20|erick.

502 46 13
                                    

Annabel Lee.

İtalya gezisinden sonraki hafta,sınavlar hayatımı ele geçirmişti adeta. Günümün çoğunu Harry ile kütüphanede ders çalışarak geçirmiş,eve geldiğimde ise çalışmaya devam etmiştim. Nihayet bir haftanın sonunda sınavlar bitmişti. Bu süre zarfında annem ve kardeşimi çok fazla vakit ayıramadığım için annemin ısrarları doğrultusunda pazar kahvaltımızı yapmak için bir kafeye gidiyorduk. Annemin işlerinin yoğunluğu benim derslerim ve kardeşimin ise sadece aç olmasından dolayı bu kahvaltı bize çok iyi gelecekmiş gibi bir izlenim yaratmıştı annem. Halbuki Harry ve Anne ile arka bahçede kahvaltı yapsaydık her şey çok daha güzel olabilirdi.

"İşte kafe burası. Hafta içi bir arkadaşımla geldim. Oldukça güzel ve samimi bir yer."

Annemin sözlerini üzerine bakışlarımı kafede sabitleyip incelemeye başladım. Hafta sonu olmasına rağmen oldukça sakin görünüyordu ve oldukça da şirin bir yere benziyordu.

"Umarım çikolatalı pankeklerden vardır. Çikolatalı pankeklere bayılıyorum. Çikolataya aşığım!" Isabella'nın sözleriyle birlikte yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşmuştu.

"Isabella! Çikolata ve çikolatalı pankekleri unut bebeğim. Çok fazla çikolata yiyince yüzün sivilce döküyor bu yüzden bu gün daha sağlıklı bir şeyler yiyeceğiz tamam mı?" Annemin sözleriyle Isabella'nın yüzü düşmüştü. Yanımda duran kardeşimin saçlarını okşayarak elimi omzuna attım.

Kafeye girdiğimizde kendimize uygun bir yer seçerek annemin uyarıları üzerine "sağlıklı" kahvaltı tabakları söylemiştik. Isabella her ne kadar sitem etsede sonunda peynir tabağı ve portakal suyu söylemişti.

"Harry ile nasıl gidiyor,An?" İçmekte olduğum kahve annemin sözleriyle boğazımda kalmıştı.

"Hey hey,sakin ol bebeğim." Annemin gülerek söylediği sözler karşısında bir kaç kez öksürerek kendime geldim.

"Sakinim sadece şey beklemiyordum yani. Hem sen nasıl öğrendin?"

"Benden saklayabileceğini düşündün mü gerçekten? Bebeğim ben senin annenim. Üstelik farkında değilsin ama konu Harry olunca yüzünde beliren o masum tebessüm her şeyi ele veriyor." Utançla başımı önüme eğip tabağımdaki zeytinlerle oynamaya başladım. Bu konuları konuşmakta iyi olduğum söylenemezdi.

"Şey-evet. Biz birlikteyiz. Aslında sana söylecektim fakat fırsat bulamadım. Biliyorsun sınavlar falan derken aklımdan çıkmış."

"Sorun değil,canım."

Hepimiz kahvaltıya devam ederken ortama bir sessizlik hakim olmuştu. Bir süre sonra bunu bozan kişi annem olmuştu.

"Aslında benim size söylemek istediğim bir şey var." Isabella ile yaşadığımız kısa bakışmanın ardından anneme devam etmesi için baktım.

"Sizi biriyle tanıştırmak istiyorum. Bu bir erkek ve şey biz gerçekten iyi anlaşıyoruz."

"Ablam ve Harry gibi mi?"

"Evet bebeğim. Ablan ve Harry gibi."

Annemin babamla boşandıktan sonra başka bir erkeği hayatına alabileceğini düşünmezken bu konuşma beni oldukça şaşırtmıştı. Kimdi şimdi bu adam? Gerçi böyle biri olduğunu daha önceden tahmin etmiştim fakat bu çok ani olmuştu. Yani tanışma fikri...

"Biraz ani oldu biliyorum fakat benden haber bekliyor şey buraya gelmek için. Onu sizinle tanıştırmak istiyorum."

Şaşkınlığım giderek artıyordu. Çok ani gelişmişti her şey. Yani annemin bir erkek arkadaşı vardı ve belki de birazdan bizimle tanışacaktı. Bu-bu oldukça tuhaftı. Fakat yinede annemi kırmak istemiyordum.

"Pekala. Bence gelmesinde bir sakınca yok." Annem mutlu olacaksa benim için sorun değildi.

"Evet tabii. Olabilir."

Isabella'dan da onay alan annem kısa bir telefon görüşmesinin ardından kaldığı yerden devam etmeye başladı.

"Adı Erick. Oldukça havalı biri. Aynı şirkette çalışıyoruz ve bana ilk günden beri fazlasıyla yardımcı oldu." Annemi gülümserken görmek bir nebze de olsa beni rahatlatmıştı.

Kısa bir süre sonra kafenin kapısı açıldığında içeriye oldukça yakışıklı genç bir adam girdi. Bu Erick olamazdı. Çünkü oldukça genç duruyordu. Fakat tam da bu sırada bu adamın bize doğru geliyor oluşu kafamda oluşan Erick profilini yıkmıştı.

"Herkese merhaba." Annem Erick'in yanımıza gelmesiyle ayağı kalktı ve onunla selamlaşarak yerine oturdu.

"Erick sen misin?" Isabella hayran dolu bakışlarlar Erick'i izlerken bense şaşkın bir şekilde bazı şeyleri algılayama çalışıyordum.

"Sen Isabella olmalısın. Annen senden çok bahsetti canım. Ve evet ben Erick,memnun oldum."

Erick Isabella'nın yanaklarını sıktıktan sonra bana döndü. Şaşkın dolu bakışlarımla onu izlerken yakalanmak gerçekten çok kötüydü. Bu yüzden bakışlarımı tabağıma çevirdim.

"Sende Annabel'sin." Görüş alanım bana uzattığı eliyle birlikte değişmişti.

"Ihm-şey-evet." Uzattığı elini kısa bir süre sıktıktan sonra elimi geri çekeceğim sırada Erick buna izin vermemişti.

"Çok memnun oldum,Annabel. Annenin bahsettiğinden çok daha güzelsin."

***

"Tahminlerin doğru çıktı demek ki,güzelim. Annenin gerçekten de bir sevgilisi varmış. Bu güzel bir haber."

Erick ile tanışma kahvaltımızdan sonra eve gelmiştik ve ben kendimi Harry'nin yanına atmakta bulmuştum çareyi. Şu an Harry ile yatakta oturmuş annemin sevgilisinden konuşuyorduk. Pardon annemin kendisinden "on yaş küçük sevgilisinden" konuşuyorduk.

"Evet annemin sevgilisi var pardon kendisinden "on yaş küçük sevgilisi" var,Harry."

"Bebeğim bu durum seni neden bu kadar rahatsız etti ki? İki kişi birbirini seviyorsa sence yaşın bir önemi var mı? Annen yaşını gösteren biri değil üstelik,oldukça genç duruyor."

"Biliyorum. Yaş tabiki de bir kriter değil fakat yinede çok garip geliyor. Erick 28 yaşında,hiç evlenmemiş,fit ve rahat biri. Annemse boşanmış ve iki çocuğu var."

"Yani?"

"Tanrım. Bu gün kahvaltıda evlenmeyi düşündüklerini söylediler. Bu sence de garip değil mi? Üstelik sadece tanışmamız için yapılan bu kahvaltıda evlilik düşüncesi pat diye söylenme ki!"

Normal hayatta kafasında tüm olumsuzlukları kuran bir insandım bu doğruydu. Hatta şu an Harry de benim kafamda binlerce olumsuz şey kurduğumu düşünerek beni haksız buluyordu fakat bu çok garipti. Garip olan şey iki insanın birbirini sevmesi değildi. Erick'te hoşuma gitmeyen bir şeyler vardı ve bu beni tedirgin olmaya istiyordu.

"Sakin ol,bebeğim. Evlenme düşünceleri varsa bile bu hemen olacak değil ya. Zamanla birbirlerini daha da iyi tanıyacaklar. Bu süre zarfında sende Erick'i tanıyacaksın. Kafandaki olumsuz düşünceleri bir kenara bırakmalısın."

Bilmiyordum.

Kafamda oluşan belirsizlikler nasıl yok olacaktı hiç bir fikrim yoktu.

Sanırım her şey zamanla düzelecekti.

Uzun bir süre sonra sonunda yeni bölümü yazabildim. Vizeler,finaller derken ihmal ettim burayı kusura bakmayın. Daha düzenli olarak yeni bölümleri yüklemeye çalışacağım 💜

Yorumlarınızı eksik etmeyinnn

No Love.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin