-2 ay sonra-Annabel Lee.
Zamanla insanın kendine verdiği sözleri tutamadığını öğrenmiştim. Bazen çok kısa bir zaman bazense çok uzun zamanlar sonrasında insanların değişebildiğini,hayatın çok farklı teklifler sunduğunun bunlardan kaynaklı insanların düşüncelerinin değiştiğinin farkına varabilmiştim.
Düşünceleri değişen de , kendine verdiği sözleri tutamayan da bendim.
Edinburgh'ta olduğum bu iki aylık süreçte Leeds'e göre çok farklı bir hayat yaşamıştım. Leeds'te kendini sadece kitaplara,sinemaya gitmeye,tiyatro izlemeye adamış biriydim ve sürekli bireysel hobilerle ilgileniyordum fakat şimdi burada durum fazlasıyla farklıydı. Artık gittiğim yerlere yalnız gitmiyordum, benimle birlikte biri daha vardı planlar yaptığım. Harry.
Son iki ayımın konu başlığı kesinlikle Harry'di.
Her geçen gün farklı ve orijinal fikirlerle yanıma geliyordu ve günlerimizin çoğunu birlikte geçiriyorduk. Yüzme havuzları,tiyatrolar,müzik stüdyolarına birlikte gidiyorduk ve hatta okumak istediğimiz kitapları bile birlikte okuyorduk. Bu benim için fazlasıyla garipti. Çok uzun zaman önce hayatına birilerini almayı bırakan ve insanlara güvenmeyen ben artık tüm günlerimi başka biriyle gönlüme göre yaşıyordum.
Aramızdaki ilişkinin henüz bir adı yoktu. Çocukluk arkadaşı,yakın arkadaş ya da sevgili gibi değildik. Bu çok özel ve farklı bir ilişkiydi. Harry beni daha bir şeyleri anlatmadan bile anlayabiliyordu. Bakışlarımla,ses tonumla hissettiklerimi çözebiliyordu. Bu beni çok özel hissettiriyordu. Hem de çok özel.
"Yine neler düşünüyorsun bakalım,dökül."
İşte bahsettiğim şey tam olarak buydu. İnsanlar sessizliğimi konuşmak istemiyorum diye yorumlarken Harry benim düşündüğüm şeyleri anlıyordu.
"Sadece kitaptaki cümle beni çok farklı yerlere götürdü."
Bu gün okul sonrası ısınan havalardan dolayı kendimizi Harry'lerin arka bahçesine atmıştık. Hemen havuzun yanında duran masa serinlemek için geldiğimiz en güzel yerdi.
"Fark ettim. Okusana merak ettim."
Bakışlarımı ondan çekip önümdeki kitaptan etkilendiğim ve beni derin düşüncelere iten cümleyi okumaya başladım.
"Hiç bir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil,her şey hatırlandığı gibi."
Harry elindeki kitabı masaya bırakarak bana döndü. Bu cümle fazlasıyla bizdik.
"Sen bu kitapları özellikle mi seçiyorsun?"
Gülerek söylediği şey karşısında bende ona katıldım ve gülümsedim. Bu kesinlikle tesadüftü.
"Bana her şey seni hatırlatıyor Harry bu yüzden bu kitapları seçiyorum."
Alayla karşılık söylediğim şey karşısında gülümsemem kahkaha dönmüştü.
"Sen geç dalganı. Olur da farklı şehirlerde üniversitelere gidersek beni çok arayacaksın."
Bir insana alışmak kolaydır,bırakmak daha zor derler. Hayatımın en güzel anılarını lisemin son senesinde yaşıyordum ve bir kaç ay sonra ne olacağı belli değildi. Harry ile sadece tatillerde görüşme ihtimalim vardı ya da yaptığımız planlarla geri kalan tüm hayatımı onunla geçirebilirdim.
"Düşüncesi bile kötü."
Ağzımdan istemsizce mırıldandığım kelimeler karşısında bana daha dikkatli bakmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Love.
Fanfiction"Zamanla kaybettim sevgiyi. Şimdi ise kalbim bu duygudan tamamen yoksun." Harry Styles Fan Fiction. | 20.07.2018| @besameoldlover.