Işın, ben, Kayra ve Arda, bahçede dolaşırken Arda birden Kayra'ya döndü.
"Hadi bir maç yapalım!"
Kayra güldü. "Hayır, havamda değilim."
Arda gülerek potalara doğru yürüdü. "Duygunun karşısında yenilmekten korkuyorsun değil mi?"
Kayra iç geçirdi. Üzerindeki hırkayı çıkarıp, cüzdanı ve telefonuyla bana verdi. "Duygu şunları tutar mısın?" Işına dönüp " ben sevgiline bir ders vereyim" deyip Arda'nın yanına gitti.
Işın'la beraber bir banka oturduk.
"Arda'ya göre çok Olgun Kayra, değil mi?"
Başımla onaydım.
"Demek onunla herşeyi konuştunuz. Ne dedi sana? Sonra ne yaptınız?"
"Beni böyle kabul etti Işın. Düşünsene ben başka birisini severken." Bakışlarını Işından Kayra'ya çevirdim. "Hiç. Eskisi gibi davrandık. Beni evime bıraktı."
"Öptü mü seni peki?"
Ona yan gözle baktım. "Şey.. Alnımdan.."
"Ayy bu çocuk çok romantik duygu ya."
İç geçirdim. "Evet, böyle pırlanta gibi birisi.. Ona gerçekten üzülüyorum."
Birden elimdeki telefon titremeye başladı. Kayra'nın telefonuydu ve bir mesaj gelmişti.
Gözlerimi ekrandan alamadım.
"Işın.." Diye mırıldandım. Işında erkana baktı.
"Bu.. Sensin Duygu?!"
Akvaryumdayken çektiği fotoğraflardan biriydi. Beni tam gülerken çekmişti ve ekran fotoğrafı yapmıştı.
Kendimi çok ama çok kötü hissettim.
Kayra'ya baktım. "O beni gerçekten seviyor Işın."
Zil çalınca sınıfa girdim. Yerime oturduktan biraz sonra Eren geldi.
Bana dönüp "Duygucan kalemini alıyorum."
Dehşet içinde ona baktım. "Ne?!"
Gözlerini kısarak bana baktı. "Konuşmayalı oldukça cimrileşmişsin Duygucan." Önüne döndü.
Kekelemeden konuşmaya çalıştım. "Neden benimle konuşmaya başladın?"
Omuzlarının dikleşmesinden iç geçirdiğini anladım. "Çünkü beni artık korkutmuyorsun... Duygucan."
Ne diyeceğimi bilemedim. Ne yapacağımı.. Tüm ders boyunca Eren'in davranışlarını düşündüm. Sonunda çıkışta, bahçede Kayra'nın yanına gittim.
"Gidelim mi?" Dedi gülümseyerek.
Yüzüne bile bakmadım. "Kayra.. Sen git benim bir işim var.."
Kayra şaşırmıştı ama ben direk dönüp, bahçeye çıkmak üzere olan Ereni kolundan kaptığım gibi kütüphaneye doğru sürükledim.
"Duygu ne yapıyorsun?!" Onu kütüphaneye çektiğim gibi Hırkamla kameranın üzerini örtüp ona döndüm.
"Benden ne istiyorsun Eren?!"
Az önce kolundan tuttuğum yer baya bi çizilmişti ve hafif hafif kanıyordu.
Güldü. "Ne demek istiyorsun duygu can?" Melodiyle konuşması beni daha fazla sinirlendirmişti.
"Bende artık mutlu olmak istiyorum! Seni unutmak, hayatıma devam etmek.. Ama kafamı karıştırıyorsun Eren? Benden ne istiyorsun, ne yapmamı bekliyorsun? Peşinden koşmamı mı? Benden midenin bulandığını söylemiştin?!" Duraksadım. Gözyaşımın tadını aldım. "Neden kafamı karıştırıyorsun?"
Eren gözlerini kıstı. Bir an, sadece bir an ciddi olmuştu.
Kitap raflarının oraya giderken "ah.. Duygucan. Senden sadece benimle birlikte olmanı istemiştim ama onu da artık kaçırdım. Belki pişmanlığımdan öyle davranıyorum."
Yüzünü göremiyordum ama ona hayretle baktım. "Yani benimle birlikte olmadığın için mi böyle yapıyorsun?" Gömleğimi öyle sert çektim ki düğmelerim etrafa yayıldı ve göğsümü çizdim. "Pekala Eren Derlen madem bunu istiyorsun, tamam, sana istediğini vereceğim."
Eren sonunda bana doğru döndü. "Sen ne yapıyorsun duygu?" Gömleğimin önünü örttü. "Saçmalama."
"Senin avına düştüm!" Gözlerinin içine bakıyordum. "Sana aşık oldum, bunu inkar edemem. Ama sen.. Sen beni sevmediğini söyledin.. Tamam, kabul ediyorum ama.." O da bana gözlerini kısarak bakıyordu. O da acı çekiyordu, bunu görüyordum. Bir eliyle gömleğimi tutuyor diğer elini yumruk yapmış, sıkıyordu.
Gözlerimi gözlerinden Ayırmadım. "Beni istemediğini söyledin. Acı çekiyorum Eren.. Ama kendime çeki düzen vermeliyim artık.. Artık seni kalbimden atmalıyım." Gömleğimi tutan elini yavaşça çektim. "Lütfen.. Lütfen artık benden uzak dur." Gözlerimi kıstım. "Yalvarırım..."
Yavaşca benden uzaklaştı. "Bana yalvaran bir kızı.. Asla kıramam." Gülümsemeye çalıştı ama beceremedi. "Artık seni rahat bırakıyorum Duygu.." Tamamlamak için ağzını açtı ama devamını getiremedi.
Bende hıçkırarak ona baktım. O gittikten bir süre sonra bende çıktım.
Telefonum sürekli titriyordu ama farketmiyordum taa ki Işını görünceye kadar.
"Işın.." Dedim ağlamamı bastırarak. "Ne işin var burada?"
Işın telefonunu kulağından indirdi. Oldukça Telaşlı gözüküyordu. "Duygu sen ne yapmaya çalışıyorsun? Neler oluyor?! Arıyorum açmıyorsun." Üzerindeki hırkayı çıkarıp bana giydirdi. "Giy şunu, her yerin kan içerisinde ve sütyenin gözüküyor. Kayra seni bu halde görse Eren'i öldürür.." Hırkasını giydirdi. "K-Kayra mı?"
"Evet Kayra!" Gözyaşlarımı sildi. "Sen herkesin içinde Eren'i çekip okula soktuğunda köpürdü. Sizin çıkmanızı bekledi. Öyle delirmiş gözüküyordu ki Arda'ya ben de bekledim." Saçımı düzeltti.
"Ş-şimdi neredeler ki?" Dedim ama Işın gözlerime bakamadı.
"Işın! Söyle!"
Işın gözlerini kırpıştırdı. "Eren çıkar çıkmaz onu okulun arkasına götürdü, Arda'da gitti. Duygu Kayra Olgun birisidir.. Ama biraz öfkeliydi. Oraya gidip Kayra'yı sakinleştir lütfen.." Okulun arka tarafına koştum, peşimdende Işın geldi.
"Kayra!" Kayra yerde yatan Erenin üzerine çıkmış onu yumrukluyordu. Koşarak onun yanına gittim. Kolunu sıkıca tuttum "ne yapıyorsun sen?!" Onu zorda olsa kaldırdım.
"S-sen neden ayırmıyorsun onları?" Diye öfkeyle azarladı Işın sevgilisini.
"Be-ben ayırmaya çalıştım ama çocuk manyak, ne tepki veriyor ne de kaçıyor... B-birşey yapamadım. Elini bile kaldırmadı."
Eren gülerek doğruldu ağzı burnu kan içerisindeydi. "Gücün bu kadar mı Kayra? Küçük bir kız yumruk atsa daha fazla acırdı." Kayra öfkeyle Eren'e yöneldi ama onu sıkıca tuttum. "Kayra lütfen.." Onu çıkışa doğru itip eşyalarını aldım. Giderkende ışına fısıldadım. "Işın lütfen Eren'e yardım et, lütfen.." Işın beni itti. "Merak etme sen, gözün arkada kalmasın.."
Gözyaşlarımı bastırarak Kayra'ya yetiştim.
"Nasıl böyle birşey yapabilirsin!"
Dehşet içinde bana baktı. "Bunu bana nasıl söyleyebilirsin Duygu!? Artık o çocuk sinirlerimi bozuyordu ve yaptıklarımdan zerre pişmanlık duymuyorum!"
Ona baktım. "Onunla benim aramdaki sorun bu Kayra."
Kayra bu sözüme çok kırılmıştı. Bunu gözlerinden ve ses tonundan anlıyordum ama aklım ve kalbim Eren'de olduğu için ona üzülemiyordum.
"Bunu nasıl söyleyebilirsin Duygu!? Bu artık ikinizin arasındaki sorun değil hatta onunla benim aramdaki sorun!" Derin bir nefes aldı. "Üzgünüm, bu gün seni eve bırakamayacağım. Eve geçince mesaj at olur mu?"
Arkasından seslendim. "Nereye gidiyorsun!?"
"Sakinleşebileceğim bir yere!"
![](https://img.wattpad.com/cover/19395267-288-k530580.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Taşlar
Romanceİçine giremediğimiz insanların kurduğu o kalın duvar.. Sırf giremeyeceğini bildiğin halde girmek için çabalamak ve acı çekmek.. Olan şeyleri olmamış gibi yapmak ne zamana kadar sürer? Lise anılarımın en farklı karakteri; Eren Derlen. Ona yaklaşmay...