15|bicycle.

657 54 31
                                    

Annabel Lee.

Yaklaşık iki saattir odamda oturmuş,hatırladığım anıları defterime geçiriyordum. Her dakika hatta her saniye bu deftere bir şeyler yazmak istiyordum fakat hala hatırladığım şeyler çok kısıtlı olduğu için bir sayfayı bile iki saat düşünerek dolduruyordum. Hatta bazen defterin kenarları dolu dursun diye Annabel Lee şiiriyle boş kalan yerleri dolduruyordum.

Ve hiçbirşeyi düşünmezdi bu kız
Sevilmekten başka
ve sevmekten başka beni

Yan taraftaki boşluğu da doldurmaya başladım.

Çocuktuk her ikimiz
Bu deniz kıyısı krallığında
Sevdik ama sevgiden öteydi bu sevgimiz
Gökyüzünde melekler kıskanırdı ikimizi
Bizimkisi meleklerden bile daha temiz

Artık yazacak bir şeyin kalmadığını anladığımda defteri kapattım ve yatağımın altına ittirdim. Benim isteğim dışında kimse bu defteri okumamalıydı. Hatta anılarımda yer verdiğim Harry bile günün birinde benden alarak okumalıydı bu defteri.

Duvardaki saate baktığımda saatin akşam üzeri beşe geldiğini görmemle birlikte hızla ayağı kalktım. Bu gün hafta sonuydu ve Harry beni çalıştığı fırına çağırmıştı. Bu gün erken çıkacaktı ve bir şeyler yapacaktık. Bu yüzden dolabımın önüne giderek kıyafet bakmaya başladım. Hava bu gün gerçekten sıcaktı. Bunu bir kriter kabul ederek en rahat bulduğum pantolonumu çıkararak yatağın üstüne attım. Üstüme giymek için mavi bir bluz çıkardım ve dolabın kapağını kapattım.Seçtiğim kıyafetleri hızla üzerime geçirdikten sonra makyaj masamda bulunan rimeli ve dudak kremimi sürerek odamdan çıktım. Saçlarım dümdüz olduğundan dolayı onlar için ayrıyetten bir şey yapmam gerek yoktu.

Leeds'teyken genellikle hep evde oturur kitap okurdum ya da netflix dizileriyle hayatımın son bulacağına inanırdım fakat o günlerden bu güne çok şey değişmişti. Bunlar en önemlileri; önce ailemdeki sonra bendeki değişikliklerdi. Bu durumdan rahatsız değildim aslında. Bir nevi annem kendisini aldatan birinden kurtulmuştu-bu babam oluyor ne yazık ki- ve bende çocukluğuma geri dönmüştüm. Eskisi kadar yalnız değildim burda. Arkadaşım olarak Miranda vardı artık. En önemlisi Harry hayatımdaydı.

Bu gün ev boştu. Annem işteydi ve Isabella da yeni edindiği arkadaşlarıyla birlikte sinemaya gitmişti. Bu yüzden kimseye hesap vermeden evden çıktım ve Harry'nin daha önce de gittiğim,çalıştığı fırına ilerledim. Aslında evimize fazlasıyla yakındı. Küçük ve oldukça sevimliydi ve Harry dışında orda çalışan başka bir öğrenci yoktu. Hatta orada çalışan diğer insanlar ve fırının sahibi yaşlı kadınlardı. Bu, fırını daha da tatlı yapan bir diğer özellikti. Yaşlı tombul kadınlar çok sevimliydi. Özellikle Barbara benim favorimdi çünkü kendisi sürekli Harry'nin poposunu cimcikliyordu ve bu beni fazlasıyla güldürüyordu.

Kısa bir süre sonra fırının bulunduğu sokağa girdiğimde Harry'i kapının önünde elinde telefonuyla beklerken bulmuştum. Aslında çıkmasına daha vardı ve bende olabildiğince hızlı gelmeye çalışmıştım.

"Harry?" Elindeki telefonundan bakışlarını çekerek bana bakmıştı.

"Hey,Anna. Erken gelmişsin."

"Ve sen de bu yüzden mi beni bekliyorsun?" Kıkırdayarak söylediğim şey üzerine kafasındaki siyah şapkayı çıkardım ve kafama taktım.

Harry'nin şapkalara ve bandanalara olan zaafı benim de ona karşı olan zaafımı tetikliyordu ve sürekli ondan eşyalarını alarak eve kaçıyordum. Bu bana huzur veriyordu çünkü Harry yanımda olmadığında bile eşyalarıyla birlikte onu yanımda hissediyordum.

No Love.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin