No Love.

17|you're beautiful.

Harry feels yaşadım bu bölümden sonra shsjajja

Umarım beğenirsiniz. Oylarınızı ve bol bol yorumlarınızı bekliyorum ❤️

Bu arada yeni yayınladığım Zayn hikayem Beautiful Liars'a bakarsanız çok sevinirim 🌸

Annabel Lee.

Uçaktan indikten sonra burda bizi bir otobüs karşılamıştı. Tabiki de bunu okul ayarlamıştı. Gezi akışında bulunan yerler birbiriyle çok bağlantılı olmadığı için otobüs ulaşımımızı kolaylaştıracaktı.

Otele gitmeden önce bu günü değerlendirmek adına bulunduğumuz yer olan Floransa'yı gezecektik. Gelmeden önce araştırdığıma göre Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi ünlü sanatçılar burada yetişmişti.

"Heyecanlı mısın?" Harry yürürken konuştuğunda gülümseyerek ona baktım. Gezmeyi ve yeni yerlere keşfetmeyi çok seviyordum. "Aşırı heyecanlıyım." Aynı şekilde bana gülümsediğinde devam ettim. "Sen?"

"Yani heyecan var tabi ki ama çok yorulacağız. Bunu düşündükçe bir nebze üzülüyorum. Biliyorsun uykuya fazlasıyla düşkünüm." Kafamı evet anlamında salladım. Gerçektende İtalya'yı iki güne sığdırmak oldukça zordu. Harry'nin de söylediği gibi fazlasıyla yorulacaktık fakat buna değerdi.

"Olsun. Bu bizim için farklı bir deneyim olacak. Sonuçta her gün İtalya'ya gezmek için gelmiyoruz." Gamzelerini göstererek gülümsediğinde öldüğümü hissetmiştim. Kalp krizinden öldüğümü.

"Biraz hızlı yürüyelim mi? Ekip oldukça hızlı ilerliyor." Elini bana uzattığında tereddüt etmeden elini tuttum ve büyük adımlarla ilerlemeye devam ettik.

Bu çok farklı hissediyordu. Harry ile el ele tutuşmuş bir şekilde İtalya da gezmek hayallerden bile daha güzeldi.
Bana iyi geliyordu. Onun yanındayken sanki dünyadaki tüm kötülükler yok olmuş  ve iyiliğin kaynağı Harry gibiydi. O etrafına bakınıp ilerlerken benim bakışlarım birbirine kenetlenmiş ellerimiz ile onun güzel yüzü arasında gidip geliyordu. En güzel manzaraydı. Yaklaşık bir kaç sene önce sevgiye inanmayan ben Harry sayesinde kalbimin yeniden canlandığını hissedebiliyordum.

"Sei così bello"

Ağzımdan istemsizce çıkan kelimelerle birlikte Harry etrafına bakınmayı kesmiş bana dönmüştü. Leeds'teyken annemin zorlamasıyla bir kaç sene İtalyanca eğitimi almıştım.

"Az önce ne söyledin?"

Az önce Harry'ye çok güzel olduğunu söylemiştim. Şimdi ona ne söyleyecektim.

"Önemli bir şey değil. Sadece çok güzel dedim." İtalyanca bilmediğini düşünerek çeviriyi biraz değiştirerek söylemiştim ona. En azından şimdilik böylesi daha iyiydi.

Fakat bakışlarını benden çekmeden hemen önce söylediği şey utanmama kıpkırmızı olmama neden olmuştu.

"Non tanto quanto te bello." (Senin kadar değil,güzelim.)

***

Rönesans'ın başlamasına neden olan pek çok unsuru barındıran Signoria Meydanı, adeta bir açık hava müzesini andırıyordu. Burası insanı büyülüyordu.

"Dünya çapında üne sahip birçok heykeltıraşın eserleri ile dolu olması, Uffizi Galerisi ve Palazzo Vecchio gibi kentin iki önemli yapısına ev sahipliği yapan meydan, turistler için oldukça dikkat çekici. Heykeller içerisinde en ünlüsü Michelangelo'nun Davud'u."