21|you.

725 57 20
                                    

Annabel Lee.

Kapıyı sessiz bir şekilde kapatıp,kilitledim. Saat neredeyse gece yarısıydı ve ben Harry'nin yanından anca gelebilmiştim. Bizimkilerin uyuduğunu düşünerek sessiz bir şekilde hareket ediyordum. Aslında Harry'nin yanından daha önce hiç bu kadar geç gelmemiştim eve fakat önümüzdeki günlerin tatil oluşu ve konuşmamız gereken bir takım konular olunca eve gelmem bu saati bulmuştu.

Karanlık antreden güçlükle geçtikten sonra bu karanlıkta merdivenlerden çıkamayacağımı anlayıp telefonumun el fenerini yaktım. Bir kaç gıcırtı dışında oldukça sessiz bir şekilde odamın önüne gelebilmiştim. Odama girdikten sonra aynı yavaşlıkla kapıyı kapattım ve ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi bıraktım.

"Annabel?"

Hesaba katmayı unuttuğum bir şey vardı.

Telefonumun ışığını yatağıma tuttuğumda,bunu fark ettim. Annem odamdaydı.

"Anne?" Telefonumu kapatarak odamın ışığını açtım.

"Şey-Harry ile konuşmaya dalmışım,üzgünüm."

"Biliyorum,bebeğim. Pencereden sizi gördüm. Sorun yok."

Her ne kadar annemin bizi izlemesine kızmış olsamda anlatacağı başka şeyler olduğunu hissettiğimden dolayı bunu göz ardı etmiştim. Genellikle annem önemli bir şey konuşacağı zamanlar Isabella'nın uyumasını bekler ve odama gelirdi.

"Pekala."

Üzerimdeki hırkayı çıkartıp sandalyemin üzerine attım. Bileğimdeki tokayı çıkartıp saçlarımı toplarken annemin yatakta bıraktığı boşluğa oturdum ve devam ettim. "Seni dinliyorum."

"Nasıl anladın?"

"Genellikle benimle özel bir şeyler konuşmak istediğinde odama geliyorsun ve şimdi de burda olduğuna göre anlamam çokta uzun sürmedi." Tebessümle konuşmuştum.

"Onu söylemiyorum,Anna. Erick'i,Erick'in varlığını nasıl tahmin ettin? Ben oldukça dikkatli davranmaya çalışıyordum halbuki."
Anladım dercesine kafamı salladım.

Annem onun sevgilisini daha önceden hissettiğimi anlamıştı. Aslında bu zor bir şey değildi. Gizli gizli telefonla konuşmalar,telefonun ekranına bakarken sürekli yüzünde oluşan tebessüm,bakımlı halleriyle kendini fazlasıyla ele veriyordu annem.

"Liseli aşıklar gibiydin." Annemin yüzünde oluşan alaylı gülümsemeyle devam ettim.

"Telefonda sürekli birisiyle konuşuyordun ve konuştuğun kişinin bir arkadaş olduğunu söyleyip duruyordun. Ben sadece tahmin etmiştim fakat üzerinde çok durmamıştım yani en azından bu sabaha kadar." Sesim sonlara doğru kısılmıştı.

Aklıma yine Erick'in hissettirdiği garip hisler geldi ve bu tüylerimin ürpermesine neden oldu.

"Biraz ani oldu farkındayım ama Erick sizinle tanışmayı çok istedi." Yatakta biraz kayarak yanıma yaklaştı ve boşta olan elimi tuttu annem. "Ve tabii bende sizi tanıştırmayı düşünüyordum."

"Ve bu gün tanışmış olduk." sitemkar bir ses tonuyla devam ettim. Bu annemi üzüyordu belki ama elimden bir şey gelmiyordu. Erick'e karşı olan hislerim normale dönene kadar böyle devam edecekti sanırım.

"Sen sanırım Erick'i sevemedin?"

"Onu sevebilecek kadar onu tanımıyorum. Ve sanırım sadece bazı şeyler çok garip geliyor."

No Love.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin