"Belki de yağmur yağar bilemeyiz." Odada attığım on sekizinci turdan sonra kendimi yatağa bıraktım.
O bana yazmıştı.
O
Bana
Yazmıştı.
Her ne kadar yazmasını istemiyorum, yazmasa daha iyi olur dediysem de şu anı hiçbir şeye değişmem. Eğer ki sonunda ölüm bile olsa yine de bu yolda yürürüm. Çünkü biliyorum ki benim yolum o. İzim o.
Bu on sekiz turdan sonra yani tam yirmi dakika sonunda " Bazı şeyler çirkin gerçekler olsa dahi bilinir" yazıyorum.
Bugün hava güneşli gösteriyor henüz yaza girmesek de ilkbaharın son esintisinde dolaşıyoruz. Hava durumuna göre yağış sıfır.
Birkaç dakikanın ardından bildirim sesi geliyor. Acaba diyorum benim yazmamı mı bekliyor. Sonra da belki işi yoktur diye düşünüyorum hem bugün pazar.
"Gerçekler her zaman gerçek değildir" yazıyor. Anlıyor muyum? Bilmiyorum. Tek bildiğim anlasam bile anlamamazlıktan geleceğim.
"O zaman gerçekler her zaman gerçek değildir"
Ben anlamasam da o anlasın istiyorum, beni bilmese de anlasın. Benim yaptığım bencillik gibi görünse de, ona sormadan onu düşünsem de her şey fazla sevmektendi. Aşk zaten her şeyi mahvederdi.
"Senin gerçeğin ne peki?" diye soruyor saniyelerin ardından.
Benim gerçeğim sana gelememek senden gidememek. Benim gerçeğim araf. Aynı anda dünyanın en soğuk ve en sıcak kısmındayım. Bunları o bilmiyor, söyleyemiyorum.
"Benim gerçeğim çok uzaklarda bir şehirde yıkık dökük bir evin içerisinde yıllar önce düşürülmüş bir tel toka."
Bu kez o anlamıyor beni,
" Anlamadım " diyor.
" Tel toka çok lazım olur ama kaybettiğinde bulunması güçtür. Bu yüzden düşeni aramazlar. " diyorum.
Yatakta sağa doğru dönüyorum. Biz konuşurken hava bulutlanmış, yağmur damlaları yeryüzüne iniyor. Sanki bu bir hediye. Ardından bir fotoğraf çekiyorum. Onun cevabını beklemeden
"Gerçekler her zaman gerçek değildir" yazıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYI
Kısa HikayeBir kaza, bir hafıza kaybı, bir kaçış, bir hastalık, yan yana dans eden iki kalp, arada yüzlerce kilometre. Bir adam ölümle dans ediyor. Bir kadın, kadın ölüm. Yaşam, ölüme aşık olmuş. Ölüm ilk defa birinden korkmuş, kaçıyor. Ölüm, yaşama elini u...