midesi bulanmıştı koşarak lavaboya gitti nefes artık çok şeyi anlamıştı asiye bir süre lavaboda durduktan sonra eli yüzünü yıkayıp çıktı içeri geldiğinde nefes sofrayı toplamış bulaşıkları yıkıyordu ve yanına gidip yardım etmeye başladı saniye de koltukta oturmuş çayını yudumlarken
Saniye: asiye baluma hamileyken da çok miden bulanurdu bildun mi?
Asiye: tövbe ya
Diyip sinirli bir şekilde odasına çıktı nefeste anlamıştı durumu oda işini halledip yukarı asiyenin odasına çıktı
Nefes: asiye abla müsait misin?
Asiye: müsaitim kuzum gel
Nefes içeri girdiğinde asiye yatağın ucunda oturmuş gözleri dolmuştu ama bu güçlü kadın yine güçlü kadın olmayı başarabilmiş gözyaşlarıyla savaşıyordu nefesi görünce hemen dolmuş gözlerini sildi ve
Asiye:gel kuzum otur ne oldi
Nefes: asiye abla hiç uzatmiyacağım doğrudan sorucam sen hamile misin?
Asiye ilk baş ne diyeceğini bilemedi bir süre nefesin göz bebeklerine öylece baktı ama çok anlamlı bakıyordu gözleriyle bunu bana sormayın cevabını söyleyemiyorum diyordu resmen
Ve sonra gözlerinde tutup savaştığı gözyaşlarını serbest bıraktı ve nefese sarılıp ağlamaya başladı
Asiye: evet! Evet!
Nefes: asiye abla tamam sakin ol şııht tamam
Birbirlerine sımsıkı sarılıyorlardı ve asiye sarılmayı bıraktı başını öne eğdi ve hep stresliyken yaptığı hareleti yapmaya başladı parmaklarını sıkı sıkı sıkıyordu ve bazen yoluyordu
Nefes:ne zamandır beri saklıyosun
Asiye: yeni ben de yenu öğrendum ya da öğrenmeya cesaretum yokti en kötüsüde dün saniye ana da öğrendu
Nefes: nasıl oda biliyor o yüzden öyle dedi aşağıda ya peki mustafa abi
Asiye: o bilmiy bilmesunu da istemiyrım ama anam ya sen iki gün içunde söylersun ya da ben söylerum dedu napacim hiç bilmiyrım nefes hiç
Nefes: asiye abla mustafa abinin en büyük hakkı böyle bir şsyi bilmek bunu ona yapamazsın o seni canından çok seviyor
Asiye: ben de canumdan çok seviydım ama o ...
Nefes: asiye abla biz bile senden az tanıyoruz mustafa abiyi ama onun böyle bir şey yapmayacağını biliyoruz ama sen gittin kalbini dinliyeceğini inat o kafanı dinledin şimdi mustafa abiyede kendine de ateş ediyosun be ablam
Asiye: nefes...
Kelimeler boğazında düğümlenmişti o sırada aşağıda bir gürültü koptu asiyeyle nefes merak edip aşağı bakmaya indi mustafa gelmişti herhalde tahir gelirken çocuklarla birlikte havalimanından almışlardı ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Karadeniz Sevdası
FanfictionKaradeniz'in hırçın kızı asiye canından çok sevdiği kanını canını Mustafasını affedememiş geçici olarak osman hocanın evine yerleşmişti balım okula oradan gelip gidiyordu mustafa her gece asiyenin kapısına gelip yalvarıyordu ama asiye kapıya bile çı...