13|don't go school.

631 50 10
                                    

Annabel Lee.

Sabah uyandığımda gözlerim adeta açılmamak için direniyordu. Dün gece geç saatlere kadar Harry ve Miranda ile mesajlaştığımdan dolayı uykumu alamamıştım. Aynı zamanda okula gitmek istemiyordum fakat annemin buna izin vermeyeceğini bildiğimden istemeyerekte olsa yatağımdan kalkarak penceremin olduğu yere ilerledim.

Son günlerde Harry'i odamın karşısındaki penceresinden bakarak takip ediyordum. Hayır bu kesinlikle taciz değildi. Sadece hazır olup olmadığına bakarak evden çıkıyordum.

Perdelerimi kenara ittirip camı açtım ve soğuk havayı ciğerlerimle buluşturdum. Sonrasında ise bakışlarım otomatik olarak Harry'nin odasına ait penceresini bulmuştu. Perdeleri açık bir pencereyle karşılaşmayı beklerken Harry'i camın arka tarafında bulmayı kesinlikle beklemiyordum. Üstelik o da buraya bakıyordu. Elindeki telefonuyla bir şeyler yaptıktan sonra telefonuma gelen bildirim sesiyle yan tarafta komidinin üzerindeki telefonumu aldım. Harry mesaj atmıştı.

Harry: Günaydın. Okula gitmek istemiyorum.

Bakışlarımı telefondan çekip Harry baktım. Yüzünü üzgün surat şekline sokmuştu. Bu hareketine karşılık gülerek telefonuma döndüm.

Siz: Maalesef benim de hiç canım istemiyor.

Mesajı gönderdikten sonra tekrardan bakışlarımı ona çevirdim. Mesajı okurken yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

Harry: O zaman gitmeyelim?

Gerçekten mi? Hiç aklıma gelmemişti.

Şu an bir cevap yazamazdım ona. Her ne kadar okula gitmeyip Harry ile birlikte olmaz istesem de annem bu konu da biraz katı olduğundan dolayı -birazın fazlasıyla üstünde- yine de ona sormam gerekiyordu. Bu yüzden Harry mesaj yazmak yerine ona beklemesi için elimle bir işareti yaparak pencerenin yanından ayrıldım ve odamdan çıktım. Mutfaktan gelen seslerle birlikte adımlarımı oraya yönlendirdim.

Anneme bu zamana kadar okula gitmek istemiyorum tarzında bir söylemde bulunmamıştım. Bu biraz onun izin vermeyeceğini düşünmemden kaynaklanıyordu.

"Günaydın,abla. Neden hazır değilsin?"

Isabella mutfak masasının yanında beslenme paketini çantasına koyarken konuşmuştu. Annem ise Isabella'nın söylediği şey üzerine elindeki sütü dolaba koyarak bana dönmüş ve üzerimi süzmüştü.

"Günaydın. Şey- aslında."

Biraz çekiniyordum fakat ucunda ölüm yoktu sonuçta.

"Ben bu gün okula gitmesem olur mu? Canım pek istemiyor."

Annemin vereceği tepkiyi merak ettiğimden mimiklerini incelemeye başladım. Biraz şaşkın aynı zamanda da düşünceli gözüküyordu. Kaşlarını hafifçe çatmıştı ama bu onun kızgın olduğu zamanlardaki gibi değildi. Kesinlikle düşünüyordu.

"Evde tüm gün tek başına ne yapacaksın? Üstelik bu gün işteki işlerim fazlasıyla yoğun."

"Aslında ben düşündüm ki yani biz Harry'le birlikte bir şeyler yapacaktık."

"Ha anladım,Harry."

Şu son günlerde fazlasıyla Harry ile birlikteydim. Annem, ikimiz hakkında hatta Anne ile birlikte aramızda farklı şeyler olduğunu düşünmeye başlamışlardı.

"Yani,gitmesem olur mu?"

Annem gülümseyerek beni onayladığında ona sarıldım ve yanağına bir kaç tane öpücük kondurdum.

No Love.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin