Evelsi gün Eren dersin 10 dakikasında gelmişti.
"Günaydın."
Gülümsedim. "Günaydın."
Eren bugün daha farklı gözüküyordu. Sanki daha canlı ve mutlu gibiydi. Onun için çok ama çok mutluydum. Diğer taraftan Kayra.. Bu hafta sonu sınava girecekti ve ben onun kalbini paramparça yapmıştım.
Ama bekleyemezdim çünkü Erenle geçirmek için sadece 2 günüm vardı.
Teneffüslerde Eren benim sırama dönüp onunla sürekli sohbet ediyorduk.
"Eren, bugün birlikte uyuyabiliriz.. Yine."
Yüzünde bir tebessüm oluştu.
Esnedim. "Annemin işi 8'de bitiyor, o zamana kadar birbirimize sarılarak güzelce uyuyalım."
Normalde Eren, cinsel içerilikli birşey araya yapıştırırdı ama şimdi sadece bana gülümseyerek bakıyordu.
"Peki.." Son dersin başlangıcında önüne döndü.
Çıkışta Eren çantasını bana verdi. "Duygu 15 dakikalık bir işim var, beni bahçede bekle olur mu?"
"Tamam." Elimdeki siyah çantasını sıkıca kavradım. "Bana sevgiliymişiz gibi davranıyor." Güldüm. Aslında sevgili gibiydik ama bunu birde hissetmek vardı.
Bahçede bir banka oturup Eren'i bekledim. Herkes evine dağılıyordu.
Etraf boşaldıktan sonra yanıma birisi oturdu.
"Selçuk?" Gözlüğünü itip bana baktı.
"Uzun zaman oldu görüşmeyeli Duygu." Dedi soğuk bir sesle.
İç geçirdim. Bir insan nasıl bu kadar soğuk olabilirdi.
"Kayra okula gelmedi, kimi bekliyorsun?"
Elimdeki çantaya bakıyordu. "Bir arkadaşımı.." Dudağımı ısırdım.
Başını salladı. "Hımm.. Anlıyorum."
Yutkundum. "Sen?"
"Bende bir arkadaşımı."
Bu kadar soğuk birisiyle ne konuşulabilir di ki?
"Hayatında pişman olacağın şeyler yapmaktansa insanların seni dışlamasına izin vermelisin."
Bunu bir anda söylemesi beni şaşırttı.
"Ne?"
"Sevdiğin çocuğu bekliyorsun değil mi? Ama Kayra'yla çıkıyorsun." Karşıya baktı. "Aslında bu hiç hoş bir durum değil. Ama eline bir daha geçmeyecek şansları başkaları için harcama. Sonra çok geç olabilir."
"Selçuk.."
Selçuk ayağa kalktı. "Duygu.. Seni desteklemiyorum ama pişmanlık çok kötü birşey."
Peşinden ona baktım.
"Selçuk!" Ayağa kalktım, o da durmuştu.
"Neden böyle şeyler söylüyorsun? "
"Çünkü.." Dedi. Sırtı bana dönüktü. "Ben o pişmanlığı tattım. Sevdiğim kıza ona bunu söyleyemedim."
"Şimdi söyle!" Diye bağırdım. "Onu sevdiğini şimdi söyle!"
"Söyleyemem." Derin bir nefes aldı. "Çünkü o öldü." Hızlı adımlarla yürümeye başladı, bende arkasından bakakaldım.
Şimdi anlıyordum, neden bu kadar soğuk olduğunu. Çünkü kendisinden nefret ediyordu, ölen aşkını hala seviyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/19395267-288-k530580.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Taşlar
Romanceİçine giremediğimiz insanların kurduğu o kalın duvar.. Sırf giremeyeceğini bildiğin halde girmek için çabalamak ve acı çekmek.. Olan şeyleri olmamış gibi yapmak ne zamana kadar sürer? Lise anılarımın en farklı karakteri; Eren Derlen. Ona yaklaşmay...